Torun, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bir belediye başkanının kendi sorumluluğu içinde yaşayan vatandaşların bütün ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğunu söyledi.
Bunun da Belediye ve Büyükşehir Belediyesi kanunlarında belirtildiğini anımsatan Seyit Torun, şöyle konuştu:
"Vatandaşın hangi sorunu ve problemi varsa, belediye başkanı çözümle yükümlüdür. Eğer bu görevi yapmıyorsa zaten suçtur. Eğer vatandaşın ekmek talebi varsa, belediye başkanı ve belediye yönetimi 'Ben bunu karşılayamam' diyemez. Eğer bu suçsa, biz bu suçu üstleniyoruz."
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan sahra hastanesine yönelik eleştirileri anımsatan Torun, şöyle devam etti:
"Kıyamet koptu, büyüttüler. Halbuki Belediye Başkanımız onun tanımını yaptı, hastaneyi gösterdi ve durumu ifade etti. O gün yaygara koparanlar acaba bugün utanıyorlar mı gerçekten merak ediyorum. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız ekmek dağıttı. Bu mu suç? AKP'li belediyelerin birçoğu dağıttı, yardım paketi götürdü. Hiç onlarla ilgili bir işlem yaptınız mı? Bir suç duyurusunda bulundunuz mu? Hayır. Ama bizim belediyelerimiz yapınca suç, sizin belediyeleriniz yapınca maalesef görev haline geliyor. Bu ayrımcılık doğru değil, bu ayrımcılığı kabul etmemiz de doğru değil. Eşgüdüm ve diyalog içerisinde yürütmek varken neden bizim belediyelerimizi suçluyorsunuz ve engelliyorsunuz bunu anlamak mümkün değil."
'Birbirimizin üzerinde güç denemesinde bulunmayalım'
Dünyada ve OECD ülkelerinde koronavirüsle mücadelede başarılı örneklere bakıldığında yerel yönetimlerin merkezi hükümet tarafından hem desteklendiği hem de yönlendirildiğinin görüldüğünü belirten Torun, "Şu anda birbirimizin üzerinde güç denemesinde bulunmayalım, birbirimize karşı olmayalım" diye konuştu.
Torun, bu sorunu milletçe çözmenin tek yolunun bu olduğunun belirterek, şunları kaydetti:
"Belediyelerimiz hizmetini götürürken neden şov yapsın? Şov yapmayı en iyi siz bilirsiniz. Çünkü şov yapma geleneğini Türkiye'ye yerleştiren sizsiniz. Belediye başkanımız eğer ekmek götürüyorsa, siz buna 'Şov' diyorsanız, biz o şova devam edeceğiz. Eğer belediye başkanlarımızın gıda paketi götürmesine 'Şov' diyorsanız, biz o şova devam edeceğiz. Eğer belediye başkanlarımız vatandaşımızın her türlü ihtiyacı için onun hizmetinde olmasına 'Şov' diyorsanız, bu şov devam edecek. Ama şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, bu virüsü yeneceksek hep birlikte yeneceğiz, alt edeceksek hep birlikte başaracağız. Ayrıştırarak, ötekileştirerek, yasaklayarak bunu yapamazsınız.
Diyorsunuz ki; 'Her şey tek elden yürüsün'. Görüyorsunuz olmuyor, başarılı olamıyorsunuz. Belediyeler yaptığı hizmetlerin bilgisini de valiliklere, kaymakamlıklara ulaştırsın. Belediyelerimiz hangi konuda yardım yapmışlarsa, hangi hizmetleri götürmüşlerse, vatandaşımızın hangi sorununa çözüm bulmuşlarsa bütün bilgileri size versin. Ama siz 'Sadece benim kontrolümde olur, ben yaparsam doğru olur' derseniz, bu haksızlık, vicdansızlık, insafsızlık olur. Tekrar uyarmak istiyoruz, biz milletimize söz veriyoruz, hizmetimize de devam edeceğiz. Belediyelerimiz mutlaka vatandaşlarımızın hizmetinde olacak ve verdiğimiz sözü de tutacağız. Bunu hiç kimsenin engelleme hakkı da yetkisi de yoktur."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yaptığı konuşmada, "Asli işlerini yürütemeyen CHP'li belediyelerin amacı halka hizmet vermek değil şov yapmaktır. Özellikle İstanbul, Adana, Mersin belediyelerinin sergiledikleri tavrın başka hiçbir izahı yok. Bunlar daha önce FETÖ ve PKK gibi örgütler tarafından da denendi" diye konuşmuştu.
