00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
4 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
5 dk
GÜN ORTASI
12:05
84 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
44 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
07:30
7 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
6 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

'ABD, Türkiye'nin başka ülkelerden silahlanmasına izin vermez, F-16'lar uzun vadede verilir'

'ABD, Türkiye'nin başka ülkelerden silahlanmasına izin vermez, F-16'lar uzun vadede verilir'
Abone ol
Prof. Bağcı’ya göre, Biden-Erdoğan görüşmesiyle ilişkilerde 'tansiyon düşürüldü'. ABD sisteminin Ankara'nın başka ülkelerden silahlanmasına izin vermeyeceğini belirten Bağcı, Kongre'nin ikna edilerek F-16'ların uzun vadede verileceği görüşünde. Bağcı, "Türkiye bu coğrafyada belki oyun yapıcı değil bozucu algılanıyor ama Türkiyesiz olmuyor" dedi.
Türkiye diplomasisi hafta sonunda G-20 zirvesi vesilesiyle İtalya'nın başkenti Roma'ya taşındı. AB'den mevkidaşları dahil çok sayıda görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Eylül sonundaki BM Genel Kurul çalışmalarında temas fırsatı bulamadığı için 'hayalkırıklığını' dile getirdiği ABD Başkanı Joe Biden ile görüşme fırsatı buldu. Türkiye ile ABD arasında çoklu kriz başlıkları arasında son günlerde en öne çıkanı F-35 programından çıkarılma karşısında ödenen 1.4 milyar doların iadesi yahut F-16 alımı ve mevcutların modernizasyonu olmuştu. Görüşmede Biden'ın bu konuda olumsuz tutum alan Kongre karşısında 'elinden geleni yapmayı' vaadettiği belirtiliyor.
Erdoğan'ın G-20 temasları ve Biden'la görüşmesi ve Türk dış politikası açısından öne çıkan başlıkları ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ile konuştuk.

'Kavala olayı çözümlenmiş değil bu bir denemeydi geri çekildi'

Prof. Hüseyin Bağcı’ya göre, Türkiye parçası olduğu G-20 platformunu bugüne kadar mümkün olduğunca iyi kullandı. Bu zirvede de Erdoğan'ın geliştirdiği ikili temasların yoğunluğuna dikkat çeken Bağcı, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasıyla ilgili 10 büyükelçinin bildirisinin yankıları sürerken Viyana Bildirisi'ne yapılan atıfla bu ülkeler geri adım atmasa da 'denemenin geri çekilmiş olduğu' değerlendirmesinde bulundu. Bağcı, bunda Türk diplomatların başarısının rol oynadığı görüşünde:
“G-20 dünyanın ekonomisi büyük ülkelerinin bir araya gelerek sorunlara çözüm bulma platformu olarak da değerlendirebilir. Önceden G-8 vardı. Rusya, Kırım’ı ilhak ettikten sonra çıkarıldı. Şimdi G-7’ler olarak toplantılar devam ediyor. Ama G-7’ler de sanayileşmiş ileri ülkeler ve onların uluslararası alandaki rolleri belli ama bunu biraz da dağıtmak, diğer ülkelere biraz daha fazla sorumluluk vermek istediler. Türkiye de ilk 20 ekonomi arasında olduğu için alınan ülkelerden biri. Türkiye için de iyidir. Bu platformu Türkiye bugüne kadar mümkün olduğunca iyi kullandı. 2015’te de G-20 Zirvesi Antalya’da yapılmıştı. Barack Obama da katılmıştı. ABD Başkanı'yla 110 dakikalık bir görüşme gerçekten uzun. Onun dışında ikili görüşmeler çok önemli. Almanya, Fransa ve Hollanda pozisyonlarından zaten geri adım atmış değiller. Kavala olayı çözümlenmiş değil. 10 büyükelçi olayında hiçbir devlet bir daha bu konuyu gündeme getirmediler. Türkiye, Viyana Sözleşmesi’nin 41. Maddesini doğru şekilde yorumladı. Burada Türk diplomatların başarısını kutlamak gerek, içişlerine bir müdahale olarak algılandı. Bu bir denemeydi, geri çekildi. Ama Fransa ve Almanya, Avrupa’nın geleceği açısından Türkiye için çok önemli iki ülke. Olaf Scholz, Almanya’nın yeni başbakan adayı. Merkel ile birlikte geldi. Ve onu uluslararası alanda 'gelinin koluna giren babanın, düğün salonunda dolaştırması gibi' tanıttı."

'Kongre’deki karşıt olan senatörler bir şekilde ikna edilecekler'

Prof. Bağcı, Biden ile Erdoğan'ın görüşmesinin gerilimi düşürdüğü görüşünde. Görüşmeden yola çıkarak kısa vadede Ankara'nın Suriye'nin kuzeyine operasyona girişmesini beklemeyen Bağcı, NATO bağlamında bir çatışma halinin olmadığının teyit edildiğini, S-400'lerin de büyük fırtına kopartmadığını belirtti. Bağcı, Türkiye'ye beklentisi olan F-16'ların uzun vadede verileceğini düşünüyor. Amerikan siyaseti ve savunma sanayinin Ankara'nın Rusya'dan Çin'den yahut Fransa'dan çok sayıda silah almasına izin vermeyeceği görüşündeki Bağcı, "Türkiye’ye F-16’lar verilmezse o zaman da NATO’nun içindeki dengeler değişir" vurgusu yaptı:
"ABD-Türkiye arasındaki ilişkilerin tansiyonun düşmesi, iki dışişleri bakanın da toplantıya katılması çok önemliydi. Arka plan konuşmalarını bilemiyoruz. Sadece Amerikan Dışişleri Bakanlığı ile bizim bakanlığın yayımladığı açıklamalar var. Bunların dışında hangi konulara değinildi bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz. Türkiye’nin kısa sürede askeri operasyon yapması söz konusu değil. Türkiye ile ABD arasında NATO konusunda bir çatışma söz konusu değil. İkisi de NATO üyesi olduklarını teyit ettiler. S-400’ler konusunda o kadar büyük bir fırtına kopmadı. Türkiye’nin beklentisi F-16’ların uzun vadede verileceğini düşünüyorum. Türkiye’nin gerek Rusya ve Çin’den ya da Fransa’dan çok sayıda silah almasına Amerikan siyaseti ve savunma endüstrisinin izin vermeyeceğini düşünüyorum. Kongre’deki karşıt temsilciler bir şekilde ikna edilecekler. Sonuçta bu işlere Amerikan devlet aklı karar veriyor. Türkiye’ye F-16’lar verilmezse o zaman da NATO’nun içindeki dengeler değişir. Çünkü Türkiye’nin hava savunması uçak anlamında F-16’lara bağlı. O nedenle Amerika ya da NATO genel anlamda böyle bir riske girer mi sorusuna verilecek yanıt bence hayır.”

'NATO ülkeleri arasındaki deyim yerindeyse aile kavgası, para ailede kalır'

Türkiye, Yunanistan ve ABD'nin NATO üyeleri olduğunu anımsatarak yaşananları 'aile kavgası' diye yorumlayan Bağcı’ya göre, son zamanlarda Yunanistan’ın ittifak içinde ön plana çıkmasının sebebi Türkiye’nin Mısır, İsrail ve Suriye ile başta olmak üzere Akdeniz ülkeleriyle kavgalı olması. Türkiye’nin coğrafyasında oyun yapıcı değil ama oyun bozucu olarak da algılandığı bir yapı bulunduğunu belirten Bağcı, "Ama Türkiyesiz olmuyor" vurgusu yaptı:
“Türkiye de Yunanistan da ABD de NATO üyesi. Bu NATO ülkeleri arasında olan bir olay yani deyim yerindeyse aile kavgası. Para ailede kalır. NATO’nun içinde kalan bir şey. Türkiye’nin de bu gelişmelerden haberi yok değil. Türkiye’nin NATO’da daimi temsilcisi var. Türkiye, NATO’nun bütün aldığı kararları içinde. Türkiye’nin onayı olmadan bir karar alınamaz zaten. Burada Yunanistan’ın ön plana çıkması son dönemlerde Türkiye’nin Mısır, İsrail ve Suriye ile başta olmak üzere Akdeniz ülkeleriyle kavgalı olması. Fransa bunu çok iyi kullandı. İtalya dengeyi iyi kullanıyor. Her iki tarafla da konuşuyor. Libya herkes için önemli. İtalya için de bizim için de Avrupa ve ABD için de önemli. Türkiye’nin bu coğrafyada belki oyun yapıcı değil ama oyun bozucu olarak da algılandığı bir yapı var. Ama Türkiyesiz de olmuyor. O nedenle Dedeağaç olayı Orta Avrupa ve Ukrayna ağırlıklı olarak işlemesi lazım. Rusya’ya karşı alınan önlemler çerçevesinde bir proje olarak görmek lazım. Karadeniz Ekonomik İşbirliği var. Yunanistan’ı Karadeniz Ekonomik İşbirliği’ne alan ülke Türkiye zaten. Arnavutluk ve Yunanistan’ın Karadeniz’de ne işleri var? Bu siyasi bir tavizdi. 1992’de Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığı döneminde yapıldı. Bu önemli bir platform. NATO platformu ayrı bir şey. ABD iki ülkede biri Kosova biri de Yunanistan’da teknik olarak daha rahat hareket edebileceği bir alan var. Amerika’ya en fazla karşı çıkan ülkelerden biri NATO içerisinde Yunanistan’dır. Yunanistan sosyalistleri, komünistleri ‘Kahrolsun Amerika’ derler. Sekiz komünist milletvekili Yunanistan’ın NATO’ya girmesine karşı oy kullanmıştı. Türkiye’de bir tane karşı oy yoktu. O nedenle Yunanistan ile ABD arasındaki gelişmeleri Türkiye’nin endişeyle karşılaması şu yönde. Siz Türkiye’de her gün ‘ABD ve NATO düşmandır’ derseniz olacağı bu. Meslektaşlarımız ‘Türkiye, NATO’dan çıksın’ diyor. Buyurun Türkiye, NATO’dan çıksın. O zaman Yunanistan’da yatırım yapıyorlar. Halbuki işin içinde olmak daha iyi. Ya masadasınız ya menüdesiniz. Bazen arkadaşlarım menüde olmayı tercih ediyor, ben masada olmayı tercih edenlerdenim. Kamuya başka konuşuyorlar, kapalı odalarda başka bir türlü konuşuyorlar. İçeride kafa göz yarılır, dışarıya çıktığında biz dostuz derler. Bu böyledir ama normal.”

‘Tarihte Türkiye ile Rusya ilişkilerinde her zaman Avrupa’nın endişesi olmuştur’

Türkiye ile Rusya ilişkilerinde her zaman Avrupa’nın endişesi olduğunu anımsatan Bağcı’ya göre, Cumhurbaşkanı'nın yeniden İtalyan-Fransız ortaklığındaki SAMP-T füzeleriyle ilgilenildiğini söylemesi, devam eden savunma işbirliğinin yansıması ve ABD de bu işin bir parçası:
“Tarihte Rusya ile olan ilişkilerimizde her zaman Avrupa’nın endişesi olmuştur. O nedenle 1853 Rus savaşından beri Fransa ve İngiltere, Türkiye’ye destek sağlamıştır. İkinci Dünya Savaşı başladı, Türkiye üçlü anlaşma imzaladı. İngiltere ve Fransa bir saldırıya uğrarsa ki burada Sovyetler Birliği tanımlanıyor, Türkiye yardıma gitmekle yükümlü değil ama Türkiye saldırıya uğrarsa İngiltere ve Fransa yardıma gelecekti. Bu üçlü anlaşmanın en büyük özelliği yine İngiltere’nin Türkiye’yi bütün ikinci dünya savaşı boyunca desteklemesi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ‘Artık ben Türkiye’ye yardımcı olamayacağım’ dediği için Türkiye, ABD’ye yöneldi. SAMP-T füzeleri İtalyanların Fransızlarla ortak ortak yapımı. Bir konsorsiyumun oluşturduğu bir şey. Biz İtalyanlardan helikopterle Agusta motoru alıyorduk Sikorskyler için bir de atak helikopterleri için. İtalya ile sıkı bir işbirliğimiz var ama İtalyanlar da Amerikalılarla işbirliği yapıyor. Yani İtalyan-Amerikan işbirliğini Sikorskyler ve atak helikopterleri için kullanmıştık."

'Bu kadar arabayı göndermeyince karbon emisyon hacminde düşüklük oldu'

Bağcı'ya göre, Erdoğan'ın Afrika turu ve Azerbaycan'ın ardından Roma'dan Glasgow'a geçmemesi yoğun gündemin yarattığı yorgunluk düşünüldüğünde normal sayılmalı:
"Bu kadar arabayı oraya göndermedikleri için karbon emisyon hacminde düşüklük oldu. Bunlar güç göstergesi. Ama Cumhurbaşkanı bir noktada da yoruldu. Önce Afrika’daydı, geldi Azerbaycan’a gitti. Oradan Roma’ya, şimdi bir de Glasgow yaparsa kolay değil bu işleri kaldırmak. Bence gitseydi iyi olurdu. Ama gitmeme hakkını kullandı.”
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала