POLİTİKA

Kılıçdaroğlu: Erdoğan, Montrö'nün önemini anladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemini kavradığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla Kanal İstanbul'u da bir kenara bırakacaktır diye düşünüyorum" dedi.
Sitede oku
Kılıçdaroğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlıyor.
CHP liderinin açıklamalarından başlıklar şöyle:
- Ülkeyi ileri götüreceğiz. Bugün AK Parti’den veya MHP’den beri Türkiye’nin sorularını dile getirebilir mi? Asla dile getiremez. Parlamentonun özgür iradesi yok. Milletin vekilini millet seçmeli. Yeni bir Türkiye, yarının Türkiyesi diyoruz buna. Bugünün veya geçmişin Türkiyesinde gençler geleceğini yurt dışında arıyorsa bir problem var demektir. Ülkede Allah aşkına adalet var mı? Adalet çürürse demokrasi çürür.
- Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. İlişkilerinde tarafsız olmalı, her gün konuşmaması lazım. 6 siyasi parti olarak programlarımız, dünyaya bakışımız farklı belki ama 6 siyasi parti Türkiye’nin geleceği açısından ortak hedefler belirlemek zorundaydık.
- Ülkeyi biz yönetsek Montrö sözleşmesinin gereğini yerine getirir, asla ve asla tartışmaya açmazdık. Geçmişte hatırlarsanız "Savaş gemileri gerekirse Kanal İstanbul'dan geçer" şeklinde Erdoğan'ın bir açıklaması var. Erdoğan tarihi bilmediği için, Boğazlar’ın ne kadar güvenli olması gerektiğini bilmediği için, Karadeniz'in anahtarının Montrö olduğunu bilmediği için bunları söylemiştir. Ama artık eminim o da anladı ve Montrö'nün önemini kavradı. Dolayısıyla Kanal İstanbul'u da bir kenara bırakacaktır diye düşünüyorum.
- Bu masa devrilmez. Ülke bu haldeyken hiçbirimiz bu masayı deviremeyiz. Tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var. Burada A partisi B partisi yok, kararlı bir irade var. İçeriden masayı dağıtamayınca bu sefer dışarıdan başka aktörleri devreye koymaya başlıyor. “Acaba geçmişte birilerine yeniden siyasi partiler kurduralım” gibi. Geçmişi değil biz yarının Türkiyesini düşünüyoruz.
POLİTİKA
Kılıçdaroğlu: Ahdim var, bu ülkeyi barıştıracağız

Cumhuriyet gazetesine yanıt

- Laikliği unutmadık. Din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan, demokratik, laik, hukuk devleti, çoğulcu toplum düzeninin temelidir. Laikliğin toplum düzeninin temeli olduğunu zaten yazmışız buraya. Raporu okumadan görüş beyan etmek doğru değil, önce raporu okuyacaksınız.

Zeytinlik alanların maden yapımına açılması

- Parlamentodan çıkamayan bir kanunu yönetmelik yaparak getirdiler, bu konuda davalar açılıyor. Zeytine saygı duyun.

'Başbakan adayımız da var, Akşener 'Talibim' dedi'

- Herkes cumhurbaşkanı olmak ister. Ancak henüz adayın kim olacağı liderler arasında konuşulmadı, sadece ilkeler konuşuluyor. Liderler son olarak "Hangi adayla kesin olarak kazanırız" buna bakacak. Diğer genel başkanlar adına konuşmayayım, benim bakış açım o. Liderler "Siz olun" derse ben aday olurum. Bir yola çıktık, yola çıktığımıza göre Türkiye'nin geleceğini yeniden inşa edeceğiz. Sadece ben değil, hep birlikte yapacağız. Dolayısıyla güven verecek biri olması lazım. Birini seçtiğimizde "Oh ne güzelmiş tek imzayla her şey oluyor, güçlendirilmiş parlamanter sistem de neymiş?" derse ne yapacağız?
- Dolayısıyla 6 lidere de güven vermesi gerekiyor. İğneyle oya işlemek gibi, 6 lider oturup düşünecek. Sonuçta bir gelecek inşa ediyoruz ve karşılıklı güven şart. Cumhurbaşkanı adayının devlet aklını bilmesi, devlet deneyiminin olması lazım. Çünkü belli bir süre devleti yöneteceksiniz ve yönetirken ittifak bileşenlerini gözardı edemezsiniz. Başbakan adayımız da var, Meral Akşener, “Talibim” dedi. Bütün bunları düşünüp hareket etmek zorundasınız.
POLİTİKA
Kılıçdaroğlu: Dünyada bizim dışımızda elektriğe yüzde 127 zam yapan bir ülke görmedim
Yorum yaz