DÜNYA

Rus görgü tanıklarının gözünden 15 Temmuz darbe girişimi

Türkiye’de Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak kutlanan 15 Temmuz’da Türk halkının 2016 yılında ülkede iktidarı devirmeye kalkışan darbecilere karşı kazandığı zafer ve uğrunda can veren şehitler anılıyor.
Sitede oku
Ne Ankara’ya düzenlenen askeri uçakların saldırıları, ne Boğaz Köprüsü’nü kapatan tanklar, ne de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devrildiğine dair iddialar Türk halkının iradesini kırabildi. O gece vatanına sahip çıkan Türk milleti duruşuyla birliği, cesaretini sergileyip kendi gelişme yolunu belirleme hakkını sonuna kadar savunma niyetini ortaya koymuş oldu.
2016’da 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece ülkenin neredeyse bütün büyük şehirlerinin sokaklarına lideriyle dayanışma içinde olduklarını sergilemek isteyen çok sayıda vatandaş çıktı. Farklı siyasi görüşlerden ve sosyal gruplardan vatandaşlar, görüş birliğini gösterip anlaşmazlıklarını ve farklılıklarını bir kenara bırakarak birleşik güçlü cephe olarak iradesini ortaya koydular.
15 Temmuz darbe girişiminin tanıkları arasında Rusya olmak üzere yabancı ülkelerden Türkiye’ye gelen çok sayıda turist, iş adamı, öğrenci ve başka insanlar yer aldı.
Darbe girişiminin 5. yıldönümü nedeniyle Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ve Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi uzmanları tarafından hazırlanan ‘İstanbul Boğazı’nda Gölgeler Oyunu: Temmuz 2016. Rusya’dan Görüş’ isimli kitapta, darbe girişiminin düzelendiği gecede Türkiye’de bulunan, olayları haberleştiren veya konuyla ilgili araştırma yapan Rusya vatandaşlarının hatıraları ve görüşleri yer alıyor.
‘İstanbul Boğazı’nda Gölgeler Oyunu: Temmuz 2016. Rusya’dan Görüş’ kitabı
Kitapta öldürülen Rusya'nın eski Ankara Büyükelçisi Karlov'un eşi ve Andrey Karlov Vakfı Başkanı Marina Karlova, Rus-Türk Toplumsal Forumu Genel Sekreteri ve Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Genel Müdürü Sergey Markov ile birçok başka Rus siyasetçi, uzman, gazeteci, kültür ve bilim insanının değerlendirmelerine yer verildi.
Söz konusu kitapta bulunan Marina Karlov’un darbe girişimi gecesinde yaşananlara dair hatıralarında şöyle ifadeler yer aldı:
’15 Temmuz 2016 akşamı geç saatte  Rusya Büyükelçiliği’nden elçi müsteşar Sergey Panov eşimi aradı ve ülkede askeri darbe girişimine kalkışıldığı, sokaklara tankların indiği ve askeri uçakların havalandığını anlattı. Bu haber bizi hem şaşırttı hem de çok endişelendirdi. O dönemde  Türkiye’de büyükelçi görevini yürüten Andrey Karlov izinli olduğu için Rusya’daydı, ama kısa süre sonra Ankara’ya dönüp görevine devam edecekti. Darbe girişimi haberini alınca eşim hemen televizyon açıp canlı yayında Türkiye’de yaşananları takip etmeye başladı. Ayrıca aradığı Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan da Türkiye’deki olaylarla ilgili doğrulama aldı. O gece gözüne hiç uyku girmedi, televizyondan gelişmeleri takip ediyor, sürekli büyükelçilik çalışanlarıyla telefonda konuşuyordu. Darbe girişiminin başarısız olduğuna dair haber bizi rahatlattı. Seçimler sonucu iktidara gelen meşru ülke lideri Erdoğan, Türkiye’yi yönetmeye devam etti. Türk yöneticileri ve halkı bu zor dönemde  saygıya değer kararlılık göstermiştir. Ayrıca beş yıl önce o kanlı gecede yakınlarını kaybeden ailelere başsağlığı diliyorum. Ölüm kaybı, en acı olanıdır’.
Temmuz 2016 olaylarını dikkatle takip eden Sergey Markov, kitapta yer alan değerlendirmesinde Türkiye’de darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının nedenlerini şu şekilde yorumladı:
‘Birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan önce yaklaşık 15 yıl boyunca izlediği çok başarılı sosyal ekonomi politikasıdır. Bu dönem içerisinde Türkiye, en büyük şehirleri gelişmiş Avrupa ülkelerinin standartlarına göre yaşayan modern, bambaşka ülke olmuştur. Türkiye’nin tarihinde daha önce düzenlenmiş ve başarılı olmuş askeri darbeler, artan sosyal ekonomik ve siyasi kriz koşullarında yaşanmıştı.
İkincisi, ülkenin cumhurbaşkanına halk tarafından verilen destek. Üçüncüsü ise, Erdoğan’ın kimlik özellikleri. Erdoğan, 20. yüzyılın en büyük ve karizmatik dünya liderlerinden biridir. İmza attığı başarılar gerçekten şaşırtıyor.
Dördüncü nedeni, 2016’da siyasi elitlerin sadece darbe girişimine kalkışan askerlerin karşısında zafer kazanmaması, aynı zamanda 10 yıl boyunca yaptığı büyük ve titiz çalışmayı tamamlamış olması. 2016 yılı, bu çok uzun ve kapsamlı çalışmanın finali oldu. Rusya ile ilişkilerin iyileşmesinin de darbecilere karşı kazanılan zaferde rolü olmuştur. Sonuçta Erdoğan’ın darbecilerin karşısındaki zaferi benim için tesadüf değil tam da öngörülebilir bir gerçek oldu. Darbe girişiminin ilk saatlerinde tüm yabancı medya kuruluşları aksini ifade ederken bu gerçek benim için apaçıktı, önümüzdeki saatler ve günlerin kimin gerçekten güçlü olduğunu göstereceğinden emindim’.
 
Yorum yaz