Rusya, Britanya ve Avusturya'dan bilim insanlarının yürüttüğü, Nature Biotechnology dergisinin yayımladığı bir araştırmaya göre, daha önceki yapay görünümlülerden farklı olarak bu kez canlı enerjiyle yeşil yeşil parlayan bitkiler üretildi.
Işıldayan mantar DNA'sını tütün bitkisine aşılayan araştırmacılar, bitkilerin hoş görünümlü yeşil bir atmosfer yayarak parıldamasını sağladı. Bu keşfin parıldayan çiçekler ve diğer süs bitkileri elde edilmesine imkan verdiğine, çevremizdeki bitkilerin yapısını değiştirebileceğine dikkat çeken araştırmacılar, aynı zamanda ışığın iç işleyişi aydınlatması sayesinde inceledikleri bitkiler hakkında daha fazla bilgi edinebileceklerini kaydetti.
Morning! Hopefully in time to light up a gloomy Tuesday....here's today's song suggestion subject....glow in the dark flowers...https://t.co/QWO1AGG655
— Simon Parkin (@SimonParkinTV) April 28, 2020
Manfred Mann's Earth Band Blinded By The Light is on the list....!
Dakikada 1 milyardan fazla foton
Araştırmaya göre yeni bitkiler dakikada 1 milyardan fazla foton üretebiliyor. Daha önceki örneklerden çok çok daha fazla foton üreten yeni bitkilerin istikrarlı parıltı üretimi de öncekilerden çok daha fazla.
Araştırmayı tetikleyen, bazı mantarların biyoışınımının metabolik olarak bitkilerde bulunan doğal süreçlere benzemesi oldu.
Bunu fark eden bilim insanları mantarın DNA'sını alıp bitkilere aşılayarak onların mantardan ödünç ışıkla parlamalarını sağladı.
Scientists create glowing flowers in major breakthrough https://t.co/4NWBGGqkUL pic.twitter.com/PQMBUsaIUH
— The Independent (@Independent) April 27, 2020
Daha önceki benzer girişimler, bakteri ışınımı kullanmanın zorluğundan ötürü sorunlarla karşılaşmıştı. Zira daha basit organizmalardan alınan bakteriyel parçalar daha karmaşık organizmalara taşındığında genelde işlemiyor.
Bir mantarın bazı parçalarındaki biyoışınım imkanının keşfedilmesiyle ilerleme sağlandı. Bu, ileri çok hücreli organizmanın içindeki mekanizmayı ilk kez tanımlama anlamına geliyordu. Üstüne üstlük bitkilerde çok iyi işliyordu.
Mantarların bitkilerle yakın akraba olmaması zorluk oluşturuyordu, ancak mantardan ışık salımının merkezindeki organik molekülün bitkilerin hücre duvarlarında kullanıldığının keşfedilmesi imdada yetişti.
Buradan hareket eden araştırmacı ekip, mantar DNA'sını bitkilere aşılayarak 10 kat daha fazla parlayan örnekler elde etti. O kadar parlaklar ki, çiçekler, saplar, dallar, yapraklar, köklerden yayılan ışık uzaktan görülebiliyor ve akıllı telefon kamerasıyla kaydedilebiliyor.
