00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
4 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
5 dk
GÜN ORTASI
12:05
84 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
44 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
07:30
7 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
6 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
HAFTA SONU HALLERİ
Bütün hafta boyunca yaşanan olayların ve gözden kaçan haberlerin ele alındığı, haber, bilgi ve yorum programı.

Küresel kanser tehdidi büyüyor: Dünya Sağlık Örgütü'nden önleyici 6 kritik strateji

Erdal Kaplanseren'le Hafta Sonu Halleri
Abone ol
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2020 yılında yaklaşık 10 milyon ölüme sebep olarak, her altı ölümden birini oluşturan kanserin, 2040 yılına kadar %55 artması ve 28 milyon yeni vaka ile karşılaşılması tahmin ediyor. Konuyla ilgili bilgileri Radyo Sputnik’te Hafta Sonu Halleri programında derledik.
En sık görülen kanser türleri arasında meme, akciğer, kolon ve rektum ve prostat kanseri bulunuyor. Kanser ölümlerinin yaklaşık üçte biri; tütün kullanımı, yüksek vücut kitle indeksi, alkol tüketimi, düşük meyve ve sebze alımı ve fiziksel aktivite eksikliği nedeniyle ortaya çıkıyor. Özellikle düşük ve orta-düşük gelirli ülkelerde, HPV ve hepatit gibi enfeksiyonlar kanser vakalarının yaklaşık %30'undan sorumlu. Erken tespit ve etkili tedavi uygulanmasıyla birçok kanser türü tedavi edilebiliyor.

Kanserin küresel yükü

Kanser yükünün azaltılması için risk faktörlerinden kaçınmak ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması büyük önem taşıyor. Kanser vakalarının %30 ila %50'si şu anda önlenebilir durumda. Kanser riskini azaltmak için önerilen önlemler arasında tütün kullanmamak, sağlıklı bir vücut ağırlığı korumak, meyve ve sebze içeren sağlıklı bir diyet uygulamak, düzenli fiziksel aktivite yapmak, alkol tüketimini azaltmak ve önerilen aşılara uygun yaş ve risk faktörlerine sahip kişilere HPV ve hepatit B aşıları yaptırmak sayılabilir.
Kanser mortalitesinin azaltılması, vakaların erken tespit edilip uygun şekilde tedavi edilmesiyle sağlanabilir. Erken teşhis ve tarama, erken tespitin iki bileşeni. Erken teşhis; belirtileri fark etmek, anormal bulgular olduğunda tıbbi yardım almak, klinik değerlendirme ve tanı hizmetlerine erişim ve zamanında tedavi hizmetlerine yönlendirme anlamına geliyor.

Erken teşhis ve tarama

Tarama programları, bazı kanser türleri için etkili olmakla birlikte, genellikle erken teşhise göre daha karmaşık ve kaynak yoğunlu çünkü özel ekipman ve adanmış personel gerektiyor. Tarama programları kurulduğunda bile, erken teşhis programları, tarama için yaş veya risk faktörü kriterlerini karşılamayan kişilerde ortaya çıkan kanser vakalarını belirlemek için hâlâ gerekli.
Birincil hedef, genellikle kanseri iyileştirmek veya yaşam süresini önemli ölçüde uzatmak oluyor. Hastanın yaşam kalitesini iyileştirmek de önemli bir hedef. Bu, hastanın fiziksel, psikososyal ve spiritüel iyi oluşunu desteklemek ve kanserin terminal evrelerinde palyatif bakım sağlamak suretiyle başarılabilir.

Kanser tedavisi ve iyileşme oranları

Erken tespit edilip en iyi uygulamalara göre tedavi edildiğinde, meme kanseri, rahim ağzı kanseri, ağız kanseri ve kolorektal kanser gibi en yaygın kanser türlerinin yüksek oranda iyileşme olasılığı bulunuyor.
Testis seminoması gibi bazı kanser türleri ve çocuklarda lösemi ve lenfoma gibi farklı kanser türleri, uygun tedavi sağlandığında, kanserli hücreler vücudun diğer bölgelerinde bulunsa bile yüksek iyileşme oranlarına sahip.

Eşitsizlikler, ağrı kesiciler ve palyatif bakım

Ancak, farklı gelir düzeyindeki ülkeler arasında tedavi olanaklarında önemli bir farklılık bulunuyor. Kapsamlı tedavi, yüksek gelirli ülkelerin %90'ından fazlasında mevcutken, düşük gelirli ülkelerde bu oran %15'in altında.
Kanser nedeniyle oluşan belirtileri ve acıları hafifletmeyi amaçlayan, iyileştirmekten ziyade hastaların ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik bir tedavi olan palyatif bakım, insanların daha rahat yaşamasına yardımcı olabilir. Özellikle, kanserin ileri evrelerindeki hastaların oranının yüksek olduğu ve iyileşme şansının düşük olduğu yerlerde bu bakım büyük öneme sahip. Palyatif bakım, ileri kanser evrelerindeki hastaların %90'dan fazlası için fiziksel, psikososyal ve spiritüel sorunlardan rahatlama sağlayabilir.
Toplum ve ev temelli bakımı içeren etkili halk sağlığı stratejileri, hastalar ve aileleri için ağrı kesici ve palyatif bakım sağlamada çok önemli. Oral morfinin kullanımına daha iyi erişim, terminal dönemdeki kanserli hastaların %80'inden fazlasının yaşadığı orta ila şiddetli kanser ağrısının tedavisi için tavsiye ediliyor.

Kanserle mücadelede WHO ve IARC çalışmaları

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), diğer BM kuruluşlarıyla (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı dahil) ve ortaklarla işbirliği yaparak kanser önleme ve kontrolü için çeşitli stratejiler geliştiriyor ve uyguluyor. Bu stratejileri şöyle özetleyebiliriz:
Kanser önleme ve kontrolü için siyasi taahhüt artırma: Hükümetlerin ve politika yapıcıların kanserle mücadelede önleyici ve tedavi yöntemlerine daha fazla önem vermesini sağlamak amacıyla farkındalık yaratmak ve politika geliştirme çalışmaları yürütmek.
Kanser araştırmalarının koordinasyonu ve yürütülmesi: İnsan kanserinin nedenleri ve kanserleşme mekanizmaları üzerine yapılan araştırmaların desteklenmesi, koordine edilmesi ve yürütülmesi.
Kanser yükünü izleme: Global Kanser Kayıt İnisiyatifi'nin çalışmaları çerçevesinde, dünya genelinde kanser vakalarının sayısının, türlerinin ve coğrafi dağılımının izlenerek, kanser yüküne yönelik bilgiler sağlanması.
Kanser önleme ve kontrolü için maliyet etkin stratejiler belirleme: En etkili ve uygun maliyetli kanser önleme ve kontrol yöntemlerinin belirlenmesi, hükümetlere ve sağlık sistemlerine öncelikli stratejiler sunulması.
Kanseri önlemek, erken teşhis etmek, tedavi etmek ve palyatif bakım sağlamak için kapasite geliştirme: Ülkelerin kanserle mücadelede etkin politikalar ve programlar oluşturabilmesi için gerekli bilgi, beceri ve kaynaklara erişiminin sağlanması.
Küresel işbirliği ve ortaklık: WHO ve IARC’nın; diğer uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle işbirliği yaparak, kanserle mücadelede kaynakların ve bilginin paylaşımını ve ortak çalışmaları teşvik etmesi.
Bu stratejiler, dünya genelinde kanserle mücadelede önemli adımlar atılmasını sağlıyor ve kanser yükünü azaltma, erken teşhis ve tedavi oranlarını artırma ve yaşam kalitesini iyileştirme hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunuyor.

2040'ta kanser vakalarının %55 artış göstermesi bekleniyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2040 yılında dünya çapında kanser vakalarının 2020'ye kıyasla %55 artarak 28 milyon yeni vaka ile karşılaşılacağını tahmin ediyor. Kanser oranları sabit kalırsa, bu artış erkeklerde kadınlardan %60,6 daha fazla olacak. Kanser, her yıl 734.000 kişiye teşhis edilirken, 2020'de dünya çapında her altı ölümden biri kanser nedeniyle yaşandı. Kanserin fiziksel, duygusal ve ekonomik yükü dünya çapında artmaya devam ediyor ve özellikle orta ve düşük gelirli ülkelerde yönetimi zorlaştırıyor. Erken tanı ve etkin tedavi ile kansere bağlı ölümlerin %30-50'si önlenebilir; ancak, önemli sayıda hasta zamanında tanı ve tedaviye ulaşamıyor.

Bu artışın olası sebepleri neler olabilir?

Nüfus artışı: Dünya nüfusu sürekli büyüyor ve yaşlı nüfusun oranı da artıyor. Kanser, yaşla birlikte daha yaygın hale gelen bir hastalık olduğu için, nüfus artışı ve yaşlanan nüfus doğrudan kanser vakalarındaki artışla ilişkilendirilebilir.
Yaşam tarzı faktörleri: Sigara kullanımı, alkol tüketimi, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme gibi yaşam tarzı faktörleri kanser riskini artırıyor. Küreselleşme ve şehirleşmeyle birlikte bu faktörler daha yaygın hale geliyor.
Çevresel faktörler: Hava, su ve toprak kirliliği gibi çevresel faktörler de kanser riskini artırabilir. Sanayileşme, kentsel büyüme ve çevre düzenlemelerindeki eksiklikler bu sorunların yaygınlaşmasına yol açabilir.
Ekonomik faktörler: Düşük ve orta gelirli ülkelerde sağlık hizmetlerine erişim ve kanser taramaları gibi önleyici tedbirler sınırlı olabilir. Bu durum, kanser vakalarının teşhis ve tedavisi açısından zorluklar yaratır ve kanser oranlarının artmasına katkıda bulunuyor.
Kansere bağlı enfeksiyonlar: Hepatit B ve C, human papilloma virüs (HPV) ve Helicobacter pylori gibi bazı enfeksiyonlar kansere yol açabilir. Bu enfeksiyonların yaygınlığı ve etkisi kanser vakalarının artmasında bir faktör olabilir.
Genetik faktörler: Genetik mutasyonlar ve aile öyküsü kanser riskini artırabilir. Genetik faktörlerin daha iyi anlaşılması ve kanserle ilişkili genetik varyasyonların tanımlanması, kanser vakalarının artışında bir rol oynayabilir.
Tıbbi teknoloji ve tanı: Gelişen tıbbi teknoloji ve tanı yöntemleri, daha önce teşhis edilemeyen kanser vakalarının tespit edilmesine yol açabilir. Bu da kanser vakalarındaki artışa katkıda bulunabilir.
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала