GÖRÜŞ

Uzmanlar ABD saldırısını yorumladı: ‘Ciddi bir kriz hali’

İran Araştırmaları Merkezi Başkanvekili Uygur, Süleymani’nin öldürülmesiyle Ortadoğu’da ‘örtülü uzlaşının’ bozulduğunu belirterek, “Ciddi bir kriz hali” yorumunu yaptı. Altınbaş Üniversitesi’nden Güçlüer’e göre de, öteden beri bugünkü sürece hazırlanan ABD, İran’a doğrudan bir müdahale yerine dışarıda başlatılan çatışmayı ‘içeri taşıma’ hedefinde.
Sitede oku

Kadirov'dan Süleymani suikastı açıklaması: Öngörülemeyecek sonuçlara yol açabilir
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ve konvoyundakiler, Irak’ın başkenti Bağdat havaalanı yolunda ABD tarafından düzenlenen füze saldırısıyla öldürüldü.

‘Bütün dengeler değişti’

Bölgede endişeyi artıran bu önemli gelişmeyi Sputnik’e değerlendiren İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanvekili Hakkı Uygur, ABD ile İran arasında Mayıs ayından bu yana halihazırda artan bir gerilim olduğunu belirtti. Bu gerginlikte ABD’nin alttan alan taraf gibi göründüğünü ifade eden Uygur, “Ama sonuçta ABD çok sert bir cevap verdi İran’a. Bütün dengeler değişti, mevcut olan ABD ile İran arasındaki denge, Ortadoğu’da o örtülü uzlaşı; İran’la Amerika arasındaki, Irak’a, Suriye’ye yansıyan denge, hepsi bozulmuş oldu. Ciddi bir kriz hali. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sonuçlarını göreceğiz” diye konuştu.

‘Topyekün bir savaş olarak planlandığını düşünmüyorum’

Irak'ta Süleymani ve El Mühendis için cenaze töreni düzenleniyor
Çatışmaların artabileceğini ve başka bölgelere de yansıyabileceğini kaydeden Uygur, İran’ın vereceği tepkinin önemine dikkat çekerek, “Kısa süreli vereceği ve ya zamana yayılan, askeri, politik cevaplar olacaktır” dedi. İran’ın Lübnan’dan Afganistan’a kadar askeri eylem yapma yeteneği olan bir ülke olduğunu kaydeden Uygur, “İsrail bu hedeflerden biri olabilir; Lübnan, Hizbullah üzerinden yoğun bir saldırı olabilir, İsrail’in yurt dışındaki temsilcilikleri olabilir, yurt dışındaki Amerikan üsleri olabilir; çok farklı seçenekleri İran değerlendirecektir” diye konuştu.

Ancak bunun topyekün bir savaş olarak planlanmayacağı görüşünde olan Uygur, “Çünkü topyekün bir savaşta, Trump bunu göze aldığını gösterdi. Şimdiye kadar hep Trump ‘savaşmak istemiyor’ deniliyordu ama Trump artık pratikte ‘ben savaşa hazırım, savaş istiyorsan gel’ demiş oldu. İran, biraz daha ihtiyatlı davranır diye tahmin ediyorum” dedi. Irak’ın da önemli şekilde etkileneceğini belirten Uygur, “Dolayısıyla çok karmaşık yeni bir döneme giriyoruz” diye konuştu.

‘İran’ın federatif bir yapıda olması ABD’nin arzu ettiği hususlardan biri’

Esad’dan Hamaney’e Süleymani taziyesi: İran ile dayanışma içindeyiz
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Kurmay Albay Dr. Eray Güçlüer’e göre de ABD’nin bugünkü sürece yaklaşık 1990’lı yıllardan beri hazırlandığını söylemek yanlış olmaz. Bugünkü sürecin de yalnızca İran olarak görülmemesi gerektiğini kaydeden Güçlüer, İran’a yönelik operasyonun arka planında Çin’in de olduğunu ifade ederken, “İran’a yönelik hazırlanan bu senaryoda asıl mesele İran değil, İran’ın Çin’e, doğuya enerji sağlama potansiyeli ve enerji sağlamadaki ısrarı. Bu nedenle aslında hedef alınan husus İran rejimi. Fakat İran rejimi hedef alındığı zaman, İran rejimi değiştiğinde, İran’da dengeler de homojen olmayacak. İran’ın belki 3-4 bölgede federatif bir yapıda olması ABD’nin arzu ettiği hususlardan biri” diye konuştu.

“Bu yeni küresel düzen oluşturulurken İran’a yönelik bir operasyon nasıl olur?” sorusunu soran Güçlüer’e göre bu, İran’a doğrudan bir müdahaleden ziyade İran’ın dışarıdaki unsurlarıyla mücadeleyi içeriye taşıma şeklinde ortaya çıkıyor.

‘İran rejiminin iki yönlü kuşatılması amaçlanıyor’

Süleymani’nin öldürülmesini bu bağlamda dışarıdan başlatılacak bir çatışmanın ‘içeriye taşınması’ olarak yorumlayan Güçlüer, şunları kaydetti:

Afganistan'dan Süleymani suikasti açıklaması: Topraklarımızın bölgesel çatışmalar için kullanılmasına izin vermeyeceğiz
“İran’ın silahlı güç potansiyeli iki unsurdan oluşuyor; biri İran’ın kurumsal ordusu biri de İran’ın dışındaki milis diye tabir ettiğimiz paramiliter yapılar ki bu Ortadoğu’nun her yerinde hemen hemen. İran’ın bu milis yapısı aslında düzenli ordusundan daha güçlü bir pozisyona sahip. O nedenle burada Kasım Süleymani’nin öldürülmüş olması azımsanmayacak bir olay. Neden hedef seçildi diye düşünüldüğünde, olası İran müdahalesinde, İran’ın öncelikle milis güçleriyle çatışma, İran dışında başlatılacak; İran’a doğrudan bir müdahaleden ziyade İran’ın dışarıdaki unsurlarıyla mücadeleyi içeriye taşıma şeklinde.

Bunu içeriye taşıma noktasında da İran’da yıllardır süren ambargoyla bıkmış olan halkın toplumsal hareketlere evrilmesi, içeriden ve dışarıdan İran rejiminin iki yönlü kuşatılmasının amaçlandığını çok rahat söyleyebilirim. Süleymani’nin yanında 7 kişiyle birlikte öldürülmesinin arka planında da muhtemelen ABD’nin İran’ın içinde beklenen bir durumun sonuca yaklaşmış olduğu düşüncesi olabilir, bununla bağlantılı olarak da bugün itibariyle dışarıda bu çatışmayı başlattığını söyleyebiliriz. İçerideki gelişmelerle bunun koordine edildiğini düşünüyorum. Yani İran’ın içinden değil dışarıdan başlatılacak bu çatışmanın, içerideki gelişmelerle koordineli olarak zamanının belirlendiği şekilde yorumlamak mümkün.”

‘Çatışmanın geniş bir coğrafyaya yayılma ihtimali var’

BM'den Süleymani suikastı tepkisi: Dünya, Körfez'de yeni bir savaşı kaldıramaz
Güçlüer, olay Irak’ta gelişse de Ortadoğu coğrafyasındaki milislerin, ABD ve ABD ile birlikte hareket ettiği düşünülen hedeflere saldırma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, çatışmanın geniş bir bölgeye yayılma ihtimaline dikkat çekti. Bir an önce uluslararası kuruluşların devreye girmesi gerektiğini kaydeden Güçlüer, “Bu süreci durdurma noktasında faaliyete başlamaları önemli aksi takdirde İran’ın karşılık verme yönündeki eylemleri hızlanacaktır” dedi.

İranlı milislerin ABD ve yanlısı hedeflere saldırması durumunda, bu kez devreye ‘Arap ülkelerinden devşirilen askerlerin’ de girebileceğini söyleyen Güçlüer, “Suriye ve Irak’taki PKK/PYD’nin de kara gücü olarak Arap askerlerinin yanında İran’a karşı kullanılmaları da mümkün olabilir” yorumunu yaptı.

‘Dünya bir an önce harekete geçmeli’

Güçlüer, bu noktada İran’ın çok yönlü kuşatma altında olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin de belki bu noktada çabaları İran ve bölgede istikrarsızlığın azaltılması için kritik role sahip olabilir ama dünyanın bir an önce harekete geçmesi lazım. Siyasal sınırların değişmesi, kurumsal devlet yapılarının yıkılması, bu istikrarsızlığın bütün Ortadoğu’ya hatta oradan da bütün dünyaya olumsuz etkileri olabileceği bir süreç başlamış durumda, bir an önce bunun durdurulması için dünyanın harekete geçmesi gerekiyor” diye konuştu.

Yorum yaz