Turan Aydoğan’ın verdiği kanun teklifi tam kapanma kararıyla birlikte salgın riskleri karşısında adliyelerde alınacak tedbirlere ilave olarak, adli sürelerin işlememesini, hem yurttaşların hem de avukatların hak kaybı yaşamamasını içeriyor.
CHP İstanbul Milletvekili Aydoğan, “Bu kanun teklifini, salgın riskinin Türkiye’de artmasıyla beraber, duruşmaların ertelenmesi sonrası hem yargı üyelerinin, hem savunmanın ve hem de yurttaşların yaşayacağı hak kayıplarının önüne geçmek için verdik. Maalesef iktidar, salgın yönetiminde bütünlüklü bir seferberlik görüntüsü çizemedi ve bu süreci yönetemedi. Duruşmalar ertelenmesine rağmen, adli sürelerin işlemesi, pandemiden dolayı yurttaşların ve avukatların yaşayacağı sağlık sorunları göz önüne alındığında bir hak mahrumiyeti doğacaktır. Teklifimizle, bunun önüne geçmek istedik” dedi.
İktidarın kapanma kararı açıklamasından sonra ortalıktan kaybolduğunu, yoksul onmilyonlarca yurttaşı, esnafı düşünmediğini, herhangi bir ekonomik destek paketi açıklamadığını belirten Turan Aydoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Anayasa’nın başta 2. Maddesi olmak üzere pekçok maddesinde vurgulanan ‘Türkiye, sosyal bir hukuk devletidir.’ ilkesi, tam kapanma kararıyla birlikte, devletin; çalışmak zorunda olan ancak işe gidemeyen, mağdur edilen kesimlere, sosyal devlet olmanın gereği, destekte bulunmasını şart koşar.”
'Anayasal zorunluluk'
CHP Milletvekili Aydoğan, salgın koşulları göz önüne alınarak gerçekleştirilen tam kapanma kararında, devletin; yurttaşlara her zaman yapması gerekenden daha da çok destek olmasının Anayasal bir zorunluluk olduğunu ifade etti. Aydoğan, hazırladıkları kanun teklifini bu kapsamda da belli başlı mağduriyetleri gidermesini amaçladıklarını vurguladı.
Aydoğan, kanun teklifinin çerçevesini ise şöyle çizdi:
“Pandemi nedeniyle duruşmaların ertelenmesine rağmen adli sürelerin işlemeye devam etmesi vatandaşların ve meslek mensuplarının sağlık durumu nedeniyle adli süreler atlanabilecek ve hak kayıpları yaşanabilecektir. Bu çerçevede salgın süresince adli sürelerin işlemesinin durdurulması avukatların ve meslek mensupları ve vatandaşların yaşayabileceği mağduriyetleri en az indirilebilmesi ve meydana gelebilecek hak kayıplarının önlenmesi elzemdir. ”
