https://anlatilaninotesi.com.tr/20230525/ak-partili-ileri-video-konferansi-gelismis-teknoloji-olarak-niteleyenler-secim-surecini-yonetemez-1071554361.html

AK Partili İleri: Video konferansı gelişmiş teknoloji olarak niteleyenler seçim sürecini yönetemez

AK Partili İleri: Video konferansı gelişmiş teknoloji olarak niteleyenler seçim sürecini yönetemez

Sputnik Türkiye

AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı Ömer İleri, seçim sürecinde gündeme gelen dezenformasyon adımlarını Sputnik’e değerlendirdi. Dezenformasyon... 25.05.2023, Sputnik Türkiye

2023-05-25T12:52+0300

2023-05-25T12:52+0300

2023-05-25T12:52+0300

2023 türkiye seçimleri

ak parti

ömer ileri

seçim

seçim yasası

genel seçim

yalan haber

dezenformasyon

dijital

siyaset

https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/05/19/1071553126_0:112:3246:1938_1920x0_80_0_0_7b820bcb7a55a8450bb62f0d01176734.jpg

Türkiye 28’inci dönem milletvekillerini belirlemek ve cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitti. Cumhurbaşkanı seçiminde adaylardan hiçbirinin yeterli oyu alamaması nedeniyle 28 Mayıs’ta vatandaşlar yeniden sandık başına gidecek. Yaklaşık iki aydır devam eden seçim sürecinde en çok tartışılan konuların başında sosyal medya içerikleri, dezenformasyonlar ve dijital kumpas iddiaları yer aldı.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı Ömer İleri dijital dünyanın seçimlere yansımalarını Sputnik’e değerlendirdi‘Siyasetçilerin teknolojilerin gelişim sürecinde etkin olması gerekir’Özellikle sosyal medyanın gerçek yaşama bir alternatif sunduğu bu dönemde, yapay zeka algoritmalarının yanıltıcı içerik üretme ve dağıtma süreçlerinde etkin olarak kullanılmasına dikkat çeken İleri “Günümüzde teknolojik gelişmenin çok hızlandığını, ve bu gelişmenin de toplumsal etkisinin arttığını görüyoruz. Bunun da ötesinde, teknolojinin toplum üzerindeki etkisinin ‘teknolojinin nasıl kullanıldığının’ da ötesinde, ‘teknolojinin başlangıçta nasıl tasarlandığının’ önem kazandığını görüyoruz. Yapay zeka teknolojileri konusu bu anlamda güzel bir örnek, şu an için uluslararası literatürde kabul görmüş olduğu üzere bu teknolojileri doğru tasarlarsak insanlığa katkı getireceğiz. Yanlış tasarlarsak ise eşitsizliğe katkıda bulunacağız. Başka bir deyişle, teknoloji geliştiren grupların, ekosistemlerin insani bakış açılarını geliştirmek gerektiği gerçeği ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla, biz siyasetçilerin, toplumun temsilcileri olarak, teknolojinin gelişim sürecinde mutlaka etkin ve yönlendirici rol alması gerektiği kanaatini taşıyorum. Söz gelimi yapay zeka teknolojilerinin doğrudan otomasyona kayarak işsizliğe sebep olmasından ziyade, insanı daha etkin ve güçlü kılacak bir kulvarda ilerlemesini sağlamak noktasında siyasetçinin mücadele vermesi gerektiğini düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.‘Dezenformasyona karşı adil teknoloji’AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı olarak ”Dijitalin Siyaseti” kavramını kullandıklarını belirten İleri “Bu kavramın iki boyutu var: Siyasetçi bir taraftan teknolojiyi siyasetini yapmak için etkin kullanabilmeli, ancak diğer taraftan da teknolojik gelişimi toplumun hayrına olacak şekilde etkilemeli, yönlendirmeli. Yine bu kapsamda geliştirdiğimiz ve gündeme aldığımız bir diğer kavram ise “Adil Teknoloji”. Adil teknoloji, teknolojinin daha ilk tasarımı itibariyle dezenformasyon ve benzeri topluma zarar verecek süreçlerde kullanışlı olmamasını ifade eden bir kavram. Biz hayata geçirdiğimiz etkinliklerimizde mutlaka bu kavramı da işliyoruz, çünkü biliyoruz ki, teknoloji geliştirme, artık sadece teknik ekiplerin ilgi alanında bırakılamayacak, topyekûn tüm toplumun söz sahibi olması gereken bir süreç” dedi.‘Dezenformasyon ile mücadele için yasal düzenleme yaptık’Dezenformasyon ile mücadele için AK Parti döneminde Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da değişiklikler hayata geçirildiğini belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı “Hatırlarsanız o günlerdeki tartışmanın odağında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu” tanımı var idi. Esasen bu tanım üzerinde aylarca çalışıldı, ve oldukça spesifik, tamamen dezenformasyon faaliyetlerine yönelik bir tanım geliştirildi. Bu suçun oluşması için bir çok şartın yerine gelmesi gerekli: yayılan haberin gerçek dışı olması, ülke güvenliği ile kamu düzeni ve genel sağlığı ilgilendirmesi, halk arasında korku, panik ve endişe oluşturma kastı bulunması, kamu barışını bozmaya yönelik ve aleni olması şart koşulmakta. Siyasi görüşten bağımsız olarak söylüyorum, dijital operasyonlarla siyaset kurumunu etkilemeye çalışan kimselerin olduğunu hepimiz biliyoruz. İşte bu kanunun amaçlarından biri de kötü niyetli kimselerin dijital dünyada kamufle olabilmenin verdiği rahatlıkla ürettikleri asılsız ve yalan içeriklerin toplumu olumsuz etkilemesinin önüne geçmektir. Temel hak ve özgürlükler alanında devrim niteliğinde düzenlemeleri hayata geçiren bizler; bu düzenlemede de aslında irade özgürlüğünü temel referans noktası almış olduk. Zira iradesi özgür olmayanın ifadesi de özgür olamaz. Kötü niyetli kimselerin, yalanlarla, iftiralarla hayal ürünü kurgu ve montajlarla ürettikleri dijital içeriklerle, kişilerin iradesine ipotek koyma arzularına izin vermeyerek irade ve ifade özgürlüğünü hakim kılmaya yönelik bir düzenleme yapmış olduk” ifadesini kullandı.‘CHP düzenlemeye karşı çıktı’CHP’nin düzenlemeyi AYM’ye götürdüğünü hatırlatan ileri “Cumhuriyet Halk Partisi; söz konusu kanun tasarısına ifade özgürlüğü, kişilik haklarını ihlal gibi çeşitli argümanlarla karşı çıkmıştı. Hatta bu yasayı bir çeşit sansür yasası gibi göstermeye çalışarak AYM’ya dahi taşıdı. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz günlerde ortaya atmış olduğu dijital kumpas iddiaları kanun sürecindeki söylemleri ve eylemleri ile örtüşmediğini söylemeye gerek yok” dedi.‘Millet İttifakı kusuru kendinde aramak yerine bir takım ithamlarda bulundu’Seçim gecesi yaşananlara ilişkin de değerlendirmede bulunan Ömer İleri “Ülkemizde seçim süreçleri millet iradesinin sandığa çok büyük bir oranda eksiksiz olarak yansıdığı demokrasi şölenleri olarak yaşanmaktadır. Fakat sandıktan arzu ettikleri sonuçları alamayan siyasi partiler kusurları kendilerinde aramak yerine zaman zaman çeşitli iddia ve ithamlarda bulunabilmektedir. Millet ittifakı da maalesef 14 Mayıs akşamı siyaset kurumunun ciddiyetine yakışmayacak bir takım ithamlarla devletin resmi kurumlarını itibarsızlaştırmaya, kendi seçmenlerini provoke etmeye yönelik talihsiz açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs akşamı seçim sürecinin neredeyse bütün paydaşlarını işlerini yapmamakla itham eden CHP’nin görevden alınan Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden sorumlu Başkan Yardımcısı her ne kadar sonuç alma sistemlerinin çalıştıklarına yönelik açıklamalarda bulunmuş olsa da sonuç alma sistemlerini paylaşıma açmamış ve görevinden istifa ettiğini duyurmuştu. Şunu söylemeliyim ki genel itibariyle dijital süreç yönetimi uygun teknik altyapı ve platformları, bu sistemleri etkin kullanabilecek liyakatli iş gücünü ve daha da önemlisi dijital süreçleri özümsemiş bir kurumsal kültürü gerektirir. Günümüz teknolojisinin hızı ve gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda yenilikçi anlayışa sahip olmayan dış dünyaya kapalı siyasi parti kadroları için aksiyon almak pek de kolay olmayacaktır. Biz AK Parti’de bu anlamda güçlü bir yapı hayat geçirdik” değerlendirmesini yaptı.“Dünyada dijitali en etkin kullanan parti olmak noktasında önemli adımlar atıyoruz”CHP’nin seçim gecesi sonuçlarını kendi sistemine girememesine de değinen İleri “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye’ye dijital dönüşümde çağ atlatmış AK Parti iktidarları olarak, Cumhuriyet Halk Partisinin neyi eksik yapmış olduğu ile ilgilenmiyoruz. Haklı bir özgüvenle bu alanda da aslında diğer bütün alanlarda olduğu gibi yine kendimizi kendi rakibimiz olarak görüyor ve değerlendiriyoruz. Ancak şunu söyleyebilirim ki, daha yakın zamana kadar savunma sanayi ve uzay alanındaki atılımlarımızı algılayamayan, video konferans uygulamalarını gelişmiş teknoloji olarak niteleyen bir kurumsal kültürün dijital dönüşüm gibi sınayıcı bir süreci düzgün yönetmesini beklemek de çok anlamlı olma. AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri olarak, “Dijitalin Siyaseti” yaklaşımı ile bir yandan teknolojik gelişmeleri yönlendirme, etkileme noktasında siyasi etkinlikler yapıyoruz, diğer yandan da dünyada dijitali en etkin kullanan parti olmak noktasında önemli adımlar atıyoruz” sözlerini kullandı.‘AK Parti’M Mobil Uygulaması bir örnek’Dijital dünyanın siyasette kullanılmasına yönelik olarak AK Parti'nin mobil uygulamasını hatırlana İleri “Bu yaklaşımın en güzel çıktılarından biri olan AK Parti’M Mobil Uygulama ve Dijital Platformunu geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrif ettiği bir basın lansmanı ile tanıtmış idik. Siyasi süreçlerimiz uçtan uca dijitale taşıyan bu platform dünyada türünün ilk örneği bir yazılım olarak ön plana çıkmakta. Tasarımı tamamen AK Parti teşkilat yapısına özgün olarak geliştirilen bu platformun ürün yönetimi de tamamen AK Parti kadroları tarafından yapılmakta. Platform sayesinde siyasi etkinliklerimizin, faaliyetlerimizin planlamasından toplantı düzenlenmesine, vatandaştan alınan taleplerin takibinden, teşkilat mensuplarımızın haberleşmesine bir çok sürecimizi tamamen dijital olarak yürütülebileceğiz. Kendi içinde yeni bir yazılım sınıfı oluşturacağına inandığımız bu platformun akademik literatüre de gireceğini düşünüyoruz. Veri yönetiminden yapay zeka sistemlerine, bir çok değişik alanda çalışmalarımız devam etmekte. Projelerimiz olgunlaştıkça kamuyu ayrıntılı olarak bilgilendirmeye devam edeceğiz” dedi.

https://anlatilaninotesi.com.tr/20230525/erdogan-14-mayis-gecesi-turkiyeye-atilan-diktatorluk-iftiralarini-bosa-cikardik-1071544081.html

2023

SON HABERLER

tr_TR

ak parti, ömer ileri, seçim, seçim yasası, genel seçim, yalan haber, dezenformasyon, dijital, siyaset