'Yapay zekada en çok kullanılan tekniklerden birisi de yüz verinizin alınıp merkezde işlenmesi'
“Ülkemizde de çoğu ülkede olduğu gibi kişisel verileri koruma kanunu var. Bu kanun kapsamında da aslında biyometrik veriler merkezde toplanamaz, işlenemez, bir yerde toplanamaz. Spor salonlarında mesela parmak izi ile turnike geçişi gibi teknikler var. Kişisel verileri koruma kanunu buna yıllar önce yasak getirdi. Biyometrik verilere karşı özel bir hassasiyet var çünkü biyometrik verinizi değiştiremezsiniz. Parmak izinizi, yüz verinizi değiştiremezsiniz. Yapay zekada en çok kullanılan tekniklerden birisi de yüz verinizin alınıp merkezde işlenmesi. Bu konuda çok ciddi yasaklar var. Kişilerin takip edilmesi gibi bir durum olabilir örneğin. Mesela bu yüz verileri depolanmışsa ve kötü niyetli kişilerin eline geçmişse, bir kamera ile o sokaktan geçen kişilerin yüzlerini tarayarak bu kişiyi bulabilirler. Bunların önüne geçmek için bu düzenlemeler çok önemli. Bir de taklitçilik yapay zeka ile mümkün hale geldi. Eskiden animatörler, size benzeyen bir üç boyutlu model, video vs. yapmaya çalışıyorlardı. Yapay zeka çok daha gerçekçi, gerçekten ayırması imkansız hale gelen videolar ve fotoğraflar üretebiliyor. Deepfake var. Deepfake ile üç boyutlu, sizin yüzünüzü birebir şekilde alıp, ağzınızdan duymayacağımız lafları ettirebilecek sözler duyabileceğimiz sahte videolar üretilebilir.
Burada da şöyle bir tehlike ortaya çıkıyor: Acaba karşımızda video konferansında konuştuğumuz kişi gerçek mi? Burada bu tarz saldırılar başladı. Gerçek bir örnek de iki hafta önce yaşandı. Hong Kong’daki bir kuruluş, Londra’daki bir çalışanı video konferans ile arıyor. Finans müdürünü üç defa deepfake teknolojisi ile aldatarak, 25 milyon dolarlık para transferi yapmasını sağlıyor. Olay ortaya çıktığında para çoktan hesaplardan çıkmış oluyor. Biliyorsunuz bankalarda uzaktan kimlik doğrulama ile hesap açılışı yapılıyor. Yapay zeka ilerledikçe bu konularda soru işaretleri oluşacaktır. Tabii biyometrik doğrulama da çok önemli. Fiziken sizin o noktada olduğunuzu ispat ediyor. Ama hiçbir zaman biyometrik doğrulamanın uzaktan, merkezi veri tabanına kaydedilerek kullanılmaması lazım.
Devletimizin dağıttığı çipli kimlik kartları var. Maalesef bunlar hala eski usul gözle doğrulanarak kontrol edilmeye çalışılıyor. Bu çiplerin elektronik olarak doğrulanması, parmak izlerinin de çip üzerinden doğrulanması lazım. Parmak izinin gönderilmesi kabul edilemez. O çipe yüklenmiş halde kalmalı. Yani bir kişinin sizin kimliğinizi ele geçirip parmak izini de tutturması gerekir o durumda. Çünkü parmak izi merkezde değil, çip üzerinde. Bu tapu dairelerimizde kullanılıyor şu anda. İleride pek çok kurumda da kullanılmaya başlayacak.”