https://anlatilaninotesi.com.tr/20230103/deva-partisi-anayasadan-turk-ifadesini-cikaracagiz-1065367024.html
DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesini çıkaracağız
DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesini çıkaracağız
Sputnik Türkiye
Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının gündemin Deva Partisi lideri Ali Babacan’ın çıkışı, memurlar ile emekliye verilen zam ve... 03.01.2023, Sputnik Türkiye
2023-01-03T21:00+0300
2023-01-03T21:00+0300
2023-01-04T12:02+0300
yolcu yolunda gerek
radyo
deva partisi
anayasa
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/04/1065366840_0:0:711:400_1920x0_80_0_0_ef8308a90a671d705afa7a378228c59a.jpg
DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesini çıkaracağız
Sputnik Türkiye
DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesini çıkaracağız
Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının konukları, DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman ve sanatçı Ali Poyrazoğlu oldu.DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesi olmayacakDEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yaptığı anadil çıkışı çok konuşuldu. Programına bağlanan DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, “Anayasadan Türklüğü çıkarıyor musunuz” sorusuna, “doğru” diyerek yanıt vermesi dikkat çekti.Enver Aysever’in “Öyleyse Anayasada artık ‘Türkiye’ye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür’ denilmeyecek. Doğru mu anlıyorum?” Sorusuna ise şöyle yanıt verdi:“Evet, denilmeyecek. Anayasanın 66’ncı maddesindeki değişikliği şöyle öneriyoruz; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla ilgili esaslar din, dil, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin kanunla düzenlenir diyoruz. Yani o maddeyi bu şekilde değiştiriyoruz. Biliyorsunuz mevcut maddede ‘Türk anne-babadan doğma’ gibi kurallar var. Biz onun yerine bunu öneriyoruz.”Aziz Konukman: Zam modeli çöktüEkonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, bugün memur ve emeklilere verilen yüzde 25’lik zammı değerlendirdi. Konukman mevcut zam modelinin çöktüğünü savunarak şu ifadeleri kullandı:“Şimdi bu model iflas etti. Yani ne kastediyorum; varsayalım ki bütün enflasyon hesaplamaları doğru yapılmış olsun. Sen bu modelde önce bir toplu sözleşmeyle ilgili bir zam veriyorsun. Ardından arada bir enflasyon farkı çıkıyor, ‘ezdirmeyeceğim’ diyerek aradaki farkı veriyorsun. Sonra üstüne ikinci dönem için toplu sözleşmede belirlenen rakamı veriyorsun. Bu sefer ne olduğuna bakalım; İkinci altı ayın enflasyonu açıklandı. Ne kadarmış? Yüzde 15,39, yuvarlak hesap 15,4 diyelim. Bu otomatikman işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin zammı oluyor. Memurlara gelince diyor ki; yok ben sizi farklı belirleyeceğim. Bu işçi sınıfını bölmenin yolları… Memurlar yüzde 7 zam almıştı. Normalde 15,4’ten 7’yi çıkarman gerekir. Aradaki farkı sana verir. Daha teknik, daha bilimsel yaptığın zaman bu 7,84 oluyor. Ocak ayında da yüzde 8 alacaktın. O zaman ben sana 16,47 vereceğim kardeşim diyorlar. Memur ve memur emeklisine 16,47 ödedin, Bağ-Kur ve işçi emeklilerine yüzde 15,39 ödedin. Bunlar örgütlenebilir mi? Birbirlerine düşürdüler. Birine 15,39 verdin, diğerine az da olsa onun üzerinde 16,47 verdin. Arada bu anormal durumu çözmek için refah payı uydurdular. Neye göre vereceksin? O Reis’in dudağından çıkacak rakama göre. Bu toplu iş sözleşme sistemi ve Bağ-Kur ile SSK’nin zam sistemi çöktü. Böyle anlamsız bir sistem olamaz.”Ali Poyrazoğlu yangında kaybettiği eserleri saydıBir diğer konuk ise Sanatçı Ali Poyrazoğlu oldu. Poyrazoğlu geçtiğimiz haftalarda 50 yıllık tiyatro koleksiyonunu çıkan yangında kaybetmişti. Bu koleksiyonla Ali Poyrazoğlu Müzesi kurmayı planlıyordu. Konuya ilişkin konuşan Poyrazoğlu, “Burayı 1980’lerde tutmuştum. O mahallede 4 ev birden yandı. O yangında benim büyük depom yandı. İbrahim Çallı’nın iki tablosu, Hikmet Onat’ın iki tablosu, Fikret Mualla’nın on tablosu ve başka ressamların eserleri gitti… İki yüz parçalık kukla koleksiyonu gitti. Yüz parçası 18 ve 19’uncu asır Osmanlı kuklaları. Bütün dünyadan toplanmış iki yüz parçalık antika maske koleksiyonu gitti. Ayrıca 50 yıllık Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’ndan geriye bir afiş bile kalmadı. Her şey yandı. Ses tesisatlarımız, ışık masalarımız yandı. Altı tane şu anda oynadığımız oyunun dekor ve kostümleri de yandı. Sıfırlandım yani. Kenara çekilmedim, çekilmem. Benim yaradılışım böyle. Ne yapalım, başa gelir çekilir tipi olmadığım hâlde yola devamcıyım. Bunları müze yapılsın diye bağışlayacaktım” ifadelerini kullandı.“Dinleyicisi Ferdi Özbeğen’e nankörlük etti”Arkadaşı Ferdi Özbeğen ile ilgili de konuşan Poyrazoğlu, “Ferdi’nin söylediği oldu. Benim tiyatrom 50 yıllık bir tiyatro. Ben de ünlü bir oyuncuyum. Ne çeşit bir ünlü olduğumu biliyorum. Plastik ünlülerden de değilim. Benim tiyatromu bugüne seyirci taşıdı. Beni sırtlandı seyirci. Televizyonda çalıştım, gazinoda çalıştım, film çevirdim, gece kulübü açtım, kabare açtım… Bütün bunları tiyatroyu ayakta tutmak için yaptım ama seyirci desteklediği için 50 yılı bitirdim. Seyirci beni hiç bırakmadı ama Ferdi’yi dinleyicisi bıraktı. Ferdi bunun acısını çok çekti. Hastaydı, tedavi görüyordu ama hep ‘Ben öldükten sonra meşhur olacağım’ diyordu. Ferdi öldü ve yeniden meşhur oldu. Ferdi’yi yeniden keşfettiler. Dinleyicisi Ferdi’ye nankörlük etti. Ferdi’yi kötü günlerinde yalnız, tek başına ve unutulmuş hâlde bıraktılar” dedi.
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
2023
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e7/01/04/1065366840_178:0:711:400_1920x0_80_0_0_1aee063b5eb2384de73844090c726738.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
Enver Aysever
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102547/47/1025474725_0:0:1000:999_100x100_80_0_0_c7dd406d618ff2bbc5709e8a27ab2ff5.jpg
radyo, deva partisi, anayasa, аудио
radyo, deva partisi, anayasa, аудио
DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesini çıkaracağız
21:00 03.01.2023 (güncellendi: 12:02 04.01.2023) Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının gündemin Deva Partisi lideri Ali Babacan’ın çıkışı, memurlar ile emekliye verilen zam ve tiyatrocu Ali Poyrazoğlu’nun yanan arşivi vardı.
Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının konukları, DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman ve sanatçı Ali Poyrazoğlu oldu.
DEVA Partisi: Anayasa’dan Türk ifadesi olmayacak
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yaptığı anadil çıkışı çok konuşuldu. Programına bağlanan DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, “Anayasadan Türklüğü çıkarıyor musunuz” sorusuna, “doğru” diyerek yanıt vermesi dikkat çekti.
Enver Aysever’in “Öyleyse Anayasada artık ‘Türkiye’ye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür’ denilmeyecek. Doğru mu anlıyorum?” Sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Evet, denilmeyecek. Anayasanın 66’ncı maddesindeki değişikliği şöyle öneriyoruz; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla ilgili esaslar din, dil, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin kanunla düzenlenir diyoruz. Yani o maddeyi bu şekilde değiştiriyoruz. Biliyorsunuz mevcut maddede ‘Türk anne-babadan doğma’ gibi kurallar var. Biz onun yerine bunu öneriyoruz.”
Aziz Konukman: Zam modeli çöktü
Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, bugün memur ve emeklilere verilen yüzde 25’lik zammı değerlendirdi. Konukman mevcut zam modelinin çöktüğünü savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi bu model iflas etti. Yani ne kastediyorum; varsayalım ki bütün enflasyon hesaplamaları doğru yapılmış olsun. Sen bu modelde önce bir toplu sözleşmeyle ilgili bir zam veriyorsun. Ardından arada bir enflasyon farkı çıkıyor, ‘ezdirmeyeceğim’ diyerek aradaki farkı veriyorsun. Sonra üstüne ikinci dönem için toplu sözleşmede belirlenen rakamı veriyorsun. Bu sefer ne olduğuna bakalım; İkinci altı ayın enflasyonu açıklandı. Ne kadarmış? Yüzde 15,39, yuvarlak hesap 15,4 diyelim. Bu otomatikman işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin zammı oluyor. Memurlara gelince diyor ki; yok ben sizi farklı belirleyeceğim. Bu işçi sınıfını bölmenin yolları… Memurlar yüzde 7 zam almıştı. Normalde 15,4’ten 7’yi çıkarman gerekir. Aradaki farkı sana verir. Daha teknik, daha bilimsel yaptığın zaman bu 7,84 oluyor. Ocak ayında da yüzde 8 alacaktın. O zaman ben sana 16,47 vereceğim kardeşim diyorlar. Memur ve memur emeklisine 16,47 ödedin, Bağ-Kur ve işçi emeklilerine yüzde 15,39 ödedin. Bunlar örgütlenebilir mi? Birbirlerine düşürdüler. Birine 15,39 verdin, diğerine az da olsa onun üzerinde 16,47 verdin. Arada bu anormal durumu çözmek için refah payı uydurdular. Neye göre vereceksin? O Reis’in dudağından çıkacak rakama göre. Bu toplu iş sözleşme sistemi ve Bağ-Kur ile SSK’nin zam sistemi çöktü. Böyle anlamsız bir sistem olamaz.”
Ali Poyrazoğlu yangında kaybettiği eserleri saydı
Bir diğer konuk ise Sanatçı Ali Poyrazoğlu oldu. Poyrazoğlu geçtiğimiz haftalarda 50 yıllık tiyatro koleksiyonunu çıkan yangında kaybetmişti. Bu koleksiyonla Ali Poyrazoğlu Müzesi kurmayı planlıyordu. Konuya ilişkin konuşan Poyrazoğlu, “Burayı 1980’lerde tutmuştum. O mahallede 4 ev birden yandı. O yangında benim büyük depom yandı. İbrahim Çallı’nın iki tablosu, Hikmet Onat’ın iki tablosu, Fikret Mualla’nın on tablosu ve başka ressamların eserleri gitti… İki yüz parçalık kukla koleksiyonu gitti. Yüz parçası 18 ve 19’uncu asır Osmanlı kuklaları. Bütün dünyadan toplanmış iki yüz parçalık antika maske koleksiyonu gitti. Ayrıca 50 yıllık Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’ndan geriye bir afiş bile kalmadı. Her şey yandı. Ses tesisatlarımız, ışık masalarımız yandı. Altı tane şu anda oynadığımız oyunun dekor ve kostümleri de yandı. Sıfırlandım yani. Kenara çekilmedim, çekilmem. Benim yaradılışım böyle. Ne yapalım, başa gelir çekilir tipi olmadığım hâlde yola devamcıyım. Bunları müze yapılsın diye bağışlayacaktım” ifadelerini kullandı.
“Dinleyicisi Ferdi Özbeğen’e nankörlük etti”
Arkadaşı Ferdi Özbeğen ile ilgili de konuşan Poyrazoğlu, “Ferdi’nin söylediği oldu. Benim tiyatrom 50 yıllık bir tiyatro. Ben de ünlü bir oyuncuyum. Ne çeşit bir ünlü olduğumu biliyorum. Plastik ünlülerden de değilim. Benim tiyatromu bugüne seyirci taşıdı. Beni sırtlandı seyirci. Televizyonda çalıştım, gazinoda çalıştım, film çevirdim, gece kulübü açtım, kabare açtım… Bütün bunları tiyatroyu ayakta tutmak için yaptım ama seyirci desteklediği için 50 yılı bitirdim. Seyirci beni hiç bırakmadı ama Ferdi’yi dinleyicisi bıraktı. Ferdi bunun acısını çok çekti. Hastaydı, tedavi görüyordu ama hep ‘Ben öldükten sonra meşhur olacağım’ diyordu. Ferdi öldü ve yeniden meşhur oldu. Ferdi’yi yeniden keşfettiler. Dinleyicisi Ferdi’ye nankörlük etti. Ferdi’yi kötü günlerinde yalnız, tek başına ve unutulmuş hâlde bıraktılar” dedi.