Valday uluslararası tartışma kulübünün siyaset uzmanı ve Şarkiyatçı Fehat İbrahimov, Sputnik’e açıklamasında, Türkiye ve Pakistan’ın Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda daima birbirine destek verdiğine işaret ederek bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
“Bir zamanlar Pakistan, Kıbrıs krizi sırasında, yaptırım tehdidiyle karşı karşıya kalan Türkiye’ye yardım etmişti. Sonra Türkiye, 1990’lı yıllarda, nükleer testler sonra uygulanan yaptırımlar yüzünden uçaklarına yedek parça bulamadığı için neredeyse uçak filosunu kaybedecek duruma gelen Pakistan’a yardım etmişti. Her iki ülkenin yaşadığı sayısız iç siyasi kriz hiçbir şekilde Pakistan-Türkiye dostluğuna etki yapmadı. Bu bağlamda, bu iki ülke arasındaki ilişkiler stratejik müttefiklik olarak nitelendirilebilir”.
İbrahimov, “Türkiye’nin yumuşak gücü, yani eğitim kurumları, sineması ve insani desteği de Pakistan’da oldukça etkili” diye ekledi.
Ankara ve İslamabad’ın kısa vadede ekonomik ilişkilerin de daha yoğun hale gelmesini umduğunu söyleyen uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki ülke arasındaki ticaret sadece 800 milyon dolar seviyesinde. Bununla birlikte bu rakamı 5 kat artırarak 4.5 milyar dolara ulaştırabileceklerinden eminler. Ama bu sadece serbest ticaret bölgesi oluşturulduktan sonra mümkün olabilir. Bu bölgenin oluşturulması konusu yıllardır konuşuluyor. Üstelik Türkiye, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC) ikinci aşaması kapsamında inşa edilmekte olan özel ekonomik bölgelere de katılmak istiyor. Pakistan da özellikle makine üretimi, inşaat, kimya ve savunma sanayilerine yatırım yapacak Türk yatırımcıları çekmek istiyor”.
'Türkiye, İslam dünyasında kendi etrafında müttefikler ekseni oluşturmayı amaçlıyor'
Ayrıca Türkiye’nin, İslam dünyasında kendi etrafında müttefikler eksenini oluşturmayı amaçladığını anlatan İbrahimov, “Bu anlamda Pakistan, bu amaca mükemmel uyuyor, çünkü nükleer silaha ve hem ekonomik hem de politik anlamda yakın işbirliği için büyük potansiyele sahip” dedi.
Pakistan’da Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güvenin çok büyük olduğunun altını çizen siyaset uzmanı, “Türkiye, Çin ile yakın ekonomik müttefikliğe can atıyor ve Pakistan aracılığı ile Çin’e çıkmak, Türkiye için çok konforlu ve tamamen kabul edilir bir yol. Pakistan üzerinden milyarlarca dolarlık mal satılabilir. Diğer yandan Pakistan da Batı’daki güvenilir ticari müttefik olarak Türkiye’nin önemine vurgu yapmaya devam ediyor. Son yıllarda güvenlik, terör ve organize suça karşı mücadele alanlarındaki işbirliği ve partnerliğin güçlendirilmesi Pakistan-Türkiye ilişkileri için geleneksel hale geldi” ifadelerini kullandı.
Türkiye-Pakistan askeri işbirliğinin derinleştiğine dikkat çeken İbrahimov, Mayıs 2018’de iki ülkenin 30 adet T129 ATAK helikopteri sevkiyatıyla ilgili anlaşma imzaladığını hatırlatarak, “Türk yetkililer bu anlaşmanın, tarihin en büyüğü demişti. Zira anlaşmanın maliyeti 1.5 milyar dolar” dedi.