Prof. Dr. Ünal: Türkiye, topraklarının sığınmacı cennetine dönüşmesine izin vermemelidir
14:09 10.08.2021 (güncellendi: 20:19 10.08.2021)
© AA / İstanbul Emniyet Müdürlüğü
Abone ol
Türkiye, bugünlerde yeni bir mülteci dalgasıyla karşı karşıya. Suriye’den yaşanan göç dalgasının ardından Afgan göçmenlerin Türkiye’ye gelişi, özellikle sosyal medyada yoğun şekilde tartışılıyor. Sputnik’e konuşan Prof. Dr. Hasan Ünal, Türkiye’nin yaşanan Afgan göçüne karşı acilen önlem alması gerektiğini söylüyor.
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın etki alanını genişletmesiyle birlikte Türkiye’ye doğru yeni bir göç dalgası başladı ve devam ediyor. Yetkililerden sınırlarda önlemin arttırıldığına dair açıklamalar gelse de Türkiye’nin birçok yerinden düzensiz göçmenlerin videoları geliyor. Afgan gazeteci Sunatullah Saadat’ın yayınladığı videoda, Türk halkına yönelik kullandığı sözler de, kamuoyunda, tepkinin yükselmesine sebep oluyor.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre bu yıl 5 Ağustos tarihine kadar Afganistan’dan gelen ve yakalanan düzensiz göçmen sayısı 32.727 oldu. Henüz yakalanamayan veya tespit edilemeyen göçmenlerin sayısı konusunda ise bir bilgi bulunmuyor.
‘Neden sadece Türkiye’ye geliyorlar?’
Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, “Bu gelen insanlar kimdir, nedir, niye gelmektedir ve nasıl gelmektedir konusunda hükümet bir açıklama yapmıyor” dedi ve şunları ekledi:
“Nasıl gelmektedir sorusu aslında birçok başka sorunun da cevabını verecek nitelikte. Türkiye’nin bir sığınmacı deposu olmayacağına dair yatıştırıcı açıklamalar var, bunlar doğru ve yerinde. Ancak bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Gelen insanlar kim? Diyorlar ki bunlar Taliban’dan kaçıyorlar. Taliban’dan kaçan insanlar ailece kaçar, çocuklarıyla kaçar, perişan şartlarda kaçar. Bir de neden sadece Türkiye’ye geliyorlar? Taliban’dan Özbekistan, Türkmenistan’a, Tacikistan’a, Pakistan’a doğru kaçan büyük kitleler görmüyoruz. Ama bizim Afganistan’la herhangi bir sınırımız olmadığı ve en yakın sınırımız da Afganistan’ın İran sınırından itibaren hesaplandığında 3 bin kilometreden fazla olduğu halde bunlar ellerini kollarını sallayarak sınırdan yasal olmayan yollarla Türkiye’ye giriyorlar. Türkiye’de de caddelerde, sokaklarda, sahillerde gruplar halinde gezmekten çekinmiyorlar. Burada bir gariplik var.”
‘Aklımızla alay etmeyin’
Prof. Dr. Ünal, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Diyorlar ki bunlar ABD’nin orada işbirliği yaptığı gruplar, şimdilik Türkiye’ye geliyorlar, burada 1 sene kadar kalacaklar sonra dönecekler. Bu da mantıklı değil. Çünkü eğer böyle gruplar olsalar en yakındaki Pakistan’a indirilir, Pakistan hükümeti ile geçici anlaşma yapılır. Buradan sonra da istenirse ABD’ye götürülür. Irak’ın kuzeyindeki ABD’nin grupları da Türkiye üzerinden bu yöntemle boşaltılmıştı. Bir başka söylenen konu ise bunların Afgan hükümetinin özel kuvvetleri olduğu ve Türkiye’de eğitim görecekleri yönünde. Aklımızla alay etmeyin. Türkiye, bu tür silahlı kuvvetler konusunda dünyanın en öncü ülkelerinden biri. İlk defa mı başımıza geliyor? Bunun için iki hükümetin anlaşma imzalaması gerekiyor.”
‘Türkiye sığınmacı üreten coğrafyanın tam ortasındadır’
Görüntülerin çok rahatsız edici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ünal, “Çünkü Türkiye, sınırlarını koruyamaz bir ülke konumuna getiriliyor. Bu görüntüler beraberinde Türkiye’nin bir sığınmacılar cennetine döndüğünü gösteriyor. Hadsiz tipin (Afgan gazeteci) Türk halkı hakkında aşağılayıcı laflar etmesi de öfkeyi zirveye taşıdı. Bu kontrolsüz şekilde girmeye çalışanların mutlaka toplanması gerekiyor. Mutlaka bir şekilde geri gönderilmeleri ve sınırın iyi korunması gerekiyor. Gelen kişilerin derlenebildiği kadarıyla mutlaka alınması gerekiyor. Bunlar başka bir şeylerle ilgili olarak karşımıza çıkacaklar. Ama özetle politika olarak söylemek gerekirse; Türkiye, topraklarının sığınmacı cennetine dönüşmesine izin vermemelidir. Türkiye sığınmacı üreten coğrafyanın tam ortasındadır. Bütün bu sığınmacıların gitmek isteyecekleri en önemli destinasyonlardan biridir. Belki Almanya, Fransa kadar cazip değildir ama o ülkeler sınırlarını iyi korudukları için oralara gidemiyor. Eskiden geçiş ülkesiydik şimdi nihai destinasyona dönüştük. Bunu izin vermemeliyiz. Suriyeliler konusunda yaptıklarımızın başımıza ne kadar büyük sorunlar açtığını hepimiz görüyoruz. Bu yüzden bunun hızla kontrol altına alınması gerekiyor” diye de ekledi.
