00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
SESLİ HABER
07:30
9 dk
SESLİ HABER
08:29
2 dk
HABERLER
11:00
6 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:06
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
6 dk
HABERLER
17:00
7 dk
HABERLER
18:00
8 dk
SESLİ HABER
10:27
9 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
SESLİ HABER
IBAN ile ödeme talep eden işletmelere uyarı
11:08
3 dk
SESLİ HABER
İki büyük kara deliğin birleştiği tespit edildi
11:18
2 dk
SESLİ HABER
Domuz böbreği nakledilen hasta hayatını kaybetti
11:25
2 dk
SESLİ HABER
Kanser vakaları aşırı kilo ile bağlantılı
11:34
1 dk
SESLİ HABER
İstanbul’daki meşhur gökdelenle ilgili yıllar sonra karar geldi
11:42
2 dk
SESLİ HABER
Avrupa Birliği, 'influencer'lar' ile görüşecek
11:50
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:00
1 dk
TARİHTE BUGÜN
Atatürk bağımsızlık ateşini nasıl yaktı?
12:09
23 dk
SESLİ HABER
Rusya'da yeni askeri ekonomi inşa edilecek
12:53
4 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
13:00
1 dk
HAFTA SONU HALLERI
Erdal Kaplanseren'le Hafta Sonu Halleri
13:06
114 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
GÜNDEM DIŞI
Serhat Sarısözen'le Gündem Dışı 1. bölüm
16:01
58 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:00
1 dk
GÜNDEM DIŞI
Serhat Sarısözen'le Gündem Dışı 2. bölüm
17:01
58 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
SESLİ HABER
Bilim insanlarından yeni keşif: Mısır piramitlerinin gizemi çözüldü mü
18:10
1 dk
SESLİ HABER
AB’nin Rus gazına ihtiyacı yeniden kanıtlandı
18:19
3 dk
SESLİ HABER
Katalonya’daki bölgesel seçimlerde Sosyalist Parti birinci oldu
18:45
3 dk
SESLİ HABER
Amerika’da baharatlı cips yiyen çocuğun kalbi durdu
18:54
2 dk
19 MAYIS ÖZEL
Büyük Taarruz planı hangi futbol müsabakasıyla perdelendi?
19:01
80 dk
ÖZEL HABER
Türkiye'nin tasarruf tedbirleri karnesi: Başarı şansı var mı?
20:29
4 dk
SESLİ HABER
75 yıllık mutluluk araştırmasında ulaşılan 5 kritik sonuç
20:38
4 dk
SESLİ HABER
Öğretmenlere yönelik yeni disiplin hükümleri geliyor
20:49
3 dk
TARİHTE BUGÜN
Atatürk bağımsızlık ateşini nasıl yaktı?
21:01
23 dk
SESLİ HABER
Sovyetler Birliği, ABD'nin ne yaptığını önceden biliyordu
21:31
2 dk
SESLİ HABER
Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan yıllar sonra gelen ‘Bahçeli’ açıklaması
21:40
4 dk
SESLİ HABER
AB’den Filistin itirafı
21:51
2 dk
SESLİ HABER
İngiliz uzman: Ukrayna, Rusya’yı engellemeye çalışırken 2 uçaksavar kaybetti
22:04
2 dk
SESLİ HABER
UEFA'dan EURO 2024 için yeni kural
22:19
4 dk
SESLİ HABER
TÜİK istatistiklerle aile raporunu açıkladı
22:28
10 dk
SESLİ HABER
Rusya ve Çin: ABD'nin çabalarından endişe duyuyoruz
22:51
3 dk
SESLİ HABER
Korkutan tablo: Uyuşturucu ve silah kaynaklı 100 bin çocuk ebeveynlerinden birini kaybetti
23:06
5 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920, 21.03.2023
2023 TÜRKİYE SEÇİMLERİ
Türkiye, 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için sandık başına gidiyor.

Erdoğan: Kamuda mülakatı kaldıracağız, işe alımları başarı sıralamasına göre yapacağız

© AAAK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı
AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı - Sputnik Türkiye, 1920, 11.04.2023
Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuştu ve "Kamuda mülakatı kaldıracağız, işe alımları başarı sıralamasına göre yapacağız" dedi.
Erdoğan, Ankara Spor Salonu'ndaki AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda partililere hitap etti.

'Seçim beyannamesi, 6 ayrı bölümden oluşuyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Ekim 2022'deki "Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı"nı anımsatarak, şunları kaydetti:
"Türkiye Yüzyılı'nı 17 temel başlığın üzerinde inşa edeceğimizi söylemiştik. Neydi bu başlıklar? Türkiye Yüzyılı, şefkatin, üretimin, verimliliğin, istikrarın, kalkınmanın, sürdürülebilirliğin, huzurun, iletişimin, istikbalin, gücün, haklının, değerlerin, dijitalin, gençliğin, barışın, başarının, bilimin yüzyılıdır. Velhasıl seçim beyannamemizi de işte bu temeller üzerinde şekillendirdik. Seçim beyannamemizde 6 ayrı bölüm üzerine onlarca başlık ve binlerce maddede, hem ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin özeti hem de Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz yer alıyor."
Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar" yaklaşımıyla hazırlanan seçim beyannamelerinin oldukça hacimli bir esere dönüştüğünü dile getirerek, beyannamenin kitap olarak partililere ulaştırıldığını, dijital mecralar vasıtasıyla da milletle paylaşıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Burada sadece kısa hatırlatmalarla yetinerek, asıl işi hep birlikte evlerde, sokaklarda, mahallelerde insanımızla ruberu, yüz yüze yapacağımız çalışmalara bırakmak istiyorum. Bugüne kadar milletimize yapmayacağımız, yapamayacağımız hiçbir şeyi söylemedik, söylediğimiz hiçbir şeyden de geri dönmedik. Meydanlarda ağzına geleni söyleyip, iş başına gelince hepsini unutanların, inkar edenlerin, tersini yapanların, vaatlerinin üzerine beton dökenlerin ülkemize ne büyük zararlar verdiğini biliyoruz. Biz ne kendimizi, ne milletimizi asla böyle bir zelil duruma düşürmedik, düşürmeyiz. Bunun için verdiğimiz her sözü, beyannamemize yazdığımız her maddeyi uzun hazırlıklar sonunda ortaya çıkardık. Önümüzdeki dönemde önceliğimiz elbette, 6 Şubat depremlerinin yıktığı şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak olacaktır. Allah'ın izniyle, 319 bini bir yılda teslim edilecek şekilde, toplam 650 bin yeni konut yaparak, afetin 11 ilimizde ve mücavirinde açtığı yaraları tamamen saracağız. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile ülkemizin 81 ilinin tamamını, afetlere dirençli şehirler haline dönüştüreceğiz. Vatandaşımızın can ve mal güvenliği bizim için her şeyin önünde gelir. Bütüncül risk yönetimiyle, ülkemizi sadece depreme karşı değil, her türlü afete, felakete, tehdide karşı, tüm boyutlarıyla hazırlayacağız."

Erdoğan, 2002'de iktidara gelirken Türkiye'yi eğitim, sağlık, emniyet ve adalet üzerinde yükselteceklerini söylediklerini hatırlatarak, eğitimde, okulundan öğretmenine, üniversitesinden yurduna tüm unsurlarıyla güçlü bir altyapı kurduklarını ifade etti.
Eğitim sisteminde kurulan altyapı üzerinde değerler eğitiminin esas olduğu bir anlayışla kaliteyi artıracak çalışmalara yöneldiklerini vurgulayan Erdoğan, "Çocuklarımızın yeteneklerinin, eğitimin ilk kademelerinden itibaren keşfedilerek, becerilerine uygun yönlendirmeyi sağlayacak bir sistem kuracağız." diye konuştu.

'İlaç ve tıbbi sektörlerde savunma sanayindekine benzer bir atılımı hayata geçireceğiz'

Sağlıkta hastaneleriyle personeliyle genel sağlık sigortasıyla hizmete erişimin kolaylığıyla dünyaya örnek olan bir seviyeye gelindiğini belirten Erdoğan, salgın ve deprem döneminde, güçlü sağlık sisteminin işlerliğinin hep beraber tecrübe edilerek, hakkının verildiğini aktardı.
Erdoğan, İstanbul'a Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi ve Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin kurulduğunu anımsatarak, "Bay bay Kemal, biz bunları yaparken sen neredeydin? Ne yaptınız siz? Hani sizin büyükşehir belediyeleriniz vardı, tuttunuz çadırların içerisinde güya sahra hastaneleri kurdunuz. Kimi aldatıyorsunuz? Araştırdık, gördük böyle bir hastane yok. Biz ise bu hastanelerimizle de yetinmedik. Ankara'da Bilkent'i kurduk, yetmez dedik ve hemen ikinci bir şehir hastanesini kurduk. Bütün bunlar halkımız, insanımız için." diye konuştu.
Kocaeli ve İzmir'de de şehir hastanelerinin açılacağını belirten Erdoğan, yeni dönemde ülkenin ilaç ve tıbbi sektörlerdeki geliştirme ve üretim kapasitesini artırarak, savunma sanayindekine benzer bir atılımı hayata geçireceklerini, aile sağlığı, aile diş hekimliği, evde bakım, palyatif bakım gibi hizmetleri ülke sathında güçlendireceklerini, sağlık turizminde, dönem sonunda 3 milyon misafir ve 10 milyar dolar gelir hedeflediklerini ifade etti.
Erdoğan, iktidarları döneminde Türkiye'ye sağladıkları kazanımların başında, her vatandaşın huzurla evinde oturacağı, işini yapacağı, çocuğunu okuluna göndereceği güvenli Türkiye ikliminin geldiğini dile getirerek, "Terör örgütlerinin başını sınırlarımız dışında bile ezerek, suç çetelerine göz açtırmayarak, asayişten taviz vermeyerek, insanlarımızın geleceklerine güvenle bakabilmelerini temin ettik. Dünyanın ve bölgemizin yaşadığı sınamaların giderek ağırlaştığı bir dönemde, önleyici güvenlik çalışmalarıyla Türkiye'nin huzur ve güven adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız." dedi.

'Kapsamlı bir yasama reformu için uzlaşma zemini arayacağız'

Erdoğan, adaletin partilerinin adında da bulunduğunu anımsattı. Adaletin tüm kurum ve kurallarıyla, vicdanları mutmain edecek şekilde tecellisi için çok büyük mücadele verdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Vesayetin ve FETÖ'cü hainlerin tasallutundan kurtardığımız adalet sistemimizin fiziki imkanlarını ve insan kaynağını geliştirdik. Türkiye Yüzyılı'nın anahtarı olarak gördüğümüz yeni sivil anayasa sözümüzü tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Hukuk devletimizi güçlendirecek reformları kesintisiz devam ettirecek, kapsamlı bir yasama reformu için uzlaşma zemini arayacağız." diye konuştu.
Yüksek standartlı demokrasi için dönüştürücü ve koruyucu reformlar döneminden tamamlayıcı reformlar dönemine geçileceğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumumuzun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına asla izin vermeyeceğiz. Demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmaya devam ederken, terör örgütlerinin ve vesayet odaklarının siyasete müdahalesine de göz yummayacağız. Bilhassa Kürt kardeşlerimizi ne CHP faşizminin ne HDP sapkınlığının ne PKK zulmünün ne de geçmişte acı örnekleri yaşanan baskı düzeninin karanlığına asla ve asla teslim etmeyeceğiz."

'Gelir tamamlayıcı aile destek sistemi'

Erdoğan, aile yapısını sapkın akımlardan korumanın yanında, her türlü maddi ve manevi destekle güçlendireceklerini vurgulayarak, "Hayata geçireceğimiz gelir tamamlayıcı aile destek sistemiyle hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz. Aile Koruma Kalkanı Programı'yla, ev hanımlarının emekliliğine destek vermekten, her ailede en az bir çalışan olmasını sağlamaya kadar pek çok uygulamayı başlatacağız." diye konuştu.
Gençleri aile kurmaya teşvik için eğitimden istihdama, evlilikten çocuk bakımına kadar her alanda maddi katkı verileceğini belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu hedeflere ulaşmak için kaynağı ülkemizin kendi ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir Aile ve Gençlik Bankası kuracağız. Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız, ayrıca aylık 10 gigabayt ücretsiz internet vereceğiz. Sosyal yardımlarımızı, yoksul insanlarımıza destek vermenin ötesinde, insanlarımızın yoksulluk seviyesine düşmesini önleyecek bir yaklaşımla yeniden yapılandıracağız."

'Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşüreceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmeyi sürdüreceklerini kaydederek, şöyle devam etti:
"Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek, ülkemizi bu sorundan mutlaka kurtaracağız. Memurundan emeklisine ve işçisine kadar çalışanlarımızın ücretlerini daima enflasyonun üzerinde artırarak, refah düzeylerini yükselteceğiz. Turizmde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefiyle, yatırımı ve tanıtımı hızlandıracağız. Ülkemizin halen 300 bin civarında olan uluslararası öğrenci sayısını 1 milyonun üzerine çıkartarak, küresel pazarın yüzde 10'unu elde edeceğiz. Bilişim ihracatında 15 milyar dolara ulaşarak, ülkemizi bu alanda küresel bir merkez haline dönüştüreceğiz. Ülkemizi 1 trilyon dolar dış ticaret hacmine ulaştırmaya yönelik hedefimize ulaşana kadar yatırıma, üretime, ihracata yükleneceğiz. Önümüzdeki dönemde yıllık 5,5 büyüme oranıyla, milli gelirimizi bu dönemde 1,5 trilyon dolara, ardından da asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkartacağız."

'İşsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz'

Kişi başına düşen milli geliri 3 bin 600 dolardan 10 bin 600 dolara yükselttiklerini anımsatan Erdoğan, gelecek dönemdeki hedeflerinin bunu önce 16 bin dolara, ardından da daha yüksek seviyelere ulaştırmak olduğunu belirtti ve şunları kaydetti:
"Bu büyüme sayesinde 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız. Girişimcilerimize verdiğimiz destekle ülkemizden en kısa sürede 15 adet milyar dolar ve 5 adet 10 milyar dolar değerinde şirket çıkmasını sağlayacağız. Üretimin tabana yayılmasında çok önemli görev ifa eden KOBİ'lerimizi, büyüyen ekonomimizin lokomotifleri olarak, finansmandan istihdama her alanda daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Bugüne kadar hassasiyetle devam ettirdiğimiz bütçe disiplininden önümüzdeki dönemde de taviz vermeyeceğiz. Tasarım ve kriptoloji altyapısını kurduğumuz yeni nesil Dijital Türk Lirası projemizi hayata geçireceğiz."

'Vekalet savaşlarının da sonu yaklaşıyor'

Erdoğan, sömürge ve zulüm üzerinde kurduğu güvenlik ve refah düzenini korumak için diğer toplumları asırlardır etnik ve inanç fay hatları üzerinden kontrol eden Batı'nın, artık kendi derdine düşmüş durumda olduğunu dile getirerek, "Batı'nın durumu iyi değil, vay haline. Ekonomik olarak yükselen ama siyasi rotası olmayan güçlerin hiçbiri, Türkiye'nin üstlendiği adalet, hakkaniyet ve vicdan üzerine kurulu misyonunu ikame edemiyor, edemez." ifadesini kullandı.
Emperyalistlerin terör örgütleri üzerinden yürüttüğü vekalet savaşlarının da sonunun yaklaştığını belirten Erdoğan, "Eğer Türkiye'nin ve 21 yıldır onun yönetiminde olan AK Parti'nin bir davası, bir vizyonu olmasaydı, tüm bunları soruyorum, konuşabilir miydik? Birileri gibi, 'Ne işimiz var Karabağ'da, Libya'da, Suriye'de, Balkanlar'da, Akdeniz'de, Afrika'da' deseydik, birileri gibi 'Bu kadar yolu, barajı, elektriği, suyu, aracı, konutu ne yapacaksanız, toprağa mı gömeceksiniz?' deseydik, birileri gibi, herkese duymak istediğini söylesek ama vesayetin, darbecilerin, terör örgütlerinin koltuğunun altından kalkmasaydık, kısacası karşımızdakiler gibi olsaydık, burada milletimizin huzuruna alnımız ak, başımız dik bir şekilde çıkabilir miydik?" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, gelecek dönemde ülkeyi ve milleti dünyada hak ettiği yere getireceklerini ifade ederek, "Böylece, coğrafyamızın ve medeniyetimizin iki asırlık hüznünü asırlar boyunca sürecek sevince dönüştürme şerefine de nail olacağız." dedi.

'AK Parti'nin gelecek tasavvuru, geçmişindeki eser ve hizmetlerin üzerine kuruludur'

Tarihin seyrinin, AK Parti'nin sadece dünün ve bugünün değil, yarının da partisi olduğunu gösterdiğini dile getiren Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi kökü mazide olan ati AK Parti'nin gelecek tasavvuru, geçmişindeki eser ve hizmetlerin üzerine kuruludur." diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti'yi kurarken "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dediklerinde birilerinin kendilerine istihzayla baktığını anımsatarak, "Yine hatırlarsanız bundan 12 yıl önce 2023 hedeflerimizi açıkladığımızda, birileri yine bize dudak bükmüştü. Bizim 2023 hedefleriyle 12 yıl sonrasına kadar uzanan program ve proje yapabilmemizi akılları almayanlar, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı duyunca tümden zıvanadan çıkmıştı. Ülkemizi doğrudan işgal hareketi olarak gördüğümüz 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, yönetim sistemimizi değiştirecek tarihi bir reformu hayata geçirdiğimizde de aynı tepkiyle karşılaştık." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yerden yere vuranlar, bugün aynı sistemi, ruhuna uygun olmayan at pazarlıklarıyla tepe tepe kullanmanın hesaplarını yapıyor. Çünkü bunların ülkenin ve milletin hayrını gözetmek gibi bir dertleri yok. Tek gayeleri, tıpkı eski Türkiye devrinde olduğu gibi, milletin derdini ve beklentisini istismar ederek bir avuç muhterise ikbal devşirmektir. Bunların siyaset derinliği, bırakınız çeyrek asırlık, yarım asırlık vizyonu, ertesi günlerini bile göremeyecek kadar sığdır. Biz 2023 hedeflerimizle milletimize ilan ettiğimiz projelerin çoğunu hayata geçirdiğimiz gibi şimdi daha geniş ufuklara, daha büyük vizyonlara doğru yelken açıyoruz. İşte bunun için 'AK Parti geleceğin partisidir' diyoruz. İşte bunun için 'Cumhur İttifakı bir ilkeler ve mefkureler ittifakıdır' diyoruz."

'Milletimizin her bir ferdinin bu aydınlık gelecekte yeri vardır'

Hiçbir ayrım olmaksızın, milletin her bir ferdinin bu aydınlık gelecekte yeri olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çünkü AK Parti, herhangi bir sınıfın, hele hele yıllarca kendini seçkin bir yerde görerek milleti aşağılayan kerameti kendinden menkul zümrelerin değil, 85 milyonun tamamının hayallerinin ortak paydasıdır. Bugüne kadar hangi partiye oy verirse versin, her bir vatandaşımızı AK Parti'nin tabii bir mensubu sayıyoruz. Sadece bugüne kadar kendisini henüz partimizin ve ittifakımızın saflarına katamadığımız, kazanamadığımız için hayıflandıklarımız var. Etnik, dini, kültürel kimlik siyasetiyle ülkemizi eski günlerine döndürmenin, milletimizin bünyesindeki fay hatlarını tetiklemenin peşinde koşanlar, bu birlik, beraberlik, kardeşlik siyasetini asla anlamadı, anlayamayacak. Biz bu milleti, içindeki tüm renkleriyle birlikte kucaklamayı, farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak görmeyi, temel hak ve özgürlükleri lütuf değil asli müktesep olarak kabul etmeyi sürdüreceğiz. Tarihi tecrübemize ve irfan geleneğimize uygun şekilde, 'insanları yaratılışta eş, dinde kardeş' görme yaklaşımıyla vatan topraklarının her karışına hizmet vermeye devam edeceğiz."
Erdoğan, siyasete başladıkları günden beri vesayet odaklarıyla çarpışa çarpışa yürüdükleri bu yoldan, milim sapmadan hep daha ileriye gitmenin mücadelesini vereceklerini söyledi.

'Muhalefeti yerinden zerre miskal kıpırdatamadık'

AK Parti'nin Türkiye'de, milli iradenin üstünlüğü ilkesini gerçek manada hayata geçirmiş ve daha önemlisi azimle bunu sürdürmüş parti olduğunu kimsenin inkar edemeyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Umudunu millet dışı her odağa, her güce, içeride ve dışarıda yaşanan her arızi gelişmeye bağlayanların da milli iradenin tercihlerine saygı duyacağı günleri göreceğimize inanıyorum. Türkiye'nin istiklaline ve istikbaline ancak siyaset kurumu bu dönüşümü tümüyle gerçekleştirdiğinde güvenle bakabiliriz. Aksi takdirde iktidarı vesayet güçlerinde arayan faşist zihniyet bitmez. Darbecilerin karşısına dikilmek yerine onlara alkış tutan demokrasi düşmanları bitmez. Terör örgütlerinin temsilcileriyle kapalı kapılar ardında pazarlık yapan muhterisler bitmez. Bay bay Kemal niçin HDP'nin genel merkezine değil de parlamentoda gidip bunlarla görüşme yaptı. Acaba o kapalı kapılar ardında ne görüştüler bunları açıklayabildi mi? Hayır. Devletin güvenlik güçlerinin canları pahasına yakalayıp, yargısının cezaevine tıktığı teröristleri serbest bırakma sözü veren alçaklar bitmez. Ülkesini yabancılara şikayet eden, yatırım yapmamaları, yaptırım uygulamaları çağrısında bulunan idrak yoksunları bitmez. Daha önce de defalarca ifade ettiğim gibi, biz 21 yılda Türkiye'yi her alanda ileriye götürdük ama muhalefeti yerinden zerre miskal kıpırdatamadık. Hatta, zihniyet ve kalibre bakımından daha da geriye giden bir muhalefetle karşı karşıyayız. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinin en hayırlı neticelerinden biri de ülkemiz muhalefetini bu alacakaranlık kuşağından çıkarmak olacaktır."

'Gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz'

Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak, seçimlere kadar gece gündüz çalışarak, milletin gönlünü kazanmadıkları hiçbir ferdini bırakmayacaklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz. Her eve, her iş yerine gireceğiz. Kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz. Zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını, seçimin sandıkta kazanıldığını asla unutmayacağız. Her seçimin önemli olduğunu ama 14 Mayıs'ın bu milletin tüm evlatlarının geleceğini şekillendireceğini aklımızdan çıkarmayacağız. Bunun için sizlerden, seçim gününe kadar geçecek her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görmenizi istiyorum."
Daha sonra Erdoğan, "Hazır mıyız? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için bismillah diyor muyuz, evlatlarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz, bay bay Kemal'i ve ortaklarını sandığa gömüyor muyuz, PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerinin başını sandıkta tekrar eziyor muyuz, ailemize, çocuğumuza, inancımıza, değerlerimize göz dikenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz?" sorularına salondakilerin hep bir ağızdan verdiği "evet" yanıtına "Rabb'im hepinizden razı olsun" karşılığını verdi.

'Ahdimizi yenilemek için bir aradayız'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Darbecilere, vesayetçilere, küresel emperyalistlere, siyasi ve sosyal mühendislik projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı'nın kapısını aralamak için buradayız. Var mıyız bu yürüyüşe? Durmak yok, yola devam. 14 Mayıs'ta sandıkları hep birlikte patlatıyor muyuz? Ben ana kademede bu cesareti, kadın kollarında, gençlerde bu cesareti görüyorum. AK Parti'nin 14 Mayıs'ta milletimizin huzuruna çıkacak kadrosu olarak, ahdimizi yenilemek için bir aradayız." diye konuştu.
Türkiye Yüzyılı şarkısının, "Doğ ey güneş/Üstümüze dök ışıklarını/Dağılsın bulutlar/Mazlumlar söylesin şarkılarını/Başlasın Türkiye Yüzyılı yarın değil hemen şimdi." bölümünü okuyan Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın yürüyüşünü yarın değil hemen şimdi başlatmak için bir araya gelindiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu yürüyüşün gücünü, Milli Mücadele'yi başarıya ulaştırıp son devletimizi kuran ve yaşatan şehitlerimizin, gazilerimizin, ebediyete irtihal etmiş büyüklerimizin manevi mirasından alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü, son 21 yılda ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetlerden alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü, geçmişte yaşadıkları zulümlerin, haksızlıkların, baskıların yol açtığı hak ve özgürlük hasretlerini dindirdiğimiz herkesten alıyoruz. Bu yürüyüşün gücünü, Türk'üyle, Kürt'üyle, Sünni'siyle Alevi'siyle, Roman'ıyla, gayrimüslimiyle, istisnasız bu ülkenin tüm vatandaşlarını, analarının ak sütü gibi helal olan hak ve özgürlükleriyle buluşturmaktan alıyoruz. Türkiye Yüzyılı, sadece bizim değil, İslam aleminden Türk dünyasına, Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Asya'dan Afrika'ya tüm dostlarımızın, tüm insanlığın ortak vizyonudur. Ben size buradan bir mesaj veriyorum, şu anda 14 Mayıs'ı siz zannediyor musunuz sadece Türkiye takip ediyor, hayır. Tüm İslam dünyası 14 Mayıs'ı takip ediyor ve 14 Mayıs seçimlerinde ne olacak, bunu takip ediyorlar. İslam dünyasının bu heyecanını ben inanıyorum ki bu kadro aynen paylaşacak."
Çünkü Türkiye'nin sadece 780 bin kilometrekareden ibaret bir ülkenin, Türk milletinin sadece 85 milyon nüfustan ibaret bir toplumun adı olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kalbi bizimle atan her kardeşimiz, bu ülkenin ve bu milletin bir parçasıdır. Rabb'im gazamızı mübarek eylesin. Rabb'im yolumuzu açık eylesin. Rabb'im zaferimizi kutlu eylesin. Şu ramazanda bakıyorsunuz, İslam dünyasından bir ülke 200 ton hurma gönderiyor, nereye? Deprem bölgesine. Niçin? 'Oradaki depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurmayla açsın.' diye. Bakıyorsunuz, bir diğeri 100 ton, bir diğeri 100 ton gönderiyor. Niye? İstiyorlar ki depremzede kardeşlerimiz iftarlarını hurmalarımızla açsın. Bu, bir anlayışın ifadesidir. Bu, bir yaklaşımın ifadesidir. Bu ne demek? Biz depremzede kardeşlerimizi bu ramazanda yalnız bırakamayız demek, hem ayni hem nakdi, her şeyleriyle yanımızda yer aldılar. Abu Dabi, Katar, Libya, Cezayir böyle. Bu bir anlayış. İşte Türkiye de bu kardeşleriyle beraber bu yolda yürüdü. Hep söylüyoruz. Beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bize her şey sizi hatırlatıyor."

'Devlet geleneğimizin gereği olan duruş da budur'

Yaşanılan her saldırının, felaketin, acının, 6 Şubat depremlerinin birliği daha çok sıkılaştırmanın, beraberliğe daha çok sahip çıkmanın, kardeşliği daha da güçlendirmenin gerektirdiğini gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye olarak önce, altyapımızla, üretimimizle, güvenliğimizle, diplomasimizle, her şeyimizle kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız. Ancak bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir, bize el uzatanların yardımlarını kabul edebiliriz. Çünkü kanımızla, canımızla, alın terimizle kendimize vatan yaptığımız bu kadim coğrafya, binlerce yıldır olduğu gibi bugün de tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir. Bu coğrafyada huzurla yaşamanın, devlet kurmanın, gelecek inşa etmenin bedeli, güçlü olmak ve güçlü kalmaktır. Binlerce yıldır üzerine nice başarılar inşa ettiğimiz milli hasletlerimizin ve devlet geleneğimizin gereği olan duruş da budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her bir ferdinin, bu ülkenin refahından ve demokrasisinden aynı düzeyde yararlanma hakkı olan birinci sınıf vatandaşları olduğunu söylerken, bu öz güvene dayanıyoruz. Yaşadığımız her sınama gibi deprem afetleri karşısında da aynı yaklaşımla hareket ediyoruz. Ülkemizin bir köşesindeki insanların evleri başlarına yıkılmışken, diğer hiçbir yerdeki insanımız hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdüremez."

'Asıl devrimi zihinlerde yaptık, zihniyetlerde yaptık'

Erdoğan, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin haberlerinin alındığı andan itibaren istisnasız her şehrin, her ilçenin, her hanenin, her insanın, mağdurların imdadına koşmak için seferber olduğunu vurguladı.
Milletin gösterdiği bu samimi gayretin, binlerce yıldır "diri tutan hasletlerin dimdik ayakta olduğunun" işareti olduğunu söyleyen Erdoğan, devletin de şartların zorluğunu kısa sürede aşarak, tüm gücü, kurumları, personeli ve imkanlarıyla deprem bölgesinde yer aldığını ifade etti. Erdoğan, bu tablonun, devletin milleti için var olduğu gerçeğini her bir insanın yüreğine tekrar işlediğini belirtti.
Dünyada etkileri tamamen ortadan kalkmamış olan Kovid-19 salgınının, insanlığın hiç umulmadık şekilde ortaya çıkabilecek büyük tehditlerle karşı karşıya kalabileceğini hatırlattığını aktaran Erdoğan, bu küresel sağlık ve yönetim krizinin yıkıcı sonuçlara yol açabilecek tehditlerinin üstesinden, sergilenen dayanışmayla gelindiğine dikkati çekti.
Deprem, yangın, sel gibi afetlerin yaralarını milletle birlikte hızla sardıklarını dile getiren Erdoğan, "Allah'ın izniyle, 6 Şubat depremlerinin izlerini de 'kerim devlet' anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde kısa sürede sileceğiz." dedi.

'Bunları söyleyen bu adam profesör, düşünün'

AK Parti olarak karşılaşılan her meseleyi "önce insan" bakışıyla değerlendirdiklerini ve hareket tarzını da ona göre belirlediklerini aktaran Erdoğan, insana hizmet etmeyen hiçbir kurumun, hiçbir kuralın, hiçbir programın, hiçbir uygulamanın kendi dünyalarında yerlerinin olmadığını, AK Parti'yi farklı kılanın da bu vasıflar olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Partimiz, kuruluşu, teşkilatlanması, üye sayısı, iktidar süresi, icraatı, uluslararası saygınlığı gibi bu tür unsurlarla, dünyanın en büyük sivil teşekkülleri arasında yer alıyor. Küresel dengelerin yeniden oluştuğu şu kritik dönemde, ülkenin direksiyonunda AK Parti'nin birikimine ve etki gücüne sahip bir kadronun olması çok kıymetlidir. Dünya sürekli yeni meydan okumalarla kendine yön ararken Türkiye, AK Parti'nin kurumsal tecrübesi ve bizim siyasi liderliğimiz sayesinde herkesten bir adım öne geçme şansını yakalamıştır. Geçmişimizle geleceğimiz arasında kurduğumuz sağlam köprüler vasıtasıyla, ülkemizi insanlığın bu muhataralı sürecinden en güçlü şekilde çıkarmanın gayreti içindeyiz. AK Parti'nin ilk günden beri verdiği mücadelenin ve kazandığı başarıların sırrını çözmek için önce partimizin bazı özelliklerini anlamak gerekir. Her şeyden önce AK Parti, klasik manada bir siyasi parti olmanın ötesinde, dava sahibi, hayal sahibi, vizyon sahibi, vicdan sahibi bir harekettir. Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi. Buna hazır mıyız? Öyleyse yola devam, doğru zaman. Partimiz, bu vasfıyla milletimizin son iki asırdır süren arayışında en önemli toplanma yeri, en önemli adresi olmuştur. Şu anda üyesi itibarıyla yaklaşık 12 milyon üyeye sahip bir başka parti Türkiye'de yok, dünyada da yok. Türkiye'nin demokrasisi ve kalkınması konusundaki çözüm tekliflerimizin, dünyada yaşanan siyasi ve sosyal çarpıklıklara karşı yükselttiğimiz itirazlarımızın, insanlığın ortak dertlerinin ve taleplerinin sözcülüğünü yapabilmemizin, kısacası bizi diğerlerinden ayıran özelliklerimizin gerisinde, temsilcisi olduğumuz davanın kadim kodları vardır. Biz Türkiye'de sadece okul, hastane, yol, baraj gibi eserlerle sembolleşen bir kalkınma devrimi yapmakla kalmadık. Geçen akşam bir televizyon kanalında, bir profesör, ne derse beğenirsiniz, profesör, 'köprü, baraj, havalimanları yapmakla bu iş çözülmez. Soğan, patates kaç para onu söyle?' Bu adam profesör. Düşünün, barajın yok, yolun yok, havalimanın yok, bütün bunlarla beraber Togg'un yok, uçak gemin yok. 'Domates, patates, kaç para onu söyle?' Bu adam profesör, müsvedde bu. Öncelikle senin profesörlüğünden bu millete ne gelir? Hiç. Önce bir ülkenin kalkınması için nelere ihtiyaç var bunu söyle? Eğitimde yoksun, sağlıkta yoksun, ulaşımda yoksun, adalette yoksun, emniyette yoksun. Neymiş, 'domates, patates.' Vah zavallı vah. Bunlar olmadıktan sonra senin domatesin de olmaz, patatesin de olmaz. Biz asıl devrimi zihinlerde yaptık, zihinlerde ama demek ki bu profesörün zihinlerinde bir değişim olmamış."

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала