Eastern Eye sitesinin haberine göre, yeni yasa çerçevesinde kişilerin, bakımları altındaki fillerin DNA damgalı fotoğraflı kimlik kartlarına sahip olmasını zorunlu hale getirildi.
Fil yavrularının kültürel yarışmalar için bile olsa çalıştırılamayacağını ve annelerinden ayrılamayacağını öngören yasayla hayvanların 4 saatten fazla ve gece çalışması yasaklandı.
Yasayla ayrıca sahiplerinin filleri 6 ayda bir tıbbi kontrole götürmesi ve her file günde 2,5 saat banyo yaptırılması zorunlu kılındı.
Turizme de yeni kısıtlamalar getiren yasa kapsamında bir file aynı anda en fazla 4 kişi, iyi yastıklı bir eyere oturmaları şartıyla binebilecek.
Sri Lanka Yaban Hayatı Koruma Bakanı Wimalaweera Dissanayaka, "Bu fillerin sahibi veya velayetini elinde bulunduran kişiler, filin binicisinin çalışırken herhangi bir içki veya zararlı madde tüketmemesini sağlamalıdır" ifadesini kullandı.
Binicilere alkol yasağı
Yasada ayrıca, binicilerin alkol tüketmeleri de yasaklandı.
Bakan Wimalaweera Dissanayaka, yaptığı açıklamada, "Bu fillerin sahibi veya velayetlerini elinde bulunduran kişi, binicilerin, filleri çalıştırıken, herhangi bir likör veya zararlı madde tüketmemesinden emin olmak zorunda" ifadelerini kullandı.
Bu arada, yeni yasayı ihlal edenler 3 yıl hapis cezasına çarptırılabilecek ve filler devlet korumasına alınacak.
Budist rahipler dahil olmak üzere birçok zengin Sri Lankalı, varlıklarını göstermek için filleri evcil hayvan olarak besliyor ancak ülkede kötü muamele ve zulüm şikayetlerine yaygın rastlanıyor.
Hayvan hakları aktivistleri ve fil uzmanları, vahşi filleri yakalamanın ağır suçlardan sayılarak ölümle cezalandırılabildiği Sri Lanka'da, son 15 yılda ulusal vahşi yaşam parklarından 40'tan fazla fil yavrusunun çalındığını iddia ediyor.
Ülkede yaklaşık 200 evcilleştirilmiş fil bulunduğu, vahşi doğada ise fil nüfusunun 7 bin 500 olduğu tahmin ediliyor.