SEYİR HALİ

Prof. Dr. Uzunoğlu: Türkiye, dışarıdan sıcak para çekme konusunu bir kenara bırakmalı

Prof. Dr. Uzunoğlu, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun kararını RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi. Prof. Dr. Uzunoğlu “İçeride talepten kaynaklanan bir enflasyon söz konusu değil. Artık Türkiye ‘dışarıdan sıcak parayı nasıl çekerim’ konusunu bir tarafa bırakması lazım” dedi.
Sitede oku

Trakya Üniversitesi İktisat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun kararını ve Türkiye’nin enflasyon karşısında uyguladığı politikaları RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında yorumladı.

‘Türkiye çift paralı bir ülke, sadece Türk lirası kullanılmıyor, tasarrufların yarısından fazlası döviz ve altın cinsinden’

Prof. Dr. Uzunoğlu, Merkez Bankası’nın mevcut durumda yapabileceklerini “Merkez Bankası’nın elindeki olanaklar ve yönetim sistemi içerisinde yağabilecekleri bellidir. İki yılda dört tane Merkez Bankası Başkanı değişti. Bu kurumun güvenirliği ve itibarı açısından çok da olumlu bir görüntü sergilemedi. O da bir tercih olabilir. ‘Değişmesi gerekiyordu değiştirdik. Bu da bizim yönetim biçimimiz’ diyebilirsiniz. Buna bağlı olarak o zaman Merkez Bankası’na çok da yüklenmezsiniz. Çünkü elindeki olanaklar belli. Çünkü Türkiye çift paralı bir ülke, sadece Türk lirası kullanılmıyor. Tasarrufların yarısından fazlası döviz ve altın cinsinden, Türk lirasına güvenle ilgili problem var. Burada Merkez Bankası’nın etkin olmasını beklemek yanlıştır” diye aktardı.

‘Maliyet fiyatlarımız giderek yükseldi, zayıf bir talep var’

Merkez Bankası’nın faiz kararını doğru bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Uzunoğlu, ekonomide talep patlamasının neden olmadığını açıkladı:

“Merkez Bankası’nın faiz kararı doğru muydu? Bana göre doğruydu. Neden? İçeride talepten kaynaklanan bir enflasyon söz konusu değil. Talep ne zaman patlamıştı? 2000 yılının ortasında büyük miktarda krediyi piyasaya boca ettiklerinde bu paraların önemli bir bölümü de dövize ve altına, gerisi de harcamaya gitti. Tabii, kurun yükselmesi ithalata bağımlı bir üretim yapısında enflasyonu yukarı doğru getirecekti. Dünyada hammadde fiyatlarından kaynaklanan bir baskı da var. Dolayısıyla maliyet fiyatlarımız hızla yükseldi. Şu anda maliyet fiyatlarını temsil eden üretici fiyat endeksi yüzde 31 artmış. Talep enflasyonuna bakıyoruz, yüzde 16.2 civarında. Üretici maliyetlerini tüketiciye yansıtamamış. Zayıf bir talep var.”

‘Talep patlaması söz konusu değil’

Uzunoğlu “Türkiye’de 10 milyon insanın işle ilgili sıkıntısı var. 2 milyonu lokanta, kafe ve burada çalışanlardır. 2 milyon kişi sadece buradan etkileniyor. İş bulma umudu kaybedenleri, eksik çalışanları, mevsimlik çalışanları eklediğinizde 10 milyon kişinin sağlam bir işi yok. Böyle bir ekonomide bir kişi çalışıyor, iki kişiye bakıyor. Bir talep patlaması söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

‘Biz kısa vadeli sermaye hareketlerine açık bir ülke olamayız’

Prof. Dr. Uzunoğlu, Türkiye’nin maliyet enflasyonu karşısında 2002’den beri uyguladığı politika ve sonuçları konusunda “Talep enflasyonu söz konusu değilken maliyet enflasyonu varken biz ne yaptık? Faizi yükselteceğiz. Bu doğru bir yaklaşım değildi. Şöyle düşünülmüş olabilir: Faizi yükseltsin ki kuru aşağıya çeksin. Kuru aşağıya çekince dışarıdan sıcak para gelsin. Sıcak para gelirse döviz aşağıya doğru daha da iner. Böylece ithal edilen malların maliyetleri düşer. Türkiye’de enflasyonla mücadele etmiş olur. 2002 yılından beri sürekli yaptığımız olay bu bizim. Fırsatını bulunca kuru aşağıya doğru çek. İthalatı ucuzlat. Yerli üreticinin üretip üretmediğine bakmadan ilgilenmeden ithal et. Aynı Amerika’nın yaptığı gibi Çin’den ucuz ithalat yap, enflasyonu kontrol et. Bizim yıllardan beri politikamız bu. Artık bu politika üzerine gidemeyiz. Bunu artık görmemiz lazım. Dünyadaki dengeler bizim çok lehimize değil, politik riskler var. Burada biz kısa vadeli sermaye hareketlerine açık bir ülke olamayız. Böyle bir lüksümüz yok bizim. Bugün gelen sıcak para yarın daha fazlasını alıp götürüyor. İki yıldan beri para çıkışı var ülkeden, halimize bakın” dedi ve ekledi: 

“Artık Türkiye ‘dışarıdan sıcak parayı nasıl çekerim’ konusunu bir tarafa bırakması lazım. İthal ettiğimiz ürünü nasıl üretiriz veya daha az ithalat nasıl yaparız, daha az ithal girdi nasıl kullanırız? Buna bakması lazım.”

Yorum yaz