TÜRKİYE

Rusya ile Türkiye, askeri-teknik işbirliği alanında birbirlerine neler katabilir?

İzvestiya gazetesi, Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemlerinin satılması sözleşmesinin, iki ülke arasında tam bir askeri işbirliğinin sağlanmasının başarılmasında ilk adım olabileceğini yazdı.
Sitede oku

‘S-400, Türkiye’nin bölgedeki konumunu güçlendirecek’
Rusya ile Türkiye arasındaki askeri-teknik işbirliği bu güne kadar nispeten düzensiz, pahalı olmayan ve küçük miktarlardaki ekipmanların tedariki şeklinde devam etti. Gazete, burada 1995 yılında Mi-17 helikopterlerinin teslimatının yanı sıra, 500 dolayında BTR-80 zırhlı personel aracı ve 2008 yılında Kornet anti tank sistemleri için imzalanan sözleşmeleri ayrı tutuyor. Gazete ayrıca, Rusya'nın Türkiye pazarındaki konumunu güçlendirmek için helikopter ihalesine katılma, Ankara'ya KA-50-2'leri önerme ve T-LORAMIDS uzun menzilli hava savunma sistemleri ihalesine katılma gibi bir takım adımlar attığını yazıyor.

'S-400'ÜN RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİNE CİDDİ BİR ETKİSİ OLABİLİR'

Türkiye tarafından S-400 sistemlerinin satın alınması,ölçeğinin yanı sıra imzalanan sözleşme seviyesinin kendine has özelliklerinin de gelecekte iki ülke arasındaki işbirliğine ciddi etkileri olacağına vurgu yapan gazete, bunun, Rusya ile Türkiye arasında askeri alandaki ilk büyük anlaşma olduğunu ve S-400'ün sağladığı imkanlar sayesinde bu anlaşmanın, Türkiye'nin Batı ve Rusya silahlarını birleştirebilen ve gelecekte kendi ulusal hava savunma sisteminin kurulmasına giden yolu açtığını belirtti.

'RUSYA VE TÜRKİYE'NİN ASKERİ-TEKNİK İŞBİRLİĞİ-ÇİFT YÖNLÜ'

Moskova’da ‘Türkiye Günü’: Rusya, karşılıklı kültür yılına hazırlanıyor
İki ülke arasındaki işbirliği gelecekte nasıl gelişebilir? Rusya ile Türkiye arasındaki askeri-teknik işbirliği çift yönlü bir yol olabilir. Rusya ve Türkiye'deki teknolojik gelişim seviyesinden dolayı her iki taraf da karşılıklı olarak hazır ürün ve teknolojiyi ithal ve ihraç edebilir. Her iki taraf da, üçüncü ülkelerin de katılımıyla ortak programlar ve projeler geliştirebilir. Sonuç olarak, hem Moskova hem de Ankara silahlı kuvvetlerin işbirliğine ilgi gösteriyor. Askeri havacılık, iki ülke arasında yakın gelecekte değişimin görülebileceği bir işbirliği alanıdır.

'TÜRKİYE İÇİN BEŞİNCİ NESİL UÇAKLARIN ÜRETİLMESİNDE İŞBİRLİĞİ'

S-400'lerin satın alınması nedeniyle Türk hava kuvvetleri için alınması öngörülen F-35'lerin zora girmesi dikkate alındığında, Su-35 savaş uçakları iyi bir alternatif olabilir. Büyük bir sözleşme (80-100 kadar uçak) yapıldığı taktirde, Türk sanayisine bu uçak ve motorlarının son montajı, teknik hizmeti ve onarımının yanı sıra, kademeli olarak bazı parçaların üretilmesi da dahil teknoloji transferinde, Ankara'yla işbirliği yapılabilir. Gelecekte Ankara'nın istemesi durumunda Rusya'da seri üretim için hazırlanan Su-57'i temelinde Türk Silahlı Kuvvetleri için beşinci nesil uçakların üretilmesinde işbirliğine gidilebilir. Bu uçak sadece F-35'lerin yerini almakla kalmayacak, aynı zamanda bazı parçaları dışarıdan da olsa, Türkiye'nin kendi uçağını üretme arzusuna da yanıt olabilir.

'HAVA SAVUNMA SİSTEMİ ORTAK ÜRETİMİ'

Kalın: S-400'lerin ilk partisini 2019'un sonunda alacağız ve ardından ortak üretime geçeceğiz
S-400, hava savunması alanında, Türk sanayisinin de aktif katılımıyla, Türkiye'de entegre bir ulusal hava savunma sisteminin kurulmasına giden yolu açıyor. Rus tarafı, ilave S-400'lerin, daha kısa menzilli sistemlerin ve ortak hava savunma sistemlerinin geliştirilmesinin yanı sıra Güney Kore örneğinde olduğu gibi, Almaz-Antey şirketinin de katılımıyla, KM SAM orta menzilli hava savunma sistemini geliştirilebilir. Rus füze teknolojileri, Bramosa modelinde roket sistemlerinin ortak gelişiminin organizasyonu ve üçüncü ülkelere ihracat için işbirliği gibi konular da Türkiye'nin ilgisini çekebilir.

'TÜRK DENİZALTI FİLOSUNUN YENİLENMESİ'

Rusya, askeri deniz teknolojisi alanında da Türkiye'yle işbirliği yapabilir. Örneğin Türk denizaltı filosunun yenilenmesi sürecine girebilir. Özellikle de Almanya'nın Türk Deniz Kuvvetleri için 214 tipi denizaltıların yapımını sabote ettiği dikkate alınırsa Rusya ve Türkiye yeni nesil dizel denizaltının geliştirilmesi için ortak çalışmalar yapabilir. Ayrıca MilGem savaş gemilerinin iyileştirilmesi için Rus silahlar kullanılabilir.

‘RUSYA, BAZI TÜRK ÜRÜNLERİNE İLGİ DUYABİLİR'

Diğer yandan Rusya'nın da Türk savunma sanayisinin geliştirdiği bazı ürünlere ilgi duyabileceği ifade eden İzvesiya, insansız hava araçları (İHA) alanına işaret ederek Türkiye'nin saldırı amaçlı dahil İHA üretiminde büyük deneyime sahip olduğunu vurguladı.

Rusya'nın askeri deniz alanında da üstün özelliklere sahip Türk botlara ilgi gösterebileceği belirtilirken Türkiye'nin çok işlevli çıkarma gemisi yapımında da deneyimli olduğu kaydedildi. Rus sanayi ve deniz kuvvetleri, bu tür deniz araçlarının Türk şirketlerinin katılımıyla Rusya'da üretimine ilgi duyabilir.

'Türk Akımı, Türkiye için değil, Rusya açısından büyük stratejik önemde'
Nihayetinde iki taraf, hem kendi orduları için hem de üçüncü ülkelere ihracat için ortak projeler geliştirebilir. İzvestiya gazetesi, olası ortak projeler arasında şunları sıraladı: Ortadoğu çatışmasında elde edilen deney de dikkate alınarak kara teçhizatının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, Rus Il-114 platformu temelinde deniz devriye ve anti denizaltı uçağının geliştirilmesi, Yak-130 platformu temelinde hafif savaş jetinin geliştirilmesi ve üretimi, anti terör ve diğer güvenlik sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi. Bu durumda işbirliği hacmi, onlarca milyar dolar ve hatta daha büyük anlaşmalara yol açabileceği kaydedildi.

‘RUSYA, TÜRKİYE'Yİ ALICI OLARAK DEĞİL PARTNER OLARAK ALGILAMALI'

Rusya Strateji ve Teknoloji Analizi Merkezi Direktör Yardımcısı Konstantin Makiyenko, Türkiye ve Rusya'nın askeri alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesiyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Eğer teknik yönünden bahsedecek olursak Türkiye'yi bir müşteri, bir alıcı gözüyle değil, potansiyel partner olarak bakmalıyız. Türkiye birçok alanda bizim çok da gerimizde değil. Bu durum, birbirimizin tasarımlarını tamamlama fırsatını veriyor. Elbette, Türkiye'den alabileceğimiz şeyler var ve bu fırsattan yararlanmamız gerekir".

Ankara ve Moskova'nın enerji işbirliği alanındaki ortak çıkarların, politikada çözülemeyecek sorunların olmadığı da dikkate alınarak, iki ülke arasındaki bağların derinleştirilmesi için temel oluşturabileceğini kaydeden uzman, "Dünyanın değişim eşiğinde olduğu çoktandır dile getiriliyor. Bu değişim neden kendini bu şekilde göstermesin?" dedi.

Yorum yaz