Suriye’nin başkenti Şam’da 'Uluslararası Sığınmacı ve Yerelde Yer Değiştiren Kişiler Konferansı' çalışmaya başladı.
Konferans’ta Rusya, Çin, İran, Lübnan, BAE, Umman ve Pakistan dahil 27 ülkenin heyetlerinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler ve 12 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri yer alıyor.
Forumun görevi, büyük kısmı komşu ülkelerde bulunan 6.5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacının anavatanlarına geri dönmesi için pratik adımlar içeren bir program geliştirmek.
Bu sorunu çözmek mümkün olacak mı? Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesi sorununu çözme yolunda ne gibi engeller var?
Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nün kıdemli araştırma görevlisi Dr. Boris Dolgov, Sputnik’e açıklamasında, bu konferansın oldukça önemli bir olay olduğunu kaydederek bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Çünkü sığınmacıların Suriye’ye dönüşü sorunu, uzun zamandır devam eden bir sorun ve Suriye çatışmasına siyasi çözüm bulma sorunlarından biri. Sığınmacıların dönüşü genel olarak Suriye’nin içindeki duruma bağlı. Gerçi Konferansa katılan ülkeler de bu sürece katkı sağlayabilir. Ama asıl mesele hâlâ Suriye’deki durum. Ülkedeki durum güvenlik anlamında olsun ekonomik anlamda olsun altı ay öncesine kıyasla elbette iyileşti. Suriye’deki temel zorluklar, buradaki çeşitli anklavların varlığından kaynaklanıyor. Bu anklavlar, başta İdlib’de olmak üzere, hem radikal İslamcı gruplar tarafından kontrol ediliyor, başta ABD olmak üzere NATO ülkelerin bulunduğu bölgeler de var. Bu yüzden Suriye’deki durum oldukça karmaşık.”
Rus uzmanın görüşüne göre, Suriyeli sığınmacıların dönüş sorununun çözüm sürecine sadece Batılı silahlı kuvvetlerin varlığı değil, ama aynı zamanda sığınmacı gruplarının niteliği de etki yapıyor.
Ortak çabalar sayesinde sığınmacıların yurtlarına dönüş sürecinin muhtemelen etkinleşeceğini söyleyen Dolgov, “Bu noktada şunu kaydetmek gerekir ki, Suriyeli sığınmacılar farklı gruplardan oluşuyor. Aralarında sadece savaştan kaçanlar da var, Suriye hükümet ordusunun eylemlerinden kaçanlar da var, Suriye yönetiminin karşıtları da var. Mezhepsel sorunlardan kaçanlar da var. Yani bu oldukça ciddi bir sorun, konferans yoluyla ansızın çözmek mümkün değil. Ama elbette bu etkinlik, bu sorunun çözümü yolunda atılan önemli bir adım” yorumunda bulundu.
