“Birkaç yıl önce Suriye krizinin çözümünde Rusya-Türkiye-İran ittifakını hayal etmek bile mümkün değildi. Mevcut tüm sorunlara rağmen Suriye krizinin çözümü ve güvenlikle ilgili birçok diğer konularda çok büyük başarılar elde edildi. Rusya, S-400 teslimatlarıyla Türkiye’nin egemenliğinin ve güvenliğinin güçlenmesine yardımcı oluyor. Tüm bunlar, Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen oluyor. NATO’nun, Rusya’ya yönelik dostça olmaktan çok uzak politika uyguladığını hatırlatıyorum”.
'Her iki ülke en zor sorunların bile çözümünü aramalı'
Mevcut zor sorunlara rağmen her iki ülkenin uzlaşı ve en zor sorunların bile çözümünü araması gerektiğinin altını çizen uzman, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Bununla birlikte elbette her şeyin pürüzsüz olduğunu söyleyemem. İdlib bölgesi ve Libya ile sorunlar var, bunlar defalarca dile getirildi. Sorunların olduğu kuşkusuz. Ama iki ülke arasındaki ilişkiler için çok ama çok şey yapıldı, bu daha önce hayal bile edilemezdi. Bu olumlu birikimi genişletmek, güçlendirmek ve mevcut farklı sorunlarda değerlendirmek lazım. Ancak bu şekilde iki ülke ilerleyebilir. Eğer şimdi anlaşmazlıklara, olumlu ilişkiler üzerinde üstünlük kurmasına izin verilirse daha önce tarih boyunca olduğu gibi hemen bizi tekrar ele geçirebilir. Eskiden özellikle İngiltere ve ABD defalarca aramızı bozmaya çalıştı. Daha önce bunu başardılar, ama bugün bunun tekrarlanmasına izin vermemeliyiz. Çünkü sonuçları çok ağır olacak. Ne Rusya ne de Türkiye’nin çıkar ve değerlerine uygun olmayacak. İşbirliğini kurmaya, en zor sorunlarda bile uzlaşı aramaya çalışmak lazım, daha önce bunu defalarca yaptık.”
