Binalarda su yalıtımının önemi: Yapıların ömrünü 40 yıldan 80 yıla çıkarabilir

“Eğer tüm yalıtım başlıklarında yönetmeliğe uygun şekilde binayı inşa etmezseniz izin, iskan ve ruhsat alamaz, o binada ikamet edemezsiniz. Su yalıtımı, binaların en önemli güvenlik kalemlerinden birisini oluşturuyor. En hayati ve güvenlik noktasında, yapı malzemeleri ve yapı teknolojileri içerisinde en kritik unsurlardan birisi de su yalıtımı. Binalar betonarme sistemden oluşmakta ülkemizde genel olarak. Binaların taşıyıcı donatıları kiriş, kolon vb. baktığınızda işi sadece demir ve betonun hallettiğini düşünüyoruz. Ama eğer su yalıtımı başta olmak üzere bu donatıları korumazsanız, bir şekilde o binaların demirleri korozyona uğramaya başlar yıllar içerisinde ve güvenliğini ne yazık ki kaybeder. Ve sismik hareketlerin, depremlerin sürekli olduğu bu ülkede risklerle baş başa kalırız.”

“1999 depremi büyük bir felaketti. Geçtiğimiz yılki deprem onun da üzerinde bir felaketti. Yalnız 1999 büyük depreminden sonra da İBB’nin yaptığı çalışmalar ve değerli bir profesörümüzün yaptığı çalışmalarla, hasarlı ve orta hasarlı binalarda şu görülmüş: Demir donatı korozyana maruz kalmış ve bununla beraber taşıma kapasitesini kaybetmiş. Sürekli suya maruz kalan donatı, yani demir, 24 yıl içerisinde tüm taşıma kapasitesini kaybediyor. Zaten bu depremlerde de gördüğümüz bir durum var. Hep beton ve demir konuşuluyor ama ülkemizde su yalıtımı zorunluluğu yönetmeliği ne yazık ki 2018’de hayata geçti. Bu tarihten önceki yapılarımızda ne derece sağlıklı yalıtım olduğu belirsiz. Hele ki 1999 öncesi yapılarda su yalıtımı yapılamadı büyük oranda. 2000-2018 arası bir takım iyileştirmeler ve uygulamalar var ama çok yetersiz. Elimizdeki istatistik veri, 2018 senesi sonrasına dayanıyor. 2018 sonrası, yani su yalıtımı zorunluluğundan sonra yapılan yapılar ancak toplam yapıların yüzde 5’ini oluşturuyor. Geri kalan yüzde 90’ın üzerindeki yapı ile ilgili bir risk söz konusu.”

“Öncelikle binayı korumak için suyun temas ettiği her noktada tedbir almak lazım. Suyla en çok temas eden nokta da, toprak temaslı yüzeyler dediğimiz, binanın temelinden başlayarak, binayı bohçalayarak bu işlemlerin temelden başlayarak halledilmesi lazım. İç mahalde de, bina içinde de ıslak hacimli noktalarda, çatılarda vs. suyun erişebileceği tüm noktalarda tedbir almak lazım. Bu binaların başlangıç aşamasında, hafriyatı aldıktan sonra bu işlemleri yapmazsanız, tekrar o binayı bir nevi havaya kaldırıp zeminde iyileştirme yapma şansınız yok. O yüzden bu işlemleri yeni bina inşa ederken ele alıp uyguluyor olmamız lazım. Tabii ki mevcut binalarda da binanın en azından etrafını açarak, drenaj dediğimiz şekilde binanın çevresindeki suları uzaklaştırma çalışmaları yapabilirsiniz. Ancak geldiğimiz nokta itibarıyla şunu söyleyebilirim. Yalıtım teknolojileri çok gelişmiş vaziyette. Dünyada üretilen üstün üstün nitelikli ürünlerin hemen hemen tamamı ülkemizde üretilmekte. Kurumumuzda da üretilmekte. Bir de proof diye bir ürün kümesi var şirketimizde de üretilen. Bu tip ürünler, binanın temelinde hem işi hızlandıran, hem de ilave koruma işlemlerinin yapılmasına ihtiyaç hissettirmeden yalıtım sağlayan teknolojiler bunlar. Eski su yalıtım işlemlerinden çok daha cazip koşullarda bu bonus proof işlemleri yapılabiliyor. Bu konuda bir bilinçlenme başladı. Tabii müteahhidin başının belası su. Müteahhitlerin canı çok yanıyor. Bina teslimlerinden sonra bu suyla ilgili baş ağrıları yaşayabiliyorlar. Bu sebepten ötürü müteahhitlerimiz azami gayreti göstermeye çalışıyorlar. Ama hala bilinç düzeyi yeterli seviyede değil ne yazık ki. Daha alınacak yolumuz var bu konuda.”

“Biz bu kentsel dönüşüm adı altında İstanbul’da veya başka yerlerde binaları yıkıp yenilemeye çalışıyoruz. Baktığımız zaman bu yapılaşmada, binaları güvenli olmadığı için yıkıyoruz. Üç aşağı beş yukarı bu yıktığımız binaların ömrü 30-40 yıl kadar. Bugün bir binanın servis ömrü, tasarlayıp inşa ederken asgari 80-100 yıl olmalı. Bakın asgarisi diyorum. Bunu sağlamanın tek şartı, bu su yalıtımını sağlıklı yapmak. Eğer temellerde bu su yalıtımını sağlıklı yapmazsak, sırf zorunlu diye niteliksiz malzemeyle yapar, denetime de tabi tutmazsak, o binanın servis ömrü 30-40 yıl yapar. Toplam bina maliyeti içerisinde belki de yüzde 1’lik bir maliyetle bu işi sağlıklı yapmazsak, üzerindeki yüzde 99 maliyete konu binayı 100 yıl yerine 40’ıncı yılda yıkmak zorunda kalıyoruz. Bugün yapılan işlem çok da farklı değil. Bu sadece su yalıtımı. Isı yalıtımı da önemli. Ses yalıtımı da. Yangın yalıtımının da sağlıklı yapılması ayrıca önemli.”