Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü: İsrail ordusu sağlık personelini hedef alıyor
© AFP 2023 / KHALED DESOUKI
Abone ol
Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Eşref El Kudra, Sputnik'e yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun şeridin kuzeyindeki tıbbi altyapıyı tahrip ettiğini bildirirken, sağlık personeline yönelik saldırıların sürdüğünü ifade etti.
İsrail'in sağlık personelini bilinçli bir şekilde hedef aldığına değinen Kudra, şu ana kadar 336 sağlık personelinin saldırıya uğradığını, çatışmalar sırasında 400'den fazla doktor ve hemşirenin de yaralandığını vurgularken, aralarında Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastanelerin başhekimlerinin de bulunduğu 99 personelin ise İsrail ordusu tarafından tutuklandığını hatırlattı.
İsrail’in hastane ve çalışanlara karşı eylemlerinin ‘uluslararası hukuka aykırı’ olduğunun altını çizen Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü el-Kudra, “Şeridin (Gazze) güney kesimindeki hastaneler aşırı kalabalık ve kapasiteleri yüzde 360 oranında aşılmış durumda. Yeterli yatak yok ve bu nedenle yaralılar ve hastalar yerde yatıyor. Tıbbi personel de bu durumda hayatta kalma şansı en yüksek olan hastalarla ilgilenmek zorunda kalıyor. Çünkü herkes için ne yeterli insan, ne de malzeme var” ifadelerini kullandı.
Salgın hastalık tehdidi artıyor
Bununla birlikte hastanelerde yiyecek ve su eksikliğinin durumu daha da kötüleştirdiğine dikkat çeken Kudra, bölgede salgın hastalık riskinin de arttığına vurgu yaptığı demecini şu şekilde sürdürdü:
“İsrail ordusu ambulansların bombalanan bölgelere girmesine izin vermiyor. Bu da ölenlerin cesetlerinin gömülmeden orada kalması anlamına geliyor. Bunun çevre üzerinde olumsuz bir etkisi var ve çevredeki Filistinlilerin sağlığını tehlikeye atıyor. Buna bir de nüfusun bir noktaya toplanarak kalabalıklaşmasını ekleyin. Toplamda yaklaşık 1 milyon 900 bin kişi evlerini terk etmiş durumda ve sadece 500 bin kişi tıbbi yardım alabiliyor. Ne yazık ki bulaşıcı hastalıklar yerinden edilenler arasında yayılıyor ve yüz binlerce insan şimdiden hasta. Bu durum insani bir felakete yol açıyor.”
Yaralıların çıkarılmasında yaşanan zorluklar
Kudra, aynı zamanda Mısır sınırındaki Refah kontrol noktasına yalnızca 707 yaralının ulaştırılabildiğine değinirken, bu rakamın ise toplam yaralı sayısının sadece yüzde 1’i olduğunun altını çizerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hasta ve yaralılarımızın yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Çoğu zaman Gazze’de gerçekleştirilemeyecek karmaşık cerrahi operasyonlara ihtiyaç duyuyorlar. Refah Sınır Kapısı’nda İsrail tarafındaki kontroller ve çok aşamalı onaylar ölüm gibi. İnsanlar bölgeden ayrılmak için haftalarca izin bekliyor. Durum genellikle şöyle: Tedavi için ayrılmasına onay verilen yaklaşık 15 kişi var. Ardından ayrılmak için izin beklerken 5 ila 7 kişi ölüyor.”
‘Yardımlar okyanusta bir damla’
Uluslararası kuruluşlara, yaralıların tedavisi için Gazze Şeridi’nin dışına gönderilmesi amacıyla yeni bir mekanizma geliştirmeleri çağrısında bulunan Kudra, Sputnik’e verdiği demecinde, Gazze'ye ulaştırılan insani yardımları da değerlendirdi.
Ulaştırılan insani yardımların, bölgedeki halkın mevcut ihtiyaçları ve yardımın ulaştırılmasındaki özellikler göz önüne alındığında ‘okyanusta bir damla’ olduğunun altını çizen Kudra, “Yardımlar uzun gecikmelerle ulaşıyor. Nereye ve ne kadar yardım gönderileceğine ise İsrail karar veriyor. Yardımlar siyasi ve askeri baskı aracı haline geliyor. İnsanlar temel gıda ve sudan yoksun. Bu durum 50 bin hamile kadın, 900 bin çocukla birlikte aralarında böbrek yetmezliği olan bin 100 kişinin de bulunduğu 350 bin kronik hastalığı olan kişi için ölümcül tehlike” dedi.
Su sıkıntısı soruna da ayrıca dikkat çeken Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü el-Kudra, Birleşmiş Milletler (BM) normlarına göre bir kişinin içme ve hijyen için günde 100 litre suya ihtiyacı olduğunu anımsatırken, açıklamasını, “Gazze'de şu anda kişi başına 1 ila 1,5 litre su düşüyor. Bırakın hijyeni, insanlar doğru düzgün yemek pişiremiyor ya da çocukları için mama yapamıyor. Tüm bunlar hastalıkların yayılmasına katkıda bulunuyor” sözleriyle sonlandırdı.
BM: Gazze'deki durum eşi benzeri görülmemiş düzeyde kötüleşiyor
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze'deki durumun eşi benzeri görülmemiş düzeyde kötüleştiğini vurgulayarak uluslararası topluma ‘derhal insani ateşkes’ çağrısında bulundu.
UNRWA'nın X sosyal medya platformundan paylaşılan mesajda, İsrail'in soykırıma varan saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde siviller için güvenli alan kalmadığına dikkati çekildi.
Mesajda, şu ifadelere yer verildi:
"Gazze'de nüfusun neredeyse tamamı zorla yerinden edilmiş. Aileler hiçbir yerde güvenliğin olmadığı bu bölgede güvenlik arıyor. Sağlık sistemi hızla çöküyor. Kıtlık ve eşi benzeri görülmemiş düzeyde kötüleşme meydana geliyor. İnsanlar umutsuzluğa sürükleniyor. Derhal insani ateşkes bir ölüm kalım meselesidir."
İsrail'in 95 gündür Gazze Şeridi'ne saldırılarında şu ana kadar en az 10 bini çocuk, 7 bini kadın olmak üzere 23 bin 210 Filistinli öldürüldü, 59 bin 100 kişi yaralandı.
İsrail'in bombardımanları iklim felaketine de neden oluyor
İngiliz The Guardian gazetesi İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanında Güney Afrika'nın başvurusuyla soykırımla da suçlandığı Gazze'ye yönelik saldırılarında neden olduğu insani felaket yanında iklim değişikliğine karşı küresel çabalara da büyük zarar verdiğini bildirdi.
İngiltere ve ABD'deki araştırmacıların yaptığı bir çalışmayı haberleştiren gazete, İsrail saldırılarının ilk 2 ayında, küresel ısınmadan en olumsuz etkilenen ülkelerin yıllık karbon ayak izinden daha fazla zararlı emisyon üretildiğini aktardı.
Gazetenin yer verdiği araştırmaya göre, 7 Ekim'i takip eden ilk 60 günde üretildiği tahmin edilen 280 bin metrik ton karbondioksidin büyük çoğunluğuna İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanları ve kara işgali neden oldu.
İsrail'in saldırılarının en az 150 bin ton kömür yakmaya eş değer olduğu belirtilirken, gerçek rakamın çeşitli kısıtlamalarla yapılan araştırmada tespit edilenden daha fazla olduğu belirtiliyor.
ABD'nin rolü dikkat çekiyor
ABD'nin İsrail'e işgal altındaki Filistin topraklarında kullanması için sağladığı milyarlarca dolarlık askeri yardım, silah ve diğer teçhizat bölgede raporlanan askeri karbon emisyonlarında büyük rol oynuyor.
En az 200 ABD kargo uçağı 4 Aralık itibarıyla İsrail'e 10 bin ton askeri teçhizat teslim ederken, söz konusu uçuşlarda yaklaşık 50 milyon litre uçak yakıtı kullanıldı ve tahminen 133 bin ton karbondioksit atmosfere yayıldı.
Askeri sera gazı emisyonları Birleşmiş Milletlerin (BM) iklim eylemindeki yıllık hesaplamalarda değerlendirmeye alınmazken, araştırmanın yazarları devletlerin bu konuda da hesap verebilir olmasını talep ediyor.
