Ebola'yı bulmuştu: Koronavirüs daha beter, çünkü çok daha bulaşıcı, okulları kapatmak ise yaşlılara zarar

Yeni tip koronavirüs (KOVID-19), 125 ülkede 135 bin kişiye bulaşıp 5 bine yakın can alırken, çok daha öldürücü Ebola virüsünü ilk keşfeden bilim insanından korkutucu bir açıklama geldi.

Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu Direktörü Prof. Peter Piot, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 'pandemi' ilan edilen koronavirüsün gerçekten kötü duruma dönüşme potansiyelinin bulunduğunu, küresel yayılma bakımından Ebola'dan kat be kat beter olduğunu belirtti.

Prof. Peter Piot, Sky News kanalına şunları söyledi:

"Bu, Ebola'dan çok, çok daha kötü. Ebola çok yakın temas olmadan bulaşmaz. Ebola'dan çok korkulur, ama aslında bazı istisnalar dışında kendi kapsamında kalır. KOVID-19'u bu kadar endişe verici yapan, solunum yoluyla geçmesi. Çok bulaşıcı, çünkü gırtlakta çok fazla virüs var. Yani gerçekten de karşınızdakiyle konuşurken kapabilirsiniz, diğer virüslerde durum böyle değil."

Prof. Peter Piot, Belçika merkezli Tropik Tıp Enstitüsü için çalıştığı dönemde Zaire'de ekibiyle birlikte viral hemorajik ateş olarak görülen Ebola'yı keşfetmişti.

Ebola'da ölüm oranı ortalama yüzde 50, ama ilk salgın dalgalarında yüzde 90'a çıkmıştı. 

Uzmanlar daha saptanmamış pek çok vaka olduğunu düşündüğünden, KOVID-19'da kesin ölüm oranı henüz bilinmezken, yüzde 1 olarak tahmin ediliyor.

Koronavirüs salgınının yeni bir aşamaya girdiğine, gerçek bir pandemi halini aldığına dikkat çeken Piot, ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa'dan ABD'ye uçuşları yasaklamasını ise saçma buldu. ABD'deki vakaların ülke içindeki bulaşmalardan kaynaklandığını, Trump'ın kararının siyasi olduğunu ve herhangi bir etki yaratmayacağını söyledi.

Britanyalı bilim insanı, şimdilik 590 vaka, 10 ölüm görülen Britanya'da vaka sayısının nisan ortasında 10 bini geçeceğini öngördü. 

İnsanların birbirinden uzak durması için okulların kapatılması gibi önlemleri değerlendiren mikrobiyoloji profesörü, 'her önlemin sonuçlarını etraflıca düşünüp taşınmak gerektiği' uyarısını yaptı.

'KOVID-19'un çocuklara zarar vermediğini, ancak okulların kapatıldığını, bunun da çocuklara kimin bakacağı sorusunu ortaya çıkardığını, anne babaların, onlar çalışıyorsa, nine dedelerin bakması gerekeceğini, oysa bunların KOVID-19'dan doğrudan olumsuz etkilenen grupta olduklarını, dolayısıyla okulları kapatmanın ölüm riski en yüksek grup için dolaylı yoldan işleri daha kötüleştirebileceğini' anlattı.

"Her yönden düşünmemiz lazım" diyerek ekledi: "İyi haber şu ki, bu ülkede (Britanya) tüm kararlar çok sağlam bilimsel tavsiyelere dayanılarak alınıyor."

Vaka sayısı artarken asıl risk grubunu oluşturan yaşlılar ile belli rahatsızlıkları bulunanların korunmasının 'birinci öncelik' olduğunu vurgularken, "Siz olsanız yaşlıları nasıl korursunuz" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Yaşlılara ziyareti, bakım evlerine kimlerin ziyaretçi kabul edileceğini, çok dikkatli düşünmeliyiz, personelin yaşlıları korumakla ilgili her şeyi çok iyi bildiğinden emin olmalıyız. Çocukların nineleri ve dedeleriyle temaslarını da  çok dikkatli düşünmeliyiz."

"80 yaşında olsam maç izlemeye stadyuma gitmem, metroya binmem. Bunlar kolaylıkla alınabilecek basit önlemler. Genelde büyük kalabalıklardan kaçınmalı."

"Okulların kapanmasının, evden çalışmanın ise asıl risk grubu olan yaşlılara bir faydası yok. Zira onlar okula ya da işe gitmiyor. "

"Bu tartışmaları yürütmemiz lazım, aileler de tartışmalı. Yaşlıları tecrit etmediğimizden, yalnız bırakmadığımızdan da emin olmalıyız. Bunun için bir destek sistemine ihtiyacımız var. Çok hassas bir denge, ama yapılabilir."