SEYİR HALİ

Dr. Güneş: Her üç genç kadından biri işsiz

Araştırmacı Dr. Pınar Kaynak Güneş, TÜİK’in açıkladığı büyüme ve işsizlik verilerini değerlendirdi. Güneş “Genç işsizliğin Kasım'da yüzde 22.3 olarak açıklandığını görüyoruz. Özellikle kadınlarda 3 puan ciddi bir işsizlik artışı var. Yüzde 30.7 olarak açıklanmış. Bu her üç genç kadından birinin işsiz olduğu anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Sitede oku
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi araştırmacısı Dr. Pınar Kaynak Güneş, TÜİK’in açıkladığı işsizlik ve büyüme rakamlarını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Dr. Güneş, Kasım ayı işsizlik rakamlarını “Kasım ayında işsizlik oranı yatay seyretti. TÜİK tarafından yüzde 11.20 olarak açıklandı. Tarım dışı işsizlik oranı çok hafif arttı ve yüzde 13.10 olarak açıklandı. Bunlara paralel olarak da istihdam oranı 0.30 puan arttı ve yüzde 46.3 olarak açıklandığını gördük. İstihdamın alt kırılımlarına yani dört ana sektöre baktığımızda hepsinde bir istihdam artışı olduğunu görüyoruz. En yüksek istihdam artışı hizmetlerde gerçekleşiyor, bunu sanayi izliyor. Sonrasında tarım ve inşaat sektörleri geliyor” olarak açıkladı.

‘Türkiye’de fiilen işsiz sayısı OECD ortalamasının iki katı’

TÜİK’in ‘atıl işgücü’ kavramı ile geniş tanımlı işsizlik verilerini paylaştığını belirten Dr. Güneş, bu rakamı geçen yıl ve OECD ortalaması ile karşılaştırdı:
“İşsizlik oranına ek olarak özellikle pandemi döneminde işgücü piyasalarındaki resmi doğru okuyabilmek için ek göstergeler olduğunun altını çiziyorduk. TÜİK de sonrasında ‘atıl işgücü’ diye bir veri yayınlamaya başladı. Bu veri aslında geniş tanımlı işsizliğe tekabül ediyordu. Resmi işsizlik oranına ek olarak iş aramadığı için kapsanmayan fakat iş aradığı takdirde çalışabilecek insanları kapsayan işgücünü ya da fiilen işsizleri temsil ediyor. Bu da yüzde 22.10 olarak açıklandı, son bir yılın en düşük rakamı. Bu sevindirici olmakla birlikte çok yüksek, her 4-5 kişiden biri hala fiilen işsiz demektir. Ayrıca fiilen işsiz kişilerin sayısına bakacak olursak yaklaşık 9.5 milyon işsiz kişi var. Bu oran çok yüksek hatta küçük ülkelerin nüfusuna tekabül ediyor. OECD ortalamasına göre baktığımızda hala Türkiye’nin ortalamanın iki katı olduğunu görüyoruz. Rakamların kaygı verici boyutta olduğunu söylemek yanlış olmaz.”

‘Genç işsizliğinde 1.7’lik artış kaygı verici’

Dr. Güneş, Türkiye’deki genç işsizliğin boyutlarını “Genç işsizliğin Kasım ayında yüzde 22.3 olarak açıklandığını görüyoruz. 1.7 puanlık bir artış var. Bu da kaygı verici bir gelişme, işsizliğin ve ekonominin seyri açısından potansiyelin genç iş gücünde yattığını düşünecek olursak bu oran kaygı vericidir. OECD ortalamasının çok üstünde ve genç işsizliğin alt kırılımlarına baktığımızda özellikle kadınlarda 3 puan ciddi bir işsizlik artışı olduğunu görüyoruz. Yüzde 30.7 olarak açıklanmış. Bu her üç genç kadından birinin işsiz olduğu anlamına geliyor” diye aktardı.

‘İstihdamın bir önceki yıla göre artmasını öngörüyorum’

Enflasyon ortamı ve belirsizliğin ekonomiyi ve üretimi olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Dr. Güneş, büyümenin nasıl kalıcı hale gelebileceği ve işsizliğe nasıl yansıyacağı konusunda “Dövizdeki ve enflasyondaki volatilite, insanların enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomide belirsizlik yaratıyor. Bu belirsizlik de üretime ve işgücü piyasalarına olumsuz olarak yansıyor. Daha transparan politikalar izlenmeli ve güven ortamı yaratılmalı, yatırımcı da yatırım yapmaktan korkmamalı, kalıcı yatırımlar yapılmalı diğer yandan da kronikleşen işsizliği azaltmak için devlet özel politikalar geliştirmelidir. Genç işsizler istihdama alınırsa devlet sübvansiyon vereceğini açıkladı. Daha kalıcı önlemler alınabilmesi için yapısal değişikliklere, katma değeri yüksek üretime gidilmeli ve bunun için de yatırımlar teşvik edilmelidir. Önemli olan büyüme yaratmak değil, kalıcı ve istihdama yönelik büyüme yaratmak. Büyümenin nereden kaynaklandığına bakmak gerekiyor. Burada bakacak olduğumuzda kalıcı istihdam yaratan kanallardan büyüyemediğini görüyoruz. Bir önceki yıla göre istihdamın artmasını öngörüyorum. Büyümenin yansımalarını kısmen göreceğiz ama birebir olmaz çünkü maalesef istihdam yaratan bir büyüme söz konusu değil. Fabrika açan, katma değeri yüksek üretime teşvik eden yatırımlarla büyüme sağlayabilirsek eğer işgücü piyasalarında da yansımalarını daha net bir şekilde görebiliriz” diye konuştu.
Yorum yaz