YENİ ŞEYLER REHBERİ

Verandada kahvaltı ve ozon temizliğiyle turizm

Pandemi döneminin en çok zarar verdiği sektörlerin başında turizm geliyor. Bozcaada’da bir turizm işletmesi sahibi Bilgütay Ergül, Yeni Şeyler Rehberi’nde ayakta kalmasının sırrını temizlik, müşterilerinin birbirinden uzak kalıp kendi kahvaltısını hazırlaması, küçük aile işletmesi olması ve düzenli ozon temizliğiyle açıkladı.
Sitede oku
Geçtiğimiz yıl Mart ayında başlayan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yayılımı birçok sektörde derin yaralar açtı. Her sektör bundan farklı şiddette etkilenirken gerek turizm sezonunun başlamış olması gerekse krizin küresel bir hal alması turizm sektörünü derinden etkiledi. Devletin ilgili kurumları turizm sektörünü canlı tutabilmek için adımlar atsalar da yapılan yardımlar daha çok büyük işletmeleri ayakta tutmaya yönelik oldu ve küçük işletmeler çok zor zamanlar yaşadı.
Turizmin en önemli ayaklarından biri olan aile işletmeleri bu dönemi bir seferberlik ruhuyla geçirdi. İlk dönemlerde aşı desteği bile alamayan işletmeler birbirinden yaratıcı modellerle ayakta kalmaya çalışırken kısa turizm sezonunda varlığını sürdürmeye çalıştı.
Bu işletmelerden biri olan Bağbağdem Turizm Çiftliği’nin sahibi Bilgütay Ergül, temizlik ve temas dengesini nasıl sağladıklarını Yeni Şeyler Rehberi programında anlattı:

‘İnsanların sağlığını emanet alıyoruz’

“Biz 17 yıllık bir aile işletmesiyiz. Büyük bir bahçemiz ve 8 odamız var. 18 sene içinde en zorlandığımız sene pandemi oldu. İnsanların sağlığını emanet almış gibi oluyorsunuz. Başlarda bilmiyorduk biz de herkes gibi hastalığın nasıl bulaştığını. Bozcaada geneli hep açık alan. Bizim çok büyük bahçemiz olduğu için mesafemizi iyi koruyabildik.
Geçen sene sezonu açamadık. Zaten adanın yerel yönetimi çok hassas davrandılar. Ada 15 Haziran’a kadar kapandı. Bizim odalarımız müsait olduğu için çok şanslıydık. Kahvaltıyı kaldırdık. Odalarımızda mutfak vardı. Biz bahçemizde yetiştirdiklerimizi ve kendi yaptığımız reçelleri verdik müşterilere. Ben sabahları ekmeği bile ateşte gezdirip servis ettim.
Şimdi biraz daha rahatız. İnsanlar birbirlerine dokunmadığı bir araya gelmediği sürece bir şey olmadığını gördük. İnsanlar kendi verandalarında kahvaltı ettiler. Sonrasında bahçeye dağıldık. Biz herkes gittikten sonra her eri ozonla dezenfekte ediyoruz. Sonra biz girip çamaşır suyuyla siliyoruz. Biz çıktıktan sonra biz ir şey bırakmış mıyızdır diye tekrar ozonluyoruz. Misafiri o şekilde alıyoruz.

‘Sokağa çıkma yasağı bizi vurdu’

Pazar günlerinin kapalı olması da akşam saat dokuzdan sonra sokağa çıkma yasağının olması da bizleri çok etkiledi. Pazar günleri açıldığı için şimdiden doluluk artmaya başladı. Biz iki senedir çok zorlandık tüm turizm camiası gibi. Bizim kendi yerimiz olduğu için daha rahat ettik. Aşılarımızı olunca psikolojik olarak da çok rahat ettik.
İki aylık sezon, kira ödeyen işletmeleri çok zorladı. Biz karı koca çalışıyor hatta zaman zaman anne babalarımızdan da yardım alıyoruz. O sayede ayakta kaldık. Yeni açılan işletmeler, kredisi olanlar personeli olanlar çok zorlanacaklar.
İlk kapandığı dönemde kısa çalışma ödeneği geldi devletten yardım olarak ama onun dışında bir destek alamadık. Aşılama konusunda da bize bir destek gelmedi. Aşılamalar genellikle güvenli turizm sertifikası olan işletmelere yapıldı. Şimdi aşı bollaştı.

‘Şimdilik müsilaj yok’

Bozcaada’da hakim akıntılar var. Bunlar poyrazla akıyor. Hava lodosa dönerse açıktan akan müsilaj bize gelebilir. Ama lodos, toplasanız bir hafta ya eser ya esmez. Şu anda güney plajlarımız çok güzel. Ama açıklarda müsilaj tabi ki akıyor. Çok büyük bir çevre felaketi. Bu kirliliğin önünü kesmediğiniz sürece bundan kurtuluş yok.
Adada kapalı mekan olmadığı için açık havada yemek yeniyor. Pazar ve deniz de öyle. Yazın korunaklıyız bu yüzden. Adalı işletmeciler de oldukça titizlendiler. Ama aşılandık diye maskeyi daha az takanları görüyoruz. Ama rüzgar ve güneş virüsün yayılmasını engellemek için çok önemli.”
Yorum yaz