'Afganistan’ın Avrupa versiyonu olarak 'Ukraynistan’ın kurulmasının ağır sonuçları olacak'
23:09 13.12.2022 (güncellendi: 11:55 14.12.2022)
'Afganistan’ın Avrupa versiyonu olarak 'Ukraynistan’ın kurulmasının ağır sonuçları olacak'
Abone ol
Osman Çutsay’a göre, Almanya’daki medyada abartılan darbe operasyonu, yönetenlerde toplumsal ve siyasal iklimdeki değişikliklerin yarattığı korkunun yansıması gibi görünüyor. Bu tuhaf abartının aşırı sağ değil sol alternatifleri hedef alabileceğini söyleyen Çutsay, Afganistan’ın Avrupa’daki versiyonu ‘Ukraynistan’ın sonuçları olacağını anımsattı.
Avrupa'da Nazizm geçmişinden ötürü 'demokratik' süreçlerine gösterdiği özenle tanınan Almanya'dan geçen hafta şaşırtıcı bir 'darbe komplosu' haberi geldi. 'Reich Vatandaşları' (Reichsbürger) ismindeki bir harekete karşı 16 eyaletten 11'indeki 130 noktada 'cumhuriyet tarihinin en büyüğü' diye anılan eş zamanlı operasyonlar düzenlendiği açıklandı. Federal Savcılık, gözaltına alınan 25 kişiden 13'ünün tutuklandığını duyurdu.
İtham edilen 52 kişi arasında bir kısmının muvazzaf olduğu söylenen eski askerlerin de bulunduğu belirtiliyor. 2017-21 yıllarında Almanya için Alternatif (AfD) milletvekili olan ve ardından yargıçlığa geri dönen Birgit Malsack-Winkemann'ın yanı sıra komplonun 'siyasi elebaşısı' olarak bir işadamı olduğu belirtilen Prens 8. Heinrich gösteriliyor. Kasım 2021'den bu yana darbe hazırlığı yapmakla itham edilen zanlıların 'mevcut devlet düzenini yıkarak imparatorluğu getirmek' arzusunda oldukları, bunun için güç kullanmayı da göze aldıkları, federal parlamentoya baskın dahil planlar yaptıkları öne sürülüyor.
Olay dünyada 'şaşkınlıkla' karşılandı. Başbakan Olaf Scholz, "Burada bir şeylerin döndüğü çok açık" yorumu yaparken, Anayasayı Koruma Teşkilatı, güvenlik güçlerinde devlete bağlılıkta bir sorun görünmediğini ancak reform gerekliliğini vurguladı. Reichsbürger'in hedef listesinde Almanya'nın Amerikancı politikalarına yoğun desteğiyle tanınan Dışişleri Bakanı Annalena Baerboch'un yanı sıra SPD ve muhalefetteki CDU/CSU yönetiminden isimlerin de yer aldığı kaydedildi.
Scholz hükümetinin Ukrayna'da banderist Kiev yönetimine destek verdiği bir ortamda gelen şaşırtıcı 'darbe' iddiaları ile aşırı sağ tehdidi tartışmalarını Almanya'da yaşayan gazeteci ve yazar Osman Çutsay ile konuştuk.
'Devlet ne kadar ciddiye alıyor? Kıt zekalı birtakım milliyetçiler ama bazıları Nazi de olabilir'
Osman Çutsay’a göre, darbe operasyonu haberlerini medya biraz abartsa da yankı kısa sürede dindi. Açıklamalarla 'darbecilerin' akıl sağlıklarının çok da yerinde olmadığının anlaşıldığını belirten Çutsay, bu operasyonun daha ziyade siyasi iklimdeki değişikliklerin yarattığı; yönetenlerdeki korku olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi:
“Bunun biraz medya tarafından abartıldığını söyleyebiliriz. Devlet bunu ne kadar ciddiye alıyor? Şu anda 25 tutuklu olduğu belirtildi, 27 kişi de şüpheli olarak takip ediliyormuş. Buradaki vaveylayı anlamakta güçlük çekebilirdik, eğer sadece Avrupalı olsaydık. Bu işler biraz bizdeki işlere benziyor. Bazı çevrelerde ‘Bu bir tür ergenekon karikatürü mü?’ diye bakanlar oldu. 19 tabanca varmış, 20’nin üzerinde uzun namlulu silahlar da bulmuşlar. Bunlarla nereye gidiyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Açıklamalardan ortaya çıktı ki bu grubun akıl sağlıkları çok da yerinde değil. Bana sorulursa kıt zekalı birtakım milliyetçiler ama bazıları nazi de olabilir. 84 milyonluk, dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olan bir ülke ve devletinden söz ediyoruz. Siz hangi darbeden söz ediyorsunuz? Arkada başka bir şey olması lazım. Bunu siyasi olmaktan çok, toplumsal, siyasal iklimdeki değişikliklerin yarattığı yönetenlerdeki korku olarak görmemiz lazım."
'Bu tuhaf abartının aşırı sağa değil sol alternatiflere yönelik görülmesinden yanayım'
Ortada 'bir oyun' olabileceğini belirten Çutsay, siyasi iklimin hızlı ve öngörülemez biçimde sertleşmesinin olmadık gruplar ortaya çıkarabileceğini de kaydetti. Çutsay, aşırı sağ değil asıl solun hedef olabileceğini vurguladı:
"Aşırı sağ eğilimleri olduğu söylenen bu grubun, 1870-1937 gibi sınırların yeniden kurulması gerektiğini, federal Almanya’nın aslında bir limited şirket olduğunu, bir Amerikan uydusu olduğunu söyleyen bir dizi adam, ‘İmparatorluk sınırlarına dönmemiz lazım’ diyorlar. Henüz daha ortaya çıkan bir şey yok. Bunların bir yerlerde bir şeyler yaptığını da açıklamış değiller. Son iki gündür medyada eski deyimle vaveyla yok, takip ediyorlar haberleri. Ama bunlarla mı olacak? Bir oyun var ortada. Toplumsal ve siyasi iklim o kadar hızlı ve öngörülemez biçimde sertleşebilir ki birtakım olmadık gruplar ortaya çıkabilir. Ama bu tuhaf abartının, aşırı sağa yönelik değil sol alternatiflere yönelik bir proje olarak görülmesinden yanayım.”
'Neonazi bir hareketin Almanya’da kitlesel olarak şansı yok. Ama solun her zaman var'
Solculuğu kimlikçilik olarak görmeyen hakiki solcuların bu darbe işini fazla büyütmediğini belirten Çutsay, ekonomik krizin giderek daha görünür hal aldığı bir ortamda, toplumda yükselebilecek bir sol tepkiye karşı ön almanın söz konusu olabileceği görüşünde:
“Alman solunun bu işi fazla büyütmediğini gördük. Emekçi sınıflardan yana, insanların eşitliğinden yana ve muhakkak sermaye rejimine dokunulması gerektiğini düşünen, yani solculuğu kimlikçilik olarak tanımlamayan, gerçekten solcu denebilecek kesimlerin bu oyunun üzerine fazla gitmediğini görüyoruz. Medyada da fazla üzerine giden yok. Almanya neresinden bakılırsa bakılsın bir sol coğrafya. Bu sol coğrafyanın köklerinin kurutulduğunu kimse söyleyemez. Kasım ayındaki enflasyon yüzde 10.4’ten 10’a inmiş. OECD’nin hesaplarıyla Almanya, 2023’te en az yüzde 0.5 küçülecek. Bundan bir ay kadar önce ilk kez bu açıklıkta belirtildi. Reel ücretlerdeki gerileme çok ciddi boyutlar aldı. Şu anda üçüncü çeyrekte yüzde 5.7 oranında reel ücretlerde düşüş var. Nominal ücretleri yükseltiyorlar ama enflasyonu engelleyemedikleri için reel gelirler sürekli düşüyor. Zaten on yıllara yayılan başka bir problem daha var. Ücretlerin üretimdeki payı hep geriliyor. Ama mesele şu, küçülen bir ekonomi sürprizlere açık demektir, siyasi sürprizler çok daha reel birer tehlike haline getirebilir. Burada sol bir tepki korkusunu, önlem alma havasını görüyorum. Aşırı sağın şu anda halkta yaratacağı büyük bir tepki yok. Neo nazi bir hareketin Almanya’da şansı yok. Almanya Nazizm nedeniyle öylesine bir yıkım yaşadı ki Nazizm ve o tarz milliyetçiliklerin kitle desteği, şansı yok. Şu ana kadar yoktu, bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz. Ama solun her zaman var. Liberal sol denilen kimlikçiliği ve her türlü ayrılıkçılığı solculuk olarak tanımlamaya çalışan ve bu arada Türkiye’yi bir anomali olarak görenleri solcu saymıyoruz. Ama gerçek solun, yani emekçi halkın ve aydınların eşitlikçi ve özgürleştirici bir toplumdan yana çıkan solun birdenbire alternatif olarak ortaya çıkmasından korkuyor olabilirler. Buna yönelik bir önlem alındığını düşünmeye başladım.”
‘Afganistan’ın Avrupa’daki versiyonu olarak Ukraynistan’ın kurulmasının sonuçları olacak’
Çutsay, Afganistan’ın Avrupa versiyonu ‘Ukraynistan’ın kurulmasının sonuçları olacağı görüşünde. Çutsay’a göre, bunlardan biri de Almanya’da ciddi toplumsal gerginliklerin ortaya çıkması. Almanya'yı Türkiye'dekileri aratmayan bakanların yönettiğini aktarırken, 'insanlar duş yapmasın silinsin' diyen Ekonomi Bakanı'na atıf yapan Çutsay, hava sıcaklığının eksiye düştüğü bir ortamda başta göçmenler olarak yoksul insanların zorda kaldıklarının altını çizdi:
“Belli ki bu üç beş tane yarım akıllının arasında -istihbarat servisinden- görevlendirilmiş insanlar var. O bilgiler doğrultusunda bu harekata girişmiş olmaları gerekir. Ama arkasında başka bir şey var. Bu kriz çok ciddi bir kriz. Ukrayna ve Donbass konusunda Alman medyasında Putin'in 'Buraya müdahale etmekte biraz geciktik’ dediğini gördüm. Merkel üst üste açıklamalarda bulundu. Orada Mins anlaşmalarıyla Kiev'e zaman kazandırdıklarını, büyük silah yüklemesi yapılmasını sağladıklarını söyledi. Ukrayna üzerine bir kitabı da olan bir yazarın bulgusu da buydu. Kafalarında demek ki bu varmış. Burada Afganistan’ın Avrupa’daki versiyonu olarak Ukraynistan’ın kurulmasının sonuçları olacak. Sonuçlarından biri, Avrupa’nın en zengin ülkesi Almanya’da ciddi toplumsal gerginliklerin ortaya çıkma olasılığıdır. Bu yüzde yarımlık bir küçülme bile olsa bu boyutlardaki ve dünya ölçeğinde çok önemli bir ekonominin çok ciddi bir sarsıntıya gireceğini gösteriyor. Buraların Türkiye’deki maliye bakanını aratmayacak kadar zeki ve değerli ekonomi bakanı Robert Habeck, insanlar el birliğiyle silinsinler, duşlarını tek yapmasınlar gibi önlemler önermeye başladılar. Bugün benim bulunduğum bölge eksi 4 derece. Yoksul ve çok çocuklu aileler var, çoğu da göçmen. Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız, giderek büyüyecek.”
'Oskar Lafontaine’in yeni kitabı çıktı, orada açıkça Almanya bu haliyle Amerika’nın vasalıdır diyor'
Almanya’da halkın Ukrayna politikasına daha fazla göz yumamayacağı bir noktaya gidildiği görüşündeki Çutsay, kısa süre önce yeni kitabı çıkan Oskar Lafontaine'in 'Almanya bu haliyle Amerika’nın vasalıdır' saptamasına atıf yapı. Enerji krizinin Almanya'yı sanayisizleştireceği kaygılarını anımsatan Çutsay, ABD'nin Almanya’nın Rusya ve Çin işbirliği içinde oluşturacağı ekonomik gücü bastırma girişiminin görünür olduğunu dile getirdi:
“Minsk anlaşmalarıyla ilgili oyunu görüyoruz, bunlar Almancada çok fazla yok. Alman halkı bu Nazizm kokan hareketi daha ne kadar satın almaya devam edecek? Ben artık pek satın alamayacağı bir noktaya doğru yüründüğünü görüyorum. Türkiye’de toplumsal ve siyasal muhalefette üç tarz siyaset var. CHP çevresi, AKP çevresi, çok az gücü olan Sosyalist Güç Birliği. Almanya’da sermaye içinde Ukraynistan oyunu karşısında şu anda iki tarz siyaset var. İlki, ‘Tamamen bu yol doğru yoldur’ diyor. Oskar Lafontaine’in yeni kitabı çıktı, orada açıkça söylüyor, 'Almanya bu haliyle Amerika’nın vasalıdır' diyor. Oskar Lafontaine çok önemli biri. 1990’ların sonunda 'Avrupa'nın en tehlikeli adamı' diye Anglosakson medyasında damgalandı. Ama Almanya’da sermaye iki tarz siyaset çerçevesinde hareket etmeye başladı. Bundan korkuluyor olabilir. Almanya’da sermaye iki parça halinde birbirine zıt çıkarlarla hareket etmesi bu ülkenin bütünlüğü açısından ciddi bir tehlikedir. Atlantikçilerle oynadığı oyunu ‘Artık biz bunu kabul edemeyiz’ diyenlerin büyük bölümü açıkça toplumun karşısında konuşmaya başladılar. Bu bizi nereye götürüyor? Büyük bir tekstilci ‘Bu bir Amerikan oyunudur’ dedi. Ayağınızı denk alın işaretlerini alınca sustular. Ama öyle değil. Amerika, Almanya’nın Rusya ve Çin ile işbirliği içinde oluşturacağı büyük ekonomik gücü resmen bastırmaya başladı. Çünkü bütün üretim maliyetlerini isteseler de istemeseler de çıkaracak bir dünya düzenine girdik. Bu Amerikan ekonomisinin işine yarar ama bu enerjisizlik Almanya gibi bir sanayi ülkesinin açıkça sanayisizleşmesine yol açar. Onun için en az bizdeki maliye bakanı kadar değerli olan Alman ekonomi bakanının bilgisiyle ve görgüsüyle de alay edenlerin haklı olduğunu söyleyeyim. Bu iş böyle gitmez.”
