https://anlatilaninotesi.com.tr/20211117/turkiyenin-bae-ve-korfez-ulkelerinden-en-onemli-beklentisi-ekonomik-yatirimlar-1050892566.html
‘Türkiye’nin BAE ve Körfez ülkelerinden en önemli beklentisi ekonomik yatırımlar’
‘Türkiye’nin BAE ve Körfez ülkelerinden en önemli beklentisi ekonomik yatırımlar’
Sputnik Türkiye
Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerindeki olumsuz havanın uzun bir sürenin ardından gerçekleştirilecek ziyaret ile düzeltilmesi bekleniyor. BAE... 17.11.2021, Sputnik Türkiye
2021-11-17T15:07+0300
2021-11-17T15:07+0300
2021-11-17T15:07+0300
görüş
ankara
suriye
recep tayyip erdoğan
türkiye
suudi arabistan
mısır
libya
bae
abu dabi
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e4/0a/14/1043063662_0:0:1200:675_1920x0_80_0_0_fa0f97ad7142dcacdf45e33fed269f34.jpg
Türkiye-BAE arasındaki ziyaret trafiği aslında geçtiğimiz yaz ayında hız kazanmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önce 18 Ağustos’ta BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed Al Nahyan'ı kabul etmiş, 31 Ağustos’ta ise Muhammed bin Zayed el Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Görüşmelerin ardından verilen olumlu mesajlar dikkat çekmişti.Türkiye ile BAE ilişkilerinin bozulmasının geçmişi Mısır’da Abdülfettah es-Sisi’nin yönetimi ele geçirmesine dayanıyor. BAE’nin bu dönemde Sisi’yi desteklemesinin ardından Türkiye ile ilişkileri durma noktasına gelmişti. Ankara - Abu Dabi ilişkileri, Türkiye'nin bu ülkeyi, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine dolaylı destek vermekle suçlamasının ardından daha da olumsuz bir sürece girmişti. Türkiye, 2020 Ağustos'unda, Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın danışmanlarından Muhammed Dahlan hakkında 15 Temmuz darbe girişimini finanse etmek, anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etmek gibi çok ciddi suçlamalardan dolayı Uluslararası Polis Teşkilatı'ndan (İnterpol) "kırmızı bülten" talebinde bulunmuştu.Türkiye ve BAE, bölgesel krizlerde de karşı karşıya geldi. BAE, Mısır'la birlikte Libya'da General Halife Hafter yanlılarını desteklerken Türkiye de Trablus merkezli Ulusal Mutabakat hükümetini destekledi. Türkiye, BAE'yi Yemen’e müdahalesi, Filistin konusunda aldığı tavır ve İsrail'le diplomatik ilişkileri başlatması nedeniyle de eleştiriyor. Aynı zamanda Katar’a uygulanan abluka da Türkiye-BAE ilişkilerinin gerilme noktalarından biri olmuştu. Bunların yanı sıra organize suç örgütü kurduğu gerekçesiyle hüküm giyen ve hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in BAE’de bulunması da ikili ilişkileri etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.BAE’den ekonomik beklentilerCumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Ağustos'ta verdiği demeçte, Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed al Nahyan ile görüşmesinde BAE'den Türkiye'ye ciddi yatırım olasılıklarının ele alındığını kaydetmişti. Görüşmede Türkiye Varlık Fonu Başkanvekili ve Yatırım Ofisi Başkanı'nın da yer aldığını belirten Erdoğan, "BAE de buna göre adımlarını atmış olsun dedik. Kendileri de yanlarında zaten bu konularda sorumlu olan arkadaşları da getirdiler. Yol haritası üzerinde adımları kimler nasıl atacak belirledik. Çok ciddi bir yatırım hedefleri, yatırım planları var. İnanıyorum ki çok kısa zamanda Birleşik Arap Emirlikleri ülkemizde ciddi yatırımlara girecek" değerlendirmesini yapmıştı.BAE de Türkiye ile daha derin ticari ve ekonomik bağlar kurmak istediğini duyurmuştu. Abu Dabi Yatırım Ajansı'nın Türkiye'de Getir ve Trendyol gibi şirketlerde yatırımları bulunuyor.Görüşme sinyalini vermiştiCumhurbaşkanı Erdoğan, "BAE ile buzlar eridi mi?" sorusuna da "Devletler arasında bu tür gidiş gelişler, iniş çıkışlar olabilir ve olmuştur da. Burada da benzer bazı durumlar oldu. Şu an itibarıyla yaklaşık birkaç aydır bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi yönetimiyle bazı görüşmeler yaparak bu görüşmelerle belli bir yere gelmiş bulunuyoruz" yanıtını vermişti. Erdoğan, Muhammed bin Zayed el Nahyan ile de görüşebileceğini kaydetmişti:Türkiye bu dönemde aslında sadece BAE ile değil Mısır, Suudi Arabistan ve İsrail ile de istihbarat örgütleri boyutunda görüşmeler başlatmıştı. Katar krizinin aşılmasının ardından gelen bu süreçte görüşmeler artarak devam etmişti. Bu dönemde Suudi Arabistan, Mısır ve BAE üçlüsü arasında yaşanan sorunların da Abu Dabi’nin Türkiye ile ilişkilerini geliştirme adımında önemli bir etken olduğu belirtiliyor.‘Türkiye-BAE arasındaki sorunlar halledilmeyecek meseleler değil’Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Körfez Çalışmaları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Yetim, Türkiye-BAE ilişkilerinde gelinen noktayı ve olası ziyareti Sputnik için değerlendirdi. Bu normalleşme adımlarının daha çok BAE’den geldiğine dikkat çeken Yetim, “Bu BAE’nin genel bir politikasının yansıması, sadece Türkiye’ye özgü değil. BAE Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde Suriye’deydi. BAE’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı İran’a gidecek. Dolayısıyla BAE’nin genel olarak bir normalleşme çabaları var” dedi. Doç. Dr. Yetim, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor:‘İlişkiler yeni bir başlangıca evriliyor’“Türkiye’nin Körfez İşbirliği Konseyi içinde en fazla dış ticaret hacmine sahip olduğu ülke BAE” diyen devam eden Yetim, “Bizim siyasi ilişkilerimiz sorunluydu ama ekonomik ilişkilerimiz güçlü bir şekilde devam etti. Türkiye’nin BAE ve Körfez ülkelerinden en önemli beklentesi ekonomik yatırımlar. Bu ülkelerin Türkiye’ye yönelik yatırımlarını yoğunlaştırmasıdır. Özellikle BAE’nin savunma sektörüne yönelik bir ilgisi olduğu biliniyor. Türkiye’nin temel hedefi Körfez sermayesinin güçlenerek Türkiye’ye yönelmesini sağlamak. Dış politikada ise BAE Libya, Doğu Akdeniz gibi birçok noktada aktif. BAE’nin de facto liderinin ziyareti ile ilişkiler yeni bir başlangıca evriliyor” diye de ekledi.Bu durumun Fransa’yla, Mısır’la, Yunanistan’la güçlü ilişkileri bulunan BAE’nin Türkiye ile karşı karşıya geldiği noktalarda artık yıkıcı faaliyetlerinden, geçmişte Türkiye’yi rahatsız edici faaliyetlerinden uzak duracağını gösterdiğini ifade eden Yetim, “Türkiye’nin en önemli beklentilerinden biri de budur” vurgusunu yaptı.Doç. Dr. Yetim, iki ülkenin arasında bazı geçmişten kalan sorunlar devam etse de bundan sonra ilişkilerde daha pragmatist bir yaklaşım içinde olacaklarını da belirtti.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20211110/bae-disisleri-bakaninin-esadla-gorusmesine-abdden-tepki-kaygi-verici-1050641176.html
https://anlatilaninotesi.com.tr/20210831/cumhurbaskani-erdoganin-birlesik-arap-emirlikleri-ile-gorusme-trafiginin-arka-planinda-neler-var-1048479963.html
ankara
suriye
suudi arabistan
mısır
libya
bae
abu dabi
birleşik arap emirlikleri (bae)
körfez
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
2021
Turan Salcı
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/1d/1063968283_0:16:787:803_100x100_80_0_0_387a309ad057f292b54c4dbdabaf3452.jpg
Turan Salcı
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/1d/1063968283_0:16:787:803_100x100_80_0_0_387a309ad057f292b54c4dbdabaf3452.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
Turan Salcı
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/1d/1063968283_0:16:787:803_100x100_80_0_0_387a309ad057f292b54c4dbdabaf3452.jpg
ankara, suriye, recep tayyip erdoğan, türkiye, suudi arabistan, mısır, libya, bae, abu dabi, ortadoğu stratejik araştırmalar merkezi (orsam), ekonomi, birleşik arap emirlikleri (bae), körfez, muhammed bin zayed al nahyan, orsam, turan salcı
ankara, suriye, recep tayyip erdoğan, türkiye, suudi arabistan, mısır, libya, bae, abu dabi, ortadoğu stratejik araştırmalar merkezi (orsam), ekonomi, birleşik arap emirlikleri (bae), körfez, muhammed bin zayed al nahyan, orsam, turan salcı
‘Türkiye’nin BAE ve Körfez ülkelerinden en önemli beklentisi ekonomik yatırımlar’
Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerindeki olumsuz havanın uzun bir sürenin ardından gerçekleştirilecek ziyaret ile düzeltilmesi bekleniyor. BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan'ın haftaya gerçekleşmesi beklenen Ankara ziyaretinde, ekonomiden ikili ilişkilere ve bölgesel konulara kadar birçok başlık bulunuyor.
Türkiye-BAE arasındaki ziyaret trafiği aslında geçtiğimiz yaz ayında hız kazanmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önce 18 Ağustos’ta BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed Al Nahyan'ı kabul etmiş, 31 Ağustos’ta ise Muhammed bin Zayed el Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Görüşmelerin ardından verilen olumlu mesajlar dikkat çekmişti.
Türkiye ile BAE ilişkilerinin bozulmasının geçmişi Mısır’da Abdülfettah es-Sisi’nin yönetimi ele geçirmesine dayanıyor. BAE’nin bu dönemde Sisi’yi desteklemesinin ardından Türkiye ile ilişkileri durma noktasına gelmişti. Ankara - Abu Dabi ilişkileri, Türkiye'nin bu ülkeyi, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine dolaylı destek vermekle suçlamasının ardından daha da olumsuz bir sürece girmişti. Türkiye, 2020 Ağustos'unda, Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın danışmanlarından Muhammed Dahlan hakkında 15 Temmuz darbe girişimini finanse etmek, anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etmek gibi çok ciddi suçlamalardan dolayı Uluslararası Polis Teşkilatı'ndan (İnterpol) "kırmızı bülten" talebinde bulunmuştu.
Türkiye ve BAE, bölgesel krizlerde de karşı karşıya geldi. BAE, Mısır'la birlikte Libya'da General Halife Hafter yanlılarını desteklerken Türkiye de Trablus merkezli Ulusal Mutabakat hükümetini destekledi. Türkiye, BAE'yi Yemen’e müdahalesi, Filistin konusunda aldığı tavır ve İsrail'le diplomatik ilişkileri başlatması nedeniyle de eleştiriyor. Aynı zamanda Katar’a uygulanan abluka da Türkiye-BAE ilişkilerinin gerilme noktalarından biri olmuştu. Bunların yanı sıra organize suç örgütü kurduğu gerekçesiyle hüküm giyen ve hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in BAE’de bulunması da ikili ilişkileri etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.
BAE’den ekonomik beklentiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Ağustos'ta verdiği demeçte, Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed al Nahyan ile görüşmesinde BAE'den Türkiye'ye ciddi yatırım olasılıklarının ele alındığını kaydetmişti. Görüşmede Türkiye Varlık Fonu Başkanvekili ve Yatırım Ofisi Başkanı'nın da yer aldığını belirten Erdoğan, "BAE de buna göre adımlarını atmış olsun dedik. Kendileri de yanlarında zaten bu konularda sorumlu olan arkadaşları da getirdiler. Yol haritası üzerinde adımları kimler nasıl atacak belirledik. Çok ciddi bir yatırım hedefleri, yatırım planları var. İnanıyorum ki çok kısa zamanda Birleşik Arap Emirlikleri ülkemizde ciddi yatırımlara girecek" değerlendirmesini yapmıştı.
BAE de Türkiye ile daha derin ticari ve ekonomik bağlar kurmak istediğini duyurmuştu. Abu Dabi Yatırım Ajansı'nın Türkiye'de Getir ve Trendyol gibi şirketlerde yatırımları bulunuyor.
Görüşme sinyalini vermişti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "BAE ile buzlar eridi mi?" sorusuna da "Devletler arasında bu tür gidiş gelişler, iniş çıkışlar olabilir ve olmuştur da. Burada da benzer bazı durumlar oldu. Şu an itibarıyla yaklaşık birkaç aydır bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi yönetimiyle bazı görüşmeler yaparak bu görüşmelerle belli bir yere gelmiş bulunuyoruz" yanıtını vermişti. Erdoğan, Muhammed bin Zayed el Nahyan ile de görüşebileceğini kaydetmişti:
Bundan sonraki süreçte de Muhammed Bin Zayed ile de bazı görüşmeleri yapma durumlarımız olacaktır, inşallah olacaktır diye düşünüyorum bugünkü görüşmeden sonra. Bu görüşmelerle bölgedeki bazı sıkıntıları aynı kültürün, aynı inancın mensupları olarak inşallah gidermiş oluruz. Çünkü biz bölgenin esas aktörlerinin birbirleriyle doğrudan konuşmasını, müzakere etmesini, kendi sorunlarını birlikte çözmelerini önemsiyoruz. Ben de bu konuda çok hassasım.
Türkiye bu dönemde aslında sadece BAE ile değil Mısır, Suudi Arabistan ve İsrail ile de istihbarat örgütleri boyutunda görüşmeler başlatmıştı. Katar krizinin aşılmasının ardından gelen bu süreçte görüşmeler artarak devam etmişti. Bu dönemde Suudi Arabistan, Mısır ve BAE üçlüsü arasında yaşanan sorunların da Abu Dabi’nin Türkiye ile ilişkilerini geliştirme adımında önemli bir etken olduğu belirtiliyor.
‘Türkiye-BAE arasındaki sorunlar halledilmeyecek meseleler değil’
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Körfez Çalışmaları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Yetim, Türkiye-BAE ilişkilerinde gelinen noktayı ve olası ziyareti Sputnik için değerlendirdi. Bu normalleşme adımlarının daha çok BAE’den geldiğine dikkat çeken Yetim, “Bu BAE’nin genel bir politikasının yansıması, sadece Türkiye’ye özgü değil. BAE Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde Suriye’deydi. BAE’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı İran’a gidecek. Dolayısıyla BAE’nin genel olarak bir normalleşme çabaları var” dedi. Doç. Dr. Yetim, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor:
BAE, ABD’nin güvenlik şemşiyesi ile ya da Riyad ve Kahire hattıyla ekonomi-finans merkezi olma temelindeki yaklaşımında tam bir ilerme kaydedemeğini gördü. Aslında Türkiye-BAE arasındaki sorunlar halledilmeyecek meseleler değil. Suudi Arabistan’la Kaşıkçı sorunu, Mısır’la Doğu Akdeniz ve Müslüman Kardeşler sorunu varken BAE ile direkt bir cepheleşme içinde olduğumuz bir nokta yok. Onun için BAE’nin Türkiye’ye yönelik hamaseti hep irrasyonelite üzerine kuruldu.
‘İlişkiler yeni bir başlangıca evriliyor’
“Türkiye’nin Körfez İşbirliği Konseyi içinde en fazla dış ticaret hacmine sahip olduğu ülke BAE” diyen devam eden Yetim, “Bizim siyasi ilişkilerimiz sorunluydu ama ekonomik ilişkilerimiz güçlü bir şekilde devam etti. Türkiye’nin BAE ve Körfez ülkelerinden en önemli beklentesi ekonomik yatırımlar. Bu ülkelerin Türkiye’ye yönelik yatırımlarını yoğunlaştırmasıdır. Özellikle BAE’nin savunma sektörüne yönelik bir ilgisi olduğu biliniyor. Türkiye’nin temel hedefi Körfez sermayesinin güçlenerek Türkiye’ye yönelmesini sağlamak. Dış politikada ise BAE Libya, Doğu Akdeniz gibi birçok noktada aktif. BAE’nin de facto liderinin ziyareti ile ilişkiler yeni bir başlangıca evriliyor” diye de ekledi.
Bu durumun Fransa’yla, Mısır’la, Yunanistan’la güçlü ilişkileri bulunan BAE’nin Türkiye ile karşı karşıya geldiği noktalarda artık yıkıcı faaliyetlerinden, geçmişte Türkiye’yi rahatsız edici faaliyetlerinden uzak duracağını gösterdiğini ifade eden Yetim, “Türkiye’nin en önemli beklentilerinden biri de budur” vurgusunu yaptı.
Doç. Dr. Yetim, iki ülkenin arasında bazı geçmişten kalan sorunlar devam etse de bundan sonra ilişkilerde daha pragmatist bir yaklaşım içinde olacaklarını da belirtti.
