‘TÜRKİYE'NİN BEKASI İÇİN FIRAT'IN DOĞUSUNA YÖNELİK OPERASYON ŞART'
Türkiye'nin siyasi amaçlarıyla askeri hedeflerinin birbirine uyumlu hale gelmesinin önemli olduğuna işaret eden Babüroğlu "Türkiye'nin belirlediği siyasi amaç neydi? Bir; Suriye'de bulunan PYD/PKK teröristlerini etkisiz hale getirmek. İki; Doğu Akdeniz'e uzanacak bir terör koridorunu engellemek. Üç; Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamak. Peki bu siyasi hedeflere ulaşmak için belirlenmesi gereken askeri hedefler neler olmalı? Bunu anlamak için şu soruları sormak lazım: El Bab operasyonu Suriye'deki PYD/PKK varlığını engelledi mi? Sürmekte olan Afrin operasyonu başarıyla tamamlandığında PYD/PKK unsurları tamamen etkisiz hale getirilecek mi? İki sorunun cevabı da hayır. O zaman sırada Menbiç ve tabii ki Fırat'ın doğusu da var. Asıl stratejik hedef ise Fırat'ın doğusu" dedi.
El Bab, Afrin ve hatta Menbiç'teki "terör unsurlarının" etkisiz hale getirilmesinin Türkiye'nin beka sorununu çözmeyeceğine işaret eden Babüroğlu "Siz Afrin'i, El Bab'ı ve Menbiç'i kontrol altına alsanız bile Fırat'ın doğusundaki 550-600 kilometrelik alan PKK/PYD bölücü terör örgütünün elinde kaldığı için Türkiye için tehdit sürüyor demektir. Bu da demek oluyor ki, belirlenen siyasi hedeflerin gerçekleştirilmesi ancak ve ancak Fırat'ın doğusundaki PKK/PYD'nin etkisiz hale getirilmesiyle mümkündür" ifadelerini kullandı.
ABD'nin Fırat doğusuna dokunulmaması için Menbiç'i pazarlık malzemesi yapma ihtimaline değinen Babüroğlu "Afrin'den sonra sırada Menbiç var. ABD ‘Menbiç'e girmeyin' diyebilir ancak benim değerlendirmem ABD'nin Fırat'ın doğusuna girilmemesi şartıyla Menbiç'e girilmesini kabul edebileceği yönünde. Yani ABD ‘Fırat'ın doğusuna gelmeyin ama hadi o zaman yalnızca Menbiç'i alın' diyebilir. Peki böyle derse Türkiye kazançlı mı çıkar? Politik hedeflerin ne olduğu hatırlandığı zaman, cevabın hayır olduğu da net. Kaldı ki Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyon gerçekleşmezse Afrin ve olası Menbiç operasyonunun sonucu olarak oralardan kaçan PYD/PKK'lılar Fırat'ın doğusunda toplanacak. Zaten halihazırda Fırat'ın doğusunda 60 bin PYD'li var. Fırat'ın doğusunda Suriye nüfusunun yüzde 30'u ve Suriye enerji kaynaklarının yüzde 50'si orada. Bu durumda Fırat'ın doğusuna yönelmeyen bir Türkiye, Suriye'den bekasını hedef alan PYD/PKK tehdidini yok edemez. Fırat'ın doğusunda ABD PYD/PKK'yı eğitmeye, silahlandırmaya ve örgüte danışmanlık hizmeti vermeye devam eder. Ve örgüt orada güçlenir" diye konuştu.
Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik operasyon gerçekleştirmesi için Suriye ordusuyla iş birliği yapmasının şart olduğunu ifade eden Babüroğlu "Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna el atması için de Suriye rejimiyle iş birliği yapması şart. Suriye rejimi, ABD ile iş birliği yapan PYD ve diğerlerini ‘vatan haini' ilan etti. Güzel. O halde Türkiye'nin yapması gereken Suriye ordusuyla iş birliği yapıp PYD/PKK'yı zayıflatarak yok etmek. Bunu yaparsa Türkiye'nin eli kuvvetlenir. Belki o zaman Suriye, Türkiye'yi toprağına da davet eder. Suriye, Rusya ve İran'ı davet ettiği gibi Türkiye'yi de toprağına davet ederse de Türkiye'nin eli oldukça güçlenir" dedi ve ekledi:
"İş birliği sağlanırsa PYD/PKK'dan kurtarıldıkça, kurtarılan bölgelere Suriye bayrağı dikilebilir. Neticede Türkiye her zaman ‘Biz işgalci değiliz, orada kalıcı değiliz Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıyız' diyor. Bunu söyleyen bir Türkiye de elbette Suriye'den çekilecektir. Zaten bu konu Rusya ile bu konu görüşülmüş ve koordine edilmiştir. Ancak Türkiye eğer ki Suriye'yle iş birliğine gitmezse ülkenin ABD'ye karşı kozu zayıf kalır ve Fırat'ın doğusuna operasyon gerçekleşmeyebilir. Türkiye'nin beka sorunu ancak iş birliği yaparak çözülür."