Rus senatör Klimov: Avrupalı liderler asıl zararı kendilerine ve kendi halklarına veriyorlar
14:58 06.09.2022 (güncellendi: 15:17 06.09.2022)
© Sputnik / Григорий Сысоев
/ Abone ol
Özel
Türkiye’ye önemli bir ziyaret gerçekleştiren Birleşik Rusya Partisi Yüksek Konseyi Bürosu üyesi ve Rusya Federasyonu senatörü Andrey Klimov, Sputnik’in de aralarında bulunduğu basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Klimov, “Avrupa liderleri bize zarar verdiklerini düşünüyorlar ama asıl zararı kendilerine ve kendi halklarına veriyorlar” dedi.
Birleşik Rusya Partisi Yüksek Konseyi Bürosu üyesi, partinin Genel Konseyi Uluslararası İşbirliği ve Yurtdışındaki Yurttaşlar Destek Komisyonu Başkan Yardımcısı, Rusya Federasyonu senatörü ve Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Andrey Klimov, Türkiye’de önemli ziyaretlerde bulundu.
Birleşik Rusya Partisi ile AK Parti Arasındaki Etkileşim ve İşbirliği Anlaşması kapsamında 5 Eylül’de gerçekleştirilen ziyarette Klimov, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala ile bir araya geldi. Klimov daha sonra TBMM Rusya ile Dostluk Grubu Başkanı Murat Baybatur ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Klimov bugün de İstanbul’da TBMM Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç ile görüşecek.
Klimov, Türkiye ziyareti kapsamında Rusya’nın Ankara’daki büyükelçiliğinde aralarında Sputnik’in de olduğu basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türk yetkililer ile önemli görüşmeler yaptığını belirten Klimov, “Kasım ayında İstanbul’da Asya ve Avrasya’dan 400'den fazla partinin katılacağı bir konferans olacak. Bu toplantı hazırlıklarını değerlendirmek için Türkiye’yi ziyaret ettim” ifadelerini kullandı.
“Rusya ve Türkiye ilişkileri gerçekten en üst düzeyde devam ediyor. Bu hem Türkiye hem de Rusya’nın lehine bir durumdur ve herhangi bir üçüncü taraflara karşı değildir” ifadelerini kullanan Klimov, şunları söyledi:
“Türkiye-Rusya ilişkileri nükleer enerjiden turizme kadar çok çeşitli alanlarda artmıştır. Bugün Türkiye’de MİR kartı ile ödeme yaptım ve sorun çıkmadı. Bundan çok memnunum. Milyonlarca Rus turist için bu çok uygun bir şey. Devletlerimiz eşsiz politik ilişkiler kurdu. Liderlerimizin görüşmelerinde çok önemli konular ele alınıyor ve çözülüyor. Tabii ilişkilerde bazı problemler var ama bugünkü görüşmelerimiz de gösterdi ki bunlar halledilebilecek sorunlar. Onun için ilişkilerimiz örnek olabilir.”
‘Aç insanlara yardım gibi göstererek dünyayı aldatıyorlar’
Rusya’dan tahıl anlaşmasının ‘amacına uygun çalışmadığına’ yönelik yapılan açıklamayı da değerlendiren Klimov, şunları kaydetti:
“Biz tahıl anlaşmasında ne hakkında anlaştık? Bir kontrol mekanizması oluşturulması ve Karadeniz içinden Ukrayna gemilerinin çıkışı konusunda anlaştık. Daha önce de tahıl gibi askeri olmayan yüklerin Ukrayna’ya girmesi ve çıkması konusunda endişemiz yoktu ve karşı değildik. Uluslararası bir kontrol mekanizmasının oluşturulması Türkiye’nin nazik bir teklifiydi. Rusya tarafından Ukrayna tahılının herhangi birine satılması söz konusu değil. Ukrayna kendi tahılını satıyor. Anlaşmadan önce bu tahılların Afrika’ya gitmesinden bahsediyorlardı. Ancak Ukrayna’dan çıkan tahılın 20 tonundan sadece 1 tonu Afrika’ya gitti. Bütün dünyayı aldatmasınlar bu 19 tonun nereye gittiğini bütün dünya bilsin istiyoruz. Ancak herhangi bir engel de koymuyoruz. Şunu da bilmek gerekir; bütün tahıllar Afrika’ya gitse bile gelecek açlığı durduramaz. Bir ay önce bir toplantı yaptık Afrikalı 100 civarında gazeteci katıldı. Bu konuyu çok ayrıntılı bir şekilde konuştuk. Bu ülkelerde açlık çıkmasın diye sadece mısır ve buğday tahılları değil, gübre, petrol ürünleri vb. şeyler gerekiyor. Bütün bu malları Afrika’ya Rusya ve Belarus veriyordu. Dünyanın gübre piyasasının yüzde 40’ı Rusya ve Belarus’ta bulunuyor. ABD ve AB gayri resmi yaptırımlar uyguladı ve bu mallar Rusya’dan gidemiyor. Formal bir gönderme yasağı yok ancak nakliye, sigortalanma yasaklandı. Taktik olarak bir bloke uygulanıyor. Bu açlığın sebebidir. Aç insanlara yardım gibi göstererek dünyayı aldatıyorlar.”
‘Bizim açımızdan herhangi bir kriz yok’
Avrupa’da yükselen enerji krizinde Türkiye’nin tahıl krizinde olduğu gibi bir arabulucu rolü alıp alamayacağını da değerlendiren Klimov, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir örnek vermek gerekirse; paranız var arabanızda benzin bitti istasyona gidiyorsunuz ama benzini almıyorsunuz. Diyorsunuz ki gidemiyorum benzin yok. Benzin var, paranız var krizi kim yarattı? Parayı ödemek ve yakıtı kullanmak gerekiyor. 2020 yılında pandemi sürecinde doğalgaz 100 euro civarındaydı şu anda 2.500 euro civarında. Kuzey Akım-2 boru hattı çoktan yapıldı. Bu boru hattında gaz bulunuyor. Bunu bugünden başlayarak kullanabilirler ancak kabul etmek istemiyorlar. Bu sorunu nasıl çözebiliriz? Bizim açımızdan herhangi bir kriz yok. Türkiye veya başka bir ülke tahıl koridorunda olduğu gibi arabulucu olsa ne yapabilir bu durumda anlayamıyorum. Ama bazı ülkeler çok kar ediyor. Hindistan dostlarımız 10 kat fazla almaya başladılar. Ticarette çok başarılılar. Bizden alıp başkalarına satıyorlar. Gayrimeşru yaptırımların uygulanma tarihinden yani 2015’ten başlayarak Avrupa Birliği her gün minimum 300 milyon euro kaybetmektedir. Bu geçen 7 yılda ortaya çıkan sonuç ilginç bir rakamdır. Avrupa’daki krizi kendi halkını düşünmeyen politikacılara sormak gerekiyor. Onlar bu yaptırımlarla Rusya’ya kötü bir şey yaptıklarına inanıyorlar. Son 6 ayda Rusya AB'nin ABD ve Çin’den sonra en büyük üçüncü partneri oldu. Gaz miktarı düşse de fiyatlar ve dolayısıyla kârımız arttı. Ruble 2020’den daha sağlam bir para birimi oldu. Avrupa liderleri bize zarar verdiklerini düşünüyorlar ama asıl zararı kendilerine ve kendi halklarına veriyorlar. Zihni olmayan insanlara yardım etmek çok zordur. Rusya’ya karşı hasmane pozisyonu dünya ülkelerinin sadece 4’te 1’i aldı. Türkiye de dünyanın geri kalan 4’te 3’ünde Rusya’ya düşman olmayan ülkeler içinde yer alıyor.”
‘Yunanistan konusunda ABD’nin Türkiye’ye karşı olumsuz tavrını görüyoruz’
Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilime de değinen Klimov, “NATO bence kendi içinde uyum olan bir örgüt değildir. ABD sadece Yunanistan Türkiye’yi değil başka ülkeleri de çatışmalara sokmak istiyor. Amacı da bu çatışmaların üzerinde bulunup onları yönetmektir. Washington bu ihtilafların kendisini geliştirdiğini düşünüyor. Başka ülkelerin çıkarlarını hiçbir zaman düşünmediler. Bence dünyadaki herhangi bir çatışma durumu ve çatışmaları provoke eden eylemler çok tehlikelidir. Yunanistan konusunda ABD’nin Türkiye’ye karşı olumsuz tavrını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘S-400 gibi konulardaki görüşmeler sükûnet gerektirir’
Son dönemde S-400 hava savunma sistemi konusunda basında çıkan haberleri de değerlendiren Klimov, “S-400 gibi konulardaki görüşmeler sükûnet gerektirir. Bu sükûnetten dolayı zaman zaman dedikodular çıkıyor. Ama şunu söyleyebilirim Türkiye ve Rusya ilişkilerinde S-400 konusunda herhangi bir engel yok. S-400 üçüncü ülkelere saldırı amaçlı değil bir savunma sistemidir. Ancak mesela Yunanistan’a satılan ABD uçakları bir saldırı sistemidir” ifadelerini kullandı.
‘Ankara güneyinde sakinlik istiyor ama Şam da kuzeyi sakin olsun istiyor’
Rusya’nın Türkiye ve Suriye ilişkilerini yeniden tesis etmeye yönelik girişimlerini de Klimov’a soruldu. Klimov, bu konuda şu açıklamaları yaptı:
“Suriye sorunu, ABD ve İngiltere’den kaynaklıdır. Rusya’nın Suriye’deki pozisyonu çok net: Bizim tarafımızdan kabul edilen bağımsız bir devlet, meşru bir başkan ve parlamento var. Herkes tarafından kabul edilen Suriye toprakları var ama uzun zamandır Suriye’de askeri eylemler yapılıyor. Yıllar içinde çok sayıda gruplar ortaya çıktı. Ne yaptığı, kime bağlı oldukları belli değil. Bu durum herkes için endişe yaratıyor. Ankara güneyinde sakinlik istiyor ama Şam da kuzeyi sakin olsun istiyor. Maalesef orada çok fazla aktör var. Moskova’nın amacı bu bölgede herkes için kabul edilen bir çözüm bulmaktır. Buna mani olmasalardı çözüm çoktan bulunurdu. Sorunlar ortak çabalarla çözülür. Moskova’nın Şam ve Ankara ile kuvvetli bir diyalogu var. Aynı zamanda diğer aktörler Tahran’la da Tel Aviv ile de görüşüyoruz. Biriken bütün problemlerin çözümüne yönelik potansiyelimiz var. Sürece ılımlı olarak bakıyorum.”
‘Ukrayna çoktan bağımsızlını kaybetmiş olan bir devlettir’
Klimov’un gündeminde Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü özel askeri operasyon da vardı. Bir gazetecinin ‘Türkiye’nin arabuluculuğunda çözüm sağlanabilir mi?’ sorusunu değerlendiren Klimov, şu ifadeleri kullandı:
“Rusya, Ukrayna ile savaşmıyor. Biz şu ana kadar Ukrayna’ya doğalgaz satıyoruz. Böyle bir savaş olur mu? Bu gazla fabrikalar çalışıyor, evler ısınıyor. Ukrayna hatlara saldırana kadar elektrik veriyorduk. Onlar Kiev’e giden hatlara ABD sistemleri ile saldırıyorlar. Ne hakkında konuşabiliriz biz onlarla? İlk önce bu hatlara saldırıyı kessinler. Bizim bütün tekliflerimiz masadadır. Ukraynalılar görüşme için İstanbul’a geldiler, görüşümüzü yansıtan evrakları verdik. Onlar döndüler ve dediler ki başka görüşme olmayacak. Yani olamayan bir şeyin arabulucusu olmak zordur. Görüşmeler karar alabilen kişiler ile yapılabilir. Türkiye bağımsız bir devlettir, kararlarını kendi verir. Rusya da öyle. Ancak Ukrayna’da kararları alan kimdir? Aslında anlıyorum bu kesinlikle Ukrayna halkı, parlamentosu veya başkan rolünü oynayan aktör değildir. Bunun için arabuluculuk hakkında konuşmak gerekmiyor. Ukrayna çoktan bağımsızlını kaybetmiş olan bir devlettir.”
‘Saldırgan silahları imha etmek BM’nin 51’inci maddesine göre bizim hakkımızdır’
“2014’ten başlayarak bütün Ukrayna iktidarları ilişkilerimizi bozmaya çalıştı” diye devam eden Klimov, şunları ekledi:
“2019’a kadar Rusya ve Ukrayna arasında Dostluk ve İşbirliği Sözleşmesi vardı. Bu belgede Rusya-Ukrayna ilişkilerinin esas konuları yer alıyordu. Ama bu evrakı yırtan insan Zelenskiy oldu. Sözde Ukrayna başkanı olduktan sonra bu belgeyi imha etti. Ukrayna devletinin tek garantisini yok etti. Bundan sonra Rusya topraklarına ateş açmaya başladılar. Zelenskiy, Rusya’dan Kırım’ı alacağız diyordu ancak Kırım bir Rusya toprağıdır. Rusya’ya karşı nükleer silah üreteceğiz dedi. Bütün zamanlarını Rusya’ya karşı savaşa hazırlık için kullandılar. Rusya şu anda bu ülkenin demilitarizasyonu için bir özel askeri operasyon yürütüyor. Bizim kendi halkımıza karşı tehlikeleri bertaraf ediyoruz. Türk ordusu sayı açısından NATO’nun ikinci büyük ordusudur. Ukrayna’nın silahlı kuvvetleri, Türkiye’ninkinden daha büyüktür. Çünkü onları 30’dan fazla ülke var. Bu silahlarla her gün bizim vatandaşlarımızı öldürdüler. Bu saldırgan silahları imha etmek BM’nin 51’inci maddesine göre bizim hakkımızdır. Bunlar ne zaman sona ererse o zaman bu operasyon bitecektir.”
Rusya, Türkiye’deki seçimlere gözlemci gönderecek mi?
Klimov, Rusya’nın Türkiye’deki 2023 seçimlerine gözlemci gönderip göndermeyeceği sorusu üzerine de “Türkiye’de seçimlere Rusya’dan gözlemci katılması konusunu ele almadık. Çünkü bu Türkiye’nin içişleridir. Bizim uluslararası gözlemcilik geleneklerimiz var. 2019’daki Duma seçimlerine Türk gözlemciler de geldi. Eğer Türkiye de seçimlere bizi davet etmek isterse bu normal bir durumdur” yanıtını verdi.
