AKŞAM POSTASI

İclal Aydın: Ne kadar çok insan ‘Söylenmemiş Sözler'in altında kalmış, ama bence artık Türkiye susmaz

İclal Aydın yeni kitabı 'Söylenmemiş Sözler'i anlatırken "Ne kadar çok insan söylenmemiş sözlerin altında kalmış ama bence artık Türkiye susmaz. Canımıza tak ettiği bir nokta var" dedi.
Sitede oku
İclal Aydın, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yeni kitabı 'Söylenmemiş Sözler'i anlattı. Hayatını Urla’da sürdüren Aydın, kitabının kapağındaki mimozaların hikayesinden, İstanbul’u terk edişine, Türkiye’de söylenmemiş sözlere kadar hissettiklerini paylaştı.
İclal Aydın’ın anlattıklarından satırbaşları şöyle:

İstanbul'dan Urla'ya

"Aslında Urla’da hakim olan bitki katır tırnağı. Ege'de yol kenarlarında, tarlalarda hatta yol kenarlarında kendiliğinden fışkıran bir mucizedir. Urla'da da mimoza da çok dikilen ağaçlardan. Kitap kapağında hepimizin emeği var, o yüzden ortak bir heyecanla yaptık. Ben katır tırnağı istemiştim ama arkadaşlar o kadar güzel bir mimoza çizmiş ki öyle kaldı. Benim için ‘Söylenmemiş Sözler'in şöyle bir önemi var; kitap, ben Urla'ya yerleştikten sonra canıma tak edenleri anlattığım, içimi döktüğüm kitap."

'Ne kadar çok insan söylenmemiş sözlerin altında kalmış'

"Kitap çıktıktan sonra dört haftada gördüm ki ne kadar çok insan benimle aynı fikirdeymiş. Ne kadar çok insan söylenmemiş sözlerin altında kalmış ama bence artık Türkiye susmaz. Canımıza tak ettiği bir nokta var. Sosyal medya gibi insanın kendini ifade edebilmesini kolaylaştıran yolları gereğinden fazla bir ifadeye yol açtığından gerçekten fazlasıyla doygunluk yaratıyor. Asıl söylenmesi gerekenler bunların altında kaldı gitti. Bütün bu laf kalabalığının altında 'Acaba bir şey söylersem başıma bir iş gelir mi? Şimdi bunu söyleyeceğim ama kim anlayacak? Söylesem ne değişecek' diyerek suskunluk daha büyük istemsiz alışkanlığa dönüştü hepimiz için. İstanbul'dayken işimi yapayım, kızıma, anneme bakayım başıma da bir iş almayayım derken buraya geldiğimde fark ettim ki gerçekten usanmışım. İnsanın canının da tükendiği bir yer var. İşte orada yaptığımız işlerle bir şeyleri değiştirebileceğimize inanıyorum. Roman yazarak, haber yaparak, resim yaparak, şarkı ya da şiirle..."

'Bir yolu göze aldığım dostlarımla görüşmek için geliyorum'

"Bir gün İstanbul'da şunu fark ettim, ben hep geleceğe borçlanarak yaşıyorum. Daha mutlu olabileceğin ve daha iyi üretebileceğin bir yeri keşfediyorsun ve bu benim verdiğim en doğru kararmış. Annem, kızım ve ben burada çok tatlı bir hayat kurduk. Hiç özlemiyorum. İşlerimi halletmek için arada geliyorum ama son 2 yıl içerisinde 2 gece üst üste kaldığım belki bir defadır. Bir şehri terk etmenin şöyle bir güzelliği var. İlişkine emek ödeyebileceğin, bedel ödeyebileceğin dostlarla görüşmek için önemlidir. Senin için bir yolu göze alan ya da bir yolu göze aldığım dostlarımla görüşmek için geliyorum."
Yorum yaz