MULTİMEDYA

Diyarbakır’da 85’lik dededen ‘Vefa Müzesi’

Sitede oku

Hatıra müzesinin kapılarını Sputnik'e açan Kazım dede, çalıştığı illerde güzel dostluklar kurduğunu söyledi.

1 / 6
1933 yılında Tunceli’de dünyaya gelen Kazım Ertaş, hasta eşiyle birlikte Diyarbakır’ın merkez Sur İlçesi’nde yaşıyor. Kazım dede, 55 yıldır Türkiye'nin birçok bölgesinde topladığı ve dostlarından aldığı hediyelere gözü gibi bakıyor.
2 / 6
3 odalı evinin 1 odasını müze haline getiren Kazım dede, 1964 yılından bu yana dostluk kurduğu insanlardan hediye almaya başlamış ancak zamanla hediyeleri koyacak yer bulamayınca, evin bir bölümünü müze yapmaya karar vermiş. İlk hediyeyi Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde bir dostundan alan Ertaş, o günden bu yana aldığı hediyeleri topladı. Ertaş’ın hatıra müzesinde el aletleri, süs eşyaları, duvar halıları, küçük heykeller, silah gibi irili ufaklı bine yakın eşya bulunuluyor. Hepsinin üzerinde aldığı dostlarının isimleri ve tarihleri yazıyor.
3 / 6
1950 yılında Tunceli’ye bağlı köyünü terk etmek zorunda kaldığını belirten Ertaş, “Karadeniz bölgesi hariç Türkiye'nin her tarafını gezdim. Birçok yerlere yolculuk, çalışmak ve arkadaşları görmek için gittim. Emekliliğe ayrıldıktan sonra Diyarbakır'a yerleştim. Meslek olarak ilk zamanlar garsonluk, otellerde işletme müdürlüğü ve birçok iş yaptım, en sonunda ise karayollarında makine ikmal memuru olarak başladım. Bu hediyeleri toplamaya 1964’te Şırnak'ın Cizre ilçesinde başlayarak peyder pey biriktirerek kendimle getirdim, bazılarını arkadaşlarım hatıra olarak gönderdi” dedi.
4 / 6
Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Adana’daki Seyhan Barajı’nda mühendis olarak çalıştığını belirten Ertaş, yıllar sonra Demirel Başbakan olunca ziyaretine gittiğini ve Demirel’in kendisine bir at heykeli hediye ettiğini söylüyor. Demirel’in hediye ettiği heykel de müzedeki yerini almış.
5 / 6
1960’lardan bugünlere. Üzerinde 1972-Şırnak yazan bir baltayı gösteriyor Ertaş. Balta o dönem Şırnak’ta yaşayan Ermeni bir aileden hediye. Diğer duvarda ise bir saat. Hikayesini şöyle anlatıyor Ertaş: “Bu fotosunu gördüğünüz kadın Koçero’nun karısı. Dağdan geldiler Suriye’ye gidecek yolu bulmadılar, onları Suriye’ye gönderdik. Sonradan kızları bana bir saat hediye ettiler.” Ertaş’ın bahsettiği kişi, yörede Koçero olarak bilinen ünlü bir kanun kaçağı.
6 / 6
Gününün büyük bölümünü müzesinde geçiren Ertaş, “Baktığım zaman neşeleniyorum. Ama şu da var ki öldüğüm zaman bunlara ne olacak? Onu bilmiyorum, daha karar vermedim. Herkes gelir alıp götürür. Bunlara baktığım zaman bazen ağlıyorum. Kimden aldığım aklıma geliyor hüzünleniyorum. Üzerlerinde yazanlara bakınca heyecanlanıyorum” diyor.
Yorum yaz