00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
10 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
54 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
13 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
10 dk
SESLİ HABER
07:30
9 dk
SESLİ HABER
08:29
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
SESLİ HABER
Spor yaparken zaman neden yavaş geçer?
11:08
4 dk
SESLİ HABER
Futbol dünyasını sarsan iddia: İkiz kardeşi onun yerine oynadı
11:19
2 dk
SESLİ HABER
Kripto düzenlemesinin ayrıntıları belli oldu
11:29
3 dk
SESLİ HABER
İki büyük kara deliğin birleştiği tespit edildi
11:39
2 dk
SESLİ HABER
ABD'li gazeteci: Zelenskiy kaybetmekten korkuyor
11:48
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
12:00
1 dk
SESLİ HABER
75 yıllık mutluluk araştırmasında ulaşılan 5 kritik sonuç
12:09
4 dk
SESLİ HABER
Rusya: Batı hedeflerine ulaşınca renkli devrimler tehdidi ortaya çıkacak
12:20
4 dk
SESLİ HABER
Öğretmenlere yönelik yeni disiplin hükümleri geliyor
12:47
3 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
13:00
1 dk
HAFTA SONU HALLERI
Erdal Kaplanseren'le Hafta Sonu Halleri
13:05
115 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
SESLİ HABER
Rus varlıklarına el konulması konusunda görüş ayrılığı
16:10
2 dk
SESLİ HABER
Bilim insanlarından yeni keşif: Mısır piramitlerinin gizemi çözüldü mü
16:18
1 dk
SESLİ HABER
ABD'den Çin'e tehdit: Rusya ile iş birliğini sürdürmeyin
16:26
1 dk
SESLİ HABER
İngiliz uzman: Ukrayna, Rusya’yı engellemeye çalışırken 2 uçaksavar kaybetti
16:35
2 dk
SESLİ HABER
Sırbistan lideri Vucic: Batı nankör
16:47
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:00
1 dk
SESLİ HABER
Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan yıllar sonra gelen ‘Bahçeli’ açıklaması
17:09
4 dk
SESLİ HABER
Rusya Maliye Bakanlığı bütçe gelir ve giderlerini açıkladı
17:19
2 dk
SESLİ HABER
Kanser vakaları aşırı kilo ile bağlantılı
17:29
1 dk
SESLİ HABER
Zelenskiy’den İspanya ve Portekiz kararı
17:37
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
SESLİ HABER
İngiliz basını Harkov’daki durumu değerlendirdi: Yardımlar zamanında ulaşacak mı?
18:09
2 dk
SESLİ HABER
Parlamentoda alkışlanmıştı: Kanada’dan eski Nazi askeri Hunka kararı
18:17
4 dk
ÖZEL HABER
Türkiye'nin tasarruf tedbirleri karnesi: Başarı şansı var mı?
18:48
4 dk
SESLİ HABER
Rusya'da yeni askeri ekonomi inşa edilecek
20:03
4 dk
SESLİ HABER
TÜİK istatistiklerle aile raporunu açıkladı
20:11
10 dk
SESLİ HABER
Amerikalı diplomat: Moskova ve Pekin'in birleşmesi şaşırtıcı değil
20:28
2 dk
SESLİ HABER
Çinli uzman: Rus ve Çin ilişkileri eşitliğin önemini gösterdi
20:49
2 dk
SESLİ HABER
UEFA'dan EURO 2024 için yeni kural
21:05
4 dk
SESLİ HABER
AB’nin Rus gazına ihtiyacı yeniden kanıtlandı
21:33
3 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
BM Güvenlik Konseyi (BMGK) - Sputnik Türkiye, 1920
POLİTİKA
Türkiye ve dünya politikasından en güncel haberler, açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul Mutabakatı BM'nin son yıllarda imza attığı en büyük başarılardandır

© AACumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda  - Sputnik Türkiye, 1920, 20.09.2022
Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Mutabakatı'na ilişkin "Tahıl arzının sürdürülmesinde kritik öneme sahip bu mutabakat, BM'nin son yıllarda imza attığı en büyük başarılardan biridir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 77. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, Genel Kurulun ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Genel Kurul Başkanlığı görevini üstlenen Csaba Körösi'yi tebrik eden Erdoğan, Genel Kurul toplantısı için belirlenen "iç içe geçmiş sınamalara dönüştürücü çözümler için dönüm noktası" temasını son derece isabetli bulduğunu söyledi.
Toplantının, dünyanın birden fazla tehditle eş zamanlı olarak baş etmeye çalıştığı kritik bir dönemde gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, koronavirüs salgınında alınan derslerin en başta geleninin, küresel sorunların çözümünde uluslararası dayanışmanın önemi olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin salgın sürecinde hiçbir ayrım gözetmeden 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa destek sağladığını hatırlatan Erdoğan, yerli ve milli aşı TURKOVAC'ı tüm insanlığın hizmetine sunduklarını ifade etti.
Salgının tedarik zincirlerinde yol açtığı aksaklıklar sebebiyle ağır darbe alan küresel ekonominin Ukrayna kriziyle yeni bir şok dalgasına daha maruz kaldığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artan enerji, gıda ve hammadde fiyatlarının oluşturduğu enflasyon baskısı dünya çapında tüm ekonomileri ve sosyal refahı menfi yönde etkilemektedir. Gelişmeler enerji arz güvenliğinin önemini de çarpıcı bir şekilde yeniden gündeme taşımıştır. Türkiye olarak öteden beri enerji konusuna bir rekabet değil, iş birliği alanı olarak baktık. Kendi ihtiyacımız yanında bölgesel ve küresel enerji güvenliğini destekleyen pek çok projeyi hayata geçirdik. Bu adımların isabeti ve önemi son gelişmelerle bir kez daha anlaşılmıştır. Yaşanan süreç gıda güvenliğini de riske atmıştır. Maddi ve teknolojik imkanların en üst seviyeye ulaştığı 21. yüzyılda dünya nüfusunun halen 5'te 1'inin açlığın ve yoksulluğun pençesinde kıvranmasının izahı mümkün değildir. Dünya son gelişmelerle 2030'da sıfır açlık seviyesine ulaşmayı amaçlayan, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden de uzaklaşmaya başlamıştır. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu karanlık tabloyu, umudun ışığıyla aydınlatabilmenin yegane yolu uluslararası iş birliği ve dayanışmayı hakkaniyetli ve adaletli bir yaklaşımla güçlendirmektir. Ortak kaderimizi etkileyen sınamalara karşı ortak gündemle harekete geçmemiz gereken bir döneme girdik."

'BM'ye beslenen güven tazelenmiştir'

Erdoğan, Türkiye olarak bu iradeyi, salgın ve iklim değişikliği süreçleri yanında, Ukrayna krizinin meydana getirdiği sarsıntılarla mücadelede de ortaya koyduklarını dile getirdi.
Bugün de yaşanan krizin çözümünde diyalog ve diplomasinin anahtar rolüne vurgu yapan Erdoğan, bu anlayışla oynadıkları kolaylaştırıcı rol sayesinde, tarafları önce Antalya Diplomasi Forumu'nda sonra da İstanbul'da bir araya getirdiklerini hatırlattı.
Erdoğan, Ukrayna'dan hareket eden tahıl yüklü gemilerin İstanbul Boğazı'ndan geçişine ilişkin bir fotoğrafı göstererek, şunları kaydetti:
"Sayın Genel Sekreterle birlikte yürüttüğümüz yoğun çabalar neticesinde Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasını temin ettik. Bu gelişmeyi sağlayan İstanbul Mutabakatı'nın ikinci ayı dolarken, sevkiyatın her geçen gün ivme kazanmasını memnuniyetle izliyoruz. Tahıl arzının sürdürülmesinin sağlanmasında kritik öneme sahip bu mutabakat, Birleşmiş Milletlerin son yıllarda imza attığı en büyük başarılardan biridir. Dünyanın dört bir yanında uluslararası camiadan medet umanların BM'ye besledikleri güven bu başarıyla yeniden tazelenmiştir. İstanbul Mutabakatı taraflar açısından hayati önem arz eden meselelerde müzakerelerin sonuç verdiğini de ispatlamıştır. Benzer bir yaklaşım, yine tüm insanlığın güvenliğini ilgilendiren Zaporijya Nükleer Santrali'ndeki kriz konusunda da sergilenebilir. Son günlerde yeniden alevlenen savaşın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı temelinde sonlandırılmasına yönelik gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz."

'Tüm üye ülkelerden destek bekliyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası kuruluşları ve tüm ülkeleri, Türkiye'nin kalıcı barışın tesisine yönelik çabalarına samimi destek vermeye çağıyorum. Her iki tarafa da krizden 'onurlu çıkış' imkanı verecek, makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik çözümü beraberce bulmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin dış politikadaki vizyonunun daima "barış" odaklı olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bölgemizden başlayarak tüm dünyada sulhusükunun hakim kılınması için var gücümüzle çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin çatışma ve ihtilafların çevrelediği bölgenin tam kalbinde yer alan bir ülke sıfatıyla, sorunların değil çözümlerin parçası olmalarını sağlayacak inisiyatifler aldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede Suriye krizine, Güvenlik Konseyi'nin 2254 Sayılı Kararı temelinde halkın meşru beklentileri doğrultusunda kalıcı bir çözümün bulunmasının önemini tekrar vurguluyoruz. Çözümsüzlüğün sürmesi hem bölgemizin güvenlik ve istikrarını hem de Suriye'nin toprak bütünlüğünü giderek daha fazla tehdit etmektedir. Suriye'nin kuzeyindeki 4 milyonu aşkın sivil, ülkemizin sağladığı güvenlik şemsiyesi ve uluslararası yardımlar sayesinde hayata tutunmaktadır. Kuzeybatı Suriye'deki yardım mekanizmasının temelini oluşturan kararının uzatılması için Güvenlik Konseyi mesuliyetini yerine getirmelidir."

'Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktediriz'

"Ülkemize, güvenlik güçlerimize ve sivillere terör saldırıları gerçekleştiren, bölücü gündemiyle Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PKK ve türevlerine karşı Türkiye'nin kayıtsız kalması beklenemez." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu terör örgütünü isim değişiklikleri gibi ucuz kurnazlıklarla meşrulaştırmaya çalışanları, bir an önce teröristleri silahlandırmaktan ve desteklemekten vazgeçmeye, hatalarından dönmeye davet ediyoruz. Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktedir olduğumuzu, terör örgütlerine karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğimizi tekrar kuvvetle belirtiyoruz." diye konuştu.

'Suriye'de yerleşim yerleri projesi konusunda, herkesin dayanışma sergilemesini bekliyoruz'

Suriyelilerin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde dönmelerini temin etmek için gerekli şartları oluşturma konusunda da üzerlerine düşeni samimiyetle yaptıklarını dile getiren Erdoğan, savaştan kaçan sivillerin insani şartlarda hayatlarını sürdürebilmeleri için Suriye'nin çeşitli bölgelerinde 100 bin briket ev inşa ettiklerini anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, Suriye'de yapımı süren briket evlere ilişkin görselleri Genel Kurul katılımcılarına göstererek sürdürdü.
Erdoğan, bu evlerin önemli bir bölümünü tamamlayıp teslim ettiklerini, ayrıca yaklaşık 1 milyon Suriyelinin topraklarına dönmesini sağlayacak 200 bin konut inşası için de hazırlıklara başladıklarını kaydetti.
Erdoğan, "Güvenli bölgelerdeki 13 ayrı merkezde ve kırsallarında inşa edilecek bu projenin hayata geçmesi için uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç vardır. Suriye'de hayata geçireceğimiz yerleşim yerleri projesi konusunda, herkesin gerekli çabayı göstermesini, dayanışma sergilemesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.

Mülteci krizi

"Mülteci krizi, kendilerine daha iyi bir gelecek aramak için yola çıkan masumların botlarını batırıp onları ölüme terk etmekle, sınırlara duvarlar örmekle, insanları toplama kamplarına doldurmakla çözülemez." diyen Erdoğan, bu krizin çözümünün, insanı ve insan hayatını merkeze alan gayretlerden geçtiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hal böyleyken Yunanistan'ın Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de göçmenlere yönelik zulümlerinin giderek arttığına dikkati çekti. Ege'de botları batırılan ve boğularak hayatını kaybeden çocukların fotoğrafını göstererek konuşmasını sürdüren Erdoğan şunları kaydetti:
"Türkiye olarak biz, yeni Aylan bebeklerin cesetleri kıyılara vurmasın diye çırpınırken, Yunanistan, hukuksuz, pervasız geri itmeleriyle Ege'yi bir mülteci mezarlığına çevirmektedir. Geçen hafta 9 aylık Asım bebek ve 4 yaşında Abdülvahap, aileleriyle birlikte Yunan sahil güvenlik güçlerinin botlarını batırması sonucu vefat etmiştir. Avrupa'nın ve Birleşmiş Milletler kurumlarının insanlığa karşı suç teşkil eden bu acımasızlıklara artık bir 'Dur' demesinin vakti çoktan gelmiştir."

Irak'taki istikrarsız ortam

Erdoğan, Irak'taki istikrarsız ortamı istismar eden terör örgütlerinin Türkiye'yi hedef alan eylemlerine de asla müsaade edilmediğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Bu kürsüden daha önce de defalarca vurguladığım gibi, terörizm belasıyla mücadeleyi, terör örgütleri arasında ayrımı reddeden, samimi ve etkin bir uluslararası iş birliğiyle kazanabiliriz. Hangi isim altında olursa olsun tüm terör örgütleriyle mücadelesini yıllardır devam ettiren Türkiye'nin, müttefiklerinden ve dostlarından bu konuda samimi bir iş birliği ve dayanışma beklemek en tabii hakkıdır. Terör örgütleri ve zalim rejimler yerine ülkemizle iş birliği yaparak bölgenin güvenliğine, istikrarına, huzuruna, refahına katkıda bulunmak isteyecek herkesle çalışmaya hazırız."
Dünyanın güvenliği bakımından üzerinde dikkatle durulması gereken yerlerden birinin de Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz olduğunu belirten Erdoğan, bu çerçevede Libya'nın istikrar ve refahının başta komşuları olmak üzere tüm bölge için kritik önem taşıdığına dikkati çekti.
Orta Doğu coğrafyasında kalıcı barış ve istikrarın tesisi açısından sona erdirilmesini gerekli gördükleri İsrail-Filistin ihtilafında, iki devletli çözüm vizyonuna güçlü destek verdiklerinin de altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kudüs'ün tarihi ve kültürel kimliği ile Harem-i Şerif'in kutsiyetine saygı gösterilmesi, işgal altındaki topraklardaki yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin durdurulması, Filistinlilerin can ve mal güvenliğinin sağlanması şarttır. Bölgedeki sorunun, adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme kavuşturulabilmesi için, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulması dışında bir ihtimal yoktur. Türkiye olarak İsrail ile ilişkilerimizi hem kendimizin hem bu ülkenin hem Filistin halkının hem de bölgenin huzuru, istikrarı, geleceği için geliştirmeyi sürdürmekte kararlıyız."
Türkiye'nin, İran ile yürütülen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın küresel ve bölgesel istikrar için taşıdığı önemi daima vurgulayan bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, "İran'ın nükleer programına ilişkin hususların diplomasi ve diyalog yoluyla çözümüne yönelik görüşmelerin en kısa sürede sonuçlandırılarak uygulamaya geçirilmesini bekliyoruz." dedi.

'Azerbaycanlı kardeşlerimizin daima yanlarında olmayı sürdüreceğiz'

Erdoğan, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasının, Güney Kafkasya'da kalıcı barışın ve istikrarın temini konusunda, tarihi bir fırsat penceresi açtığını bildirdi.
Türkiye olarak, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yürütülen süreçleri destekleyerek, bu fırsatın değerlendirilmesi için çok önemli adımlar attıklarını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Son günlerde yaşanan çatışmalar bu güzel iklime gölge düşürmüş olsa da iki ülke arasında en kısa zamanda kapsamlı bir barış anlaşması imzalanmasının mümkün olduğuna inanıyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklarını ve geleceklerini inşa konusunda verdikleri mücadelede daima yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Ülkemizi de yakından ilgilendiren bölgedeki ulaştırma bağlantılarının en kısa sürede açılması ise herkesin refahına katkı sağlayacak bir gelişme olacaktır."

'Türkiye, bu zor günlerinde Afgan kardeşlerini desteklemeyi sürdürecektir'

Erdoğan, neredeyse yarım asırdır işgal, çatışma, terörizm, sefalet gibi sorunlarla boğuşan Afganistan'ın, yine bir sınamadan geçtiğini dile getirerek "Ülkedeki geçici hükümetin, temel insan haklarının korunması doğrultusunda atacağı adımlar, umut verici gelişmelerin önünü açabilir. Türkiye, bu zor günlerinde Afgan kardeşlerini desteklemeyi sürdürecektir." dedi.
Türkiye'nin Rohinga Müslümanlarının anavatanlarına güvenli, gönüllü, onurlu ve kalıcı şekilde geri dönüşleri için desteğinin sürdüğünü belirten Erdoğan, "Çin'in toprak bütünlüğüne, tek Çin anlayışına ve egemenlik haklarına kesinlikle halel getirmeyecek şekilde, Müslüman Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunması hususunda hassasiyet gösteriyoruz." dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin Balkanlar'da barış ve istikrarın güçlendirilmesi, anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözümü için ikili ve çok taraflı platformlarda yoğun gayret sergilediğini vurguladı.

'Güç gösterisi peşinde koşanlar, kendilerini komik duruma düşürmektedir'

Türkiye'nin Ege Denizi'nde ve Doğu Akdeniz'deki tüm meselelerin iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve uluslararası hukuka uygun olarak çözülmesini istediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bölgede, ülkemizle asla denk olmayan siyasi ve askeri seviyesine rağmen, güç gösterisi peşinde koşanlar, kendilerini komik duruma düşürmektedir. Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarın sürmesi, tüm tarafların hak ve hukukuna saygı gösterilmesine bağlıdır. Yunanistan'dan, gerginlik ve tahrik siyasetini bir kenara bırakarak, iş birliği ve dayanışma çağrılarımıza kulak vermesini bekliyoruz. Daha önce önerdiğimiz Doğu Akdeniz Konferansı’nın bu amaca hizmet edeceğini düşünüyoruz. Muhataplarımızın, şimdiye kadar bu konuda en ufak bir adım dahi atamaması, kimin barış ve diyalogdan kimin de gerilimden yana olduğunu göstermektedir. Türkiye, Ege ve Doğu Akdeniz'deki haklarını sonuna kadar savunurken kendi siyasi hesapları uğruna gerginlik stratejisi izleyenlerin oyunlarına da asla gelmeyecektir."

'Uluslararası toplumu, KKTC'yi bir an önce resmen tanımaya davet ediyoruz'

Türkiye'nin Kıbrıs meselesinde de adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşılabilmesi için Kuzey Kıbrıs ile birlikte hep iyi niyetli ve yapıcı çaba sergilediğine işaret eden Erdoğan, gerçekleri görmek isteyen herkesin, adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğunu bildiğini, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarının tescil edilmesinin, adadaki çözümün anahtarı olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler prensipleriyle çelişir şekilde, ambargolarla dünyadan koparılmaya çalışılan Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni resmen tanımaya davet ediyoruz." dedi.
Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'ın, Ege Denizi'ndeki düzensiz göçmenlere uyguladığı insanlık dışı geri itmelerin yanında, Müslüman Türk azınlığa karşı da hukuki yükümlülüklerini ihlal eden ayrımcı ve baskıcı politikalar izlediğini ifade eden Erdoğan, "Temennimiz, Yunanistan'ın tüm bu sorunlu faaliyetlerine son vermesi, Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası kuruluşların da yapılan insanlık dışı ve hukuksuz uygulamalara sırtını dönmeyi bırakmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

'Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine katkı sağlıyoruz'

Erdoğan, küresel ve bölgesel planda ortaya çıkan her yeni meydan okumanın, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile iş birliğinin değerini bir kez daha açıkça ortaya koyduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Bu yıl NATO'ya katılımının 70'inci yıl dönümüne ulaşan güçlü bir müttefik olarak, gerek diplomasi hamlelerimiz gerekse askeri kabiliyetlerimizle Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine katkı sağlıyoruz. Avrupalı kimliğimizle kıtanın güvenlik, istikrar ve refahına katkılarımız sürerken en batıdaki Asyalı olarak da 'Yeniden Asya' girişimiyle, bu kıtada da aynı amaçla çalışıyoruz."
Son dönemde küresel düzeydeki sorunların ağırlaşan yansımalarıyla karşı karşıya bulunan Afrika ülkeleriyle dayanışmayı güçlendirecek adımları da birbiri ardına hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, bu kapsamda 16-18 Aralık 2021'de Afrikalı heyetin geniş katılımıyla 3'üncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'ni gerçekleştirdiklerini söyledi.
Türkiye'nin, kıtanın barış, kalkınma ve refah yolculuğuna eşit bir ortak olarak eşlik etme iradesini her fırsatta gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, "Latin Amerika ile de karşılıklı saygı temelinde güçlenen iş birliğimizi, ikili planda ve bölgesel teşkilatlarda kurumsal düzeyde artırmaya devam etme kararlılığındayız." ifadesini kullandı.

'İslam düşmanlığını da tıpkı antisemitizm gibi bir insanlık suçu olarak görüyoruz'

Erdoğan, uluslararası sistemin çeşitli krizlerle sarsıldığı bu dönemde, insanlığı bekleyen en büyük tehlikelerden birinin de, "birlikte yaşama" iradesinin kaybedilmesi olduğunu belirterek, "Irkçı, ayrımcı, yabancı ve İslam düşmanı tutumlarda son yıllarda yaşanan artıştan derin endişe duyuyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce de defalarca vurguladığım gibi İslam düşmanlığını da tıpkı antisemitizm gibi bir insanlık suçu olarak görüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, Genel Kurul'un 77'nci toplantısının, insanlığın umut ve beklentilerine cevap teşkil edecek başarılara imza atacak şekilde verimli geçmesini diledi.
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала