Lavrov: Wagner ayaklanması sırasında pek çok ülke Rusya hükümetiyle dayanışma gösterdi
15:50 26.06.2023 (güncellendi: 19:24 26.06.2023)
© Sputnik / Пресс-служба МИД РФ
/ Abone ol
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, RT televizyonuna demecinde, Wagner ayaklanması sırasında pek çok yabancı ülkenin Rusya ile dayanışma gösterdiğini belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, RT televizyonuna Wagner ayaklanmasına ilişkin verdiği demeçte, “Pek çok meslektaşı Devlet Başkanı (Vladimir) Putin’i arayarak dayanışma ve desteklerini ifade ettiler ve durumun kontrol altına alınacağına, anayasal düzene geri dönüleceğini dair inançlarını dile getirdiler, nitekim böyle de oldu” dedi.
Lavrov sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben de yabancı meslektaşlarımın girişimiyle pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdim. İçlerinden çoğu aynı düşünceleri belirttiler: bizimle dayanışma içinde olduklarını ve ülkenin birliğini sabote edecek hiçbir teşebbüse izin vermeyeceğimize inandıklarını söylediler. Bu telefon görüşmeleri hakkında kamuoyu önünde açıklama yapmamamızı istediler, biz de bunu yapmamaya gayret ediyoruz.”
Ayrıca Lavrov, Wagner ayaklanması sırasında Rusya’da 24 Haziran’da yaşananlarda Batı ülkelerinin gizli servislerinin herhangi bir dahli olup olmadığının Rus güvenlik servisleri tarafından araştırılmakta olduğunu kaydetti.
Rusya Dışişleri Bakanı, Batı medyasının Wagner ayaklanmasını sunuş biçimiyle ilgili de, “Gerçekliktense arzu ettiklerini ortaya koydular, haberlerinin tonu onların hüsnükuruntusuydu” yorumunu yaptı.
‘ABD nükleer silahların emniyette olacağını umduklarını ve ayaklanmayla ilişkileri olmadığını iletti’
Bunun yanında Lavrov, Wagner’cilerin ayaklanmasının sürdüğü esnada gerçekleşen temaslarında Moskova’daki ABD Büyükelçisi Lynne Tracy’nin ‘Rusya’daki nükleer silahların emniyette olacağını umduklarını ve Rusya’da o anda yaşananlar ile ABD’nin bir ilgisi olmadığını’ ilettiğini söyledi.
‘ABD istihbaratı, Wagner isyanını önceden bilip iletmediğine göre ayaklanmanın başarılı olmasını umdu’
ABD gizli servislerinin Wagner ayaklanmasının sinyallerini haziran ortasında almış olmalarına ve bu konuda Beyaz Saray’ı uyarmış olmalarına karşın bu bilginin Rusya’ya iletilmediğini yazan Washington Post gazetesinin söz konusu haberinin sorulması üstüne de, Lavrov, “Amerikan istihbaratının hazırlığı yapılan isyanı birkaç gün öncesinden beri bildiğini fakat bunu kimseye söylememeye karar verdiğini yazdılar. Belli ki isyanın başarılı olmasını umdular” değerlendirmesini yaptı.
'Macron, Batı savaş makinesinin bir parçası'
Lavrov, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u Batı savaş makinesinin bir parçası olarak niteledi.
Macron'un Wagner isyanı sırasında NATO'lu yöneticiler tarafından tekrarlanan bir mantra gibi Rusya'yı stratejik yenilgiye uğratma şansı gördüğünün altını çizen Lavrov, bir sekizinci sınıf öğrencisinin bile Macron'un savunduğu pozisyonu anladığının altını çizdi.
Lavrov, Macron'un hem Kiev yönetimi hem de Batı medyası gibi Batı savaş makinesinin bir parçası olduğunu vurguladı.
Macron'un Wagner isyanı sırasında NATO'lu yöneticiler tarafından tekrarlanan bir mantra gibi Rusya'yı stratejik yenilgiye uğratma şansı gördüğünün altını çizen Lavrov, bir sekizinci sınıf öğrencisinin bile Macron'un savunduğu pozisyonu anladığının altını çizdi.
Lavrov, Macron'un hem Kiev yönetimi hem de Batı medyası gibi Batı savaş makinesinin bir parçası olduğunu vurguladı.
Macron, La Provence gazetesine demecinde, Rusya'daki isyan girişiminin Batı tarafından Kiev rejimine verilen desteği haklı gösterdiğini savunmuştu.
'Wagner isyanı nedeniyle Afrika ülkelerinde panik görmedim'
24 Haziran'daki gelişmelerden sonra Wagner özel askeri şirketinin Afrika'daki varlığının sona erebileceği gerekçesiyle başta Orta Afrika Cumhuriyeti olmak üzere Afrikalı ülkelerin liderlerinin paniğe kapıldığına dair ABD medyasında yer alan haberlere tepki gösteren Lavrov, "Hem Orta Afrika Cumhuriyeti hem de Mali hükümetleri, Rusya yönetimiyle de resmi kontaklara sahip. Onların talebi üzerine yüzlerce asker, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde eğitmen olarak çalışıyor ve bu çalışma elbette devam edecek. Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali hükümetleri, Fransızların ve diğer Avrupalıların terörle mücadele eden birliklerin varlıklarını azalttığı, terörle mücadeleyi güçlendirmek için kurulan askeri üslerini kapattığı aşamada Wagner'e başvurdu. Haydutlarla yüz yüze bırakıldıkları koşullarda hem Orta Afrika Cumhuriyeti hem de Mali, yönetimlerinin güvenliğinin sağlanması talebiyle Wagner'le temasa geçti" hatırlatmasında bulundu.
Afrikalı meslektaşlarından telefon aldığını da anlatan Lavrov, Rusya'nın Afrikalı ortaklarıyla olan ilişkileri hiçbir konjonktürel gelişmenin etkilemeyeceğine inandıklarını vurguladı.
Afrikalı meslektaşlarından telefon aldığını da anlatan Lavrov, Rusya'nın Afrikalı ortaklarıyla olan ilişkileri hiçbir konjonktürel gelişmenin etkilemeyeceğine inandıklarını vurguladı.
'Lukaşenko cumartesi sabah durumu barışçıl yoldan çözmeye çalışmayı önerdi'
Lavrov, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun 24 Haziran Cumartesi sabah Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i arayarak Wagner isyanıyla ilgili durumu barışçıl yoldan çözmeye çalışmayı önerdiğini anlattı.
Bu önerinin Putin tarafından desteklendiğini kaydeden Lavrov, sonucun herkesin malumu olduğunu söyledi.
Bu önerinin Putin tarafından desteklendiğini kaydeden Lavrov, sonucun herkesin malumu olduğunu söyledi.
'Batı tarafından beslenen iktidarların olduğu ülkelerde protestolar yaşanmıyor'
Lavrov, Batı'nın kendi beslediği iktidarları korumaya ilgi duyduğu ülkelerde protestolar yaşanmadığına dikkat çekti.
Rusya Dışişleri Bakanı, "Batı'nın kendi beslediği iktidarı korumaya ilgi duyduğu yerlerde, 'tanım gereği' protestolar olamaz. İktidarın hegemonun çıkarlarını yansıtmayıp, ülkesinin ve halkının ulusal çıkarlarına göre hareket etmeye çalıştığı yerlerde ise, her türden serserileri bu iktidara doğru kışkırtıyorlar" ifadelerini kullandı.
Moldova Devlet Başkanı Maya Sandu'nun Rusofobik bir tutumla binlerce kişiyi protestolara çağırdığında ABD'nin diyalog çağrısı yapmayı reddetmesini örnek olarak anımsatan Lavrov, "Batı'nın nasıl tepki verdiğini hatırlayın. Bunun darbe girişimi olduğunu ve Batı'nın hiçbir zaman desteklemediğini söylediler. Aynı dönemde, Batı'nın hoşuna gitmeyen bir hükümetin olduğu Gürcistan'da da protestolar yaşanıyordu. Hükümete karşı ayaklandılar, Batı'nın işine gelen ve bizzat kendisi bir devlet darbesi sonucu iktidara gelen Mihail Saakaşvili'nin destekçileri, bir nevi Gürcü Maydan'ı gerçekleştirdiler" diye konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanı, "Batı'nın kendi beslediği iktidarı korumaya ilgi duyduğu yerlerde, 'tanım gereği' protestolar olamaz. İktidarın hegemonun çıkarlarını yansıtmayıp, ülkesinin ve halkının ulusal çıkarlarına göre hareket etmeye çalıştığı yerlerde ise, her türden serserileri bu iktidara doğru kışkırtıyorlar" ifadelerini kullandı.
Moldova Devlet Başkanı Maya Sandu'nun Rusofobik bir tutumla binlerce kişiyi protestolara çağırdığında ABD'nin diyalog çağrısı yapmayı reddetmesini örnek olarak anımsatan Lavrov, "Batı'nın nasıl tepki verdiğini hatırlayın. Bunun darbe girişimi olduğunu ve Batı'nın hiçbir zaman desteklemediğini söylediler. Aynı dönemde, Batı'nın hoşuna gitmeyen bir hükümetin olduğu Gürcistan'da da protestolar yaşanıyordu. Hükümete karşı ayaklandılar, Batı'nın işine gelen ve bizzat kendisi bir devlet darbesi sonucu iktidara gelen Mihail Saakaşvili'nin destekçileri, bir nevi Gürcü Maydan'ı gerçekleştirdiler" diye konuştu.
© Fotoğraf
