GÖRÜŞ

Yazar Karabıyıkoğlu: Kadınlar kutsal kitapların yazıldığı dönem bir şey yazmış olsa bile kesin yok edilmiştir

RS FM’de yayınlanan Gündem Dışı programına konuşan ödüllü yazar Nazlı Karabıyıkoğlu, “Neden bütün kutsal kitapları erkekler yazmış? Çünkü kalem erkeklerin elindeymiş. Kadınlar o dönem bir şey yazmış olsa bile kesin yok edilmiştir ya da üstüne bir erkeğin ismi yazışmıştır” dedi.
Sitede oku

Gündem Dışı'na bu hafta yazar Nazlı Karabıyıkoğlu konuk oldu. Yaratılış hikayesi, Nuh'un Gemisi hikayesi, Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etme hikayesi gibi bilinen metinleri yeniden yazdığını belirten Karabıyıkoğlu, "Ben bir kadın kutsal metin yazsa ne olur diye bir yeniden yazım yaptım" dedi.
"Bu kitabı yazmak beni çok özgürleştirdi" dediği ‘Gök Derinin Altında' kitabında, zaman ve mekânla bağları gevşemiş insanların modern çağda efsanelere sığınmasını anlatan ve okuyucuyu Sibirya'dan Yakutistan'a götüren Karabıyıkoğlu, 5. kitabı, ‘Kadın Kürkünde Rüya' ile uçak kazasında parçalanan bir kadını, bedenin ve ruhun tamir edilip yaratıldığı, ‘Yeniden Diriliş Evi'ne yetiştiriyor. Kadının, vücudu birleştirilirken, zaman yolculuğu da başlıyor.

‘ÇOK ÜNLÜ BİR YAZARIN BİR KADINA TECAVÜZ ETTİĞİNİ BİLİYORUZ'

Ünlü müzisyen İbrahim Maalouf'a 14 yaşında bir kız çocuğunu taciz ettiği gerekçesiyle hapis cezası verildi
Yayıncılık sektöründeki taciz vakalarını dile getiren ve kendisinin de tacize uğradığını kısa süre önce internet üstünden ‘'Yayıncılık sektöründe taciz var, zulüm var, zorbalık ve mobbing (iş yerinde psikolojik şiddet) var. Ama tecavüz de var. Çok ünlü bir yazarın bir kadına tecavüz ettiğini biliyoruz" şeklinde açıklayan Karabıyıkoğlu, şunları söyledi:

‘TACİZ EDEN İNSANLARIN HAYATINA NORMAL DEVAM ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ'

"10 yıldır başıma gelenlere ilaveten, bir de tanık olduklarım var. Kadın ve erkek arkadaşlarımın yaşadıkları bir takım vakalar var. Bunlar artık o kadar fazlaydı ki taşıyamayacağımız noktaya gelmişti. Bizim sektörümüz (yayıncılık sektörü) o kadar içine kapalı bir sektör ki senelerdir asla anlatılmayan şeyler var. Bizim büyük annelerimizin yaşadığı şeyler var. Benim gibi başına bir şeyler gelmiş insanlardan çok fazla geri dönüş aldım. Bu açıdan yalnız olmadığını gördüm ama gücü elinde bulundurup bir şeyleri değiştirebilecek insanlardan da tam tersi yönde tepkiler aldım. ‘Sen bizim başımıza faşist-feminist mi oldun?' dediler. Konu taciz olunca insanlar önce bir şeyler yapmak istiyorlar sonra ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Taciz eden insanların hayatına normal devam ettiğini görüyoruz."

‘İKTİDAR SAHİBİ KADINLAR DA BUNU YAPIYOR'

"İktidar sahibi kadınlar da bunu yapıyor" diyen Karabıyıkoğlu, "Bunları fırsat bulduğumuz her zaman dile getirebilmeliyiz ki, toplumu değiştirebilelim" şeklinde sözlerini sürdürdü.

Şu an üstünde çalıştığı 4 farklı roman olduğu müjdesini de okuyucusuna veren Karabıyıkoğlu, "Neden bütün kutsal kitapları erkekler yazmış? Çünkü kalem erkeklerin elindeymiş. Kadınlar o dönem bir şey yazmış olsa bile kesin yok edilmiştir ya da üstüne bir erkeğin ismi yazışmıştır. Ben bir kadın kutsal metin yazsa ne olur diye bir yeniden yazım yaptım. Yaratılış hikayesi, Nuh'un Gemisi hikayesi, Hz.İbrahim'in oğlunu kurban etme hikayesi gibi birkaç çok bilinen metni ben yeniden yazdım" dedi.

‘BU COĞRAFYADA KADIN OLARAK DOĞUNCA, DİREKT SUÇLU OLARAK DOĞUYORUZ'

"Bu coğrafyada kadın olarak doğunca, direkt suçlu olarak doğuyoruz" diyen Karabıyıkoğlu, "Türkiye'de insanlar doğdukları andan itibaren öyle bir toplumsal cinsiyet rolüne büyükleri tarafından büründürülüyorlar ki suçlusunuz. Kız çocuğu olarak suçlusunuz, oturmanıza dikkat etmeniz lazım. Ergenliğe girince suçlusunuz çünkü vücudunuzdan utanmanız lazım. Regl olunca utanmanız lazım çünkü bu bir hastalıktır. Erkeklerle arkadaşlık kurarsınız, utanmanız lazım çünkü kadın ve erkek yan yana bulunmamalıdır. Bunun üstüne cinayetleri, aile içi şiddeti, kadınların nasıl zulme maruz kaldıklarını düşünürsek suçluyuz, çünkü kadınız" şeklinde konuştu.

Yorum yaz