Muhalif milletvekilleri, gözaltıları, 24 Kasım'da yapılacak bölge konseyi seçimlerinin iptal edilmesi veya ertelenmesine bahane uydurmak için şiddeti körükleme amacı taşıyan hükümet önlemi olarak değerlendirdi.
Karakola çağrılan milletvekillerinden Gary Fan, gözaltıları, ateşi körükleyecek 'kirli bir taktik' olarak nitelendirerek "Bu siyasi baskıdır. İnsanlar (Hong Kong Baş Yöneticisi) Carrie Lam'in polisin arkasına sığınmayı sürdürdüğünü ve şimdi de harekete karşı hukuk sistemini kullandığını açıkça görebiliyor" diye konuştu.
Hong Konglu milletvekili Tanya Chan da düzenlediği basın toplantısında, bölge konseyi seçimlerinin, Pekin'e çok önemli bir mesaj göndereceğini, 'polis barbarlığına ve adaletsiz sisteme hayır demek için fiili bir referandum işlevi göreceğini' savundu.
Anayasa ve Ana Kara İşlerinden Sorumlu Bakan Patrick Nip ise gözaltıların bölge konseyi seçimleriyle bağlantısı olduğu iddialarını reddetti.
Nip, hükümetin, seçimleri barışçıl biçimde ve sorunsuz yapmayı hedeflediğini vurgulayarak "Bu ikisi arasında bir bağlantı yok. Polisler işlerini yapıyor, uygun eylem için her bir vakayı soruşturuyor" ifadesini kullandı.
Bu arada bölgede binlerce kişi göstericilerle polis arasında çıkan çatışma sırasında katlı otoparktan düşerek yaralanan ve dün hayatını kaybeden üniversite öğrencisi için düzenlenen anma etkinliklerine katıldı.
Hong Kong'da 22 yaşındaki Chow Tsz-lok'un ölümünün ardından yüzlerce protestocu yürüyüş düzenlemişti. Polis karşıtı sloganlar atan göstericiler, "Hong Kong polis devletidir" yazılı pankartlar taşımıştı.
Hükümet sözcüsü, Chow'un ölümü nedeniyle büyük üzüntü duyulduğunu ifade ederek, olayla ilgili kapsamlı soruşturmanın başlatıldığını kaydetmişti.
Bölgedeki protestolar
Tasarının, Hong Kong'un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim'de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, "demokratik reform" talepleriyle eylemlerine devam ediyor. 3 binden fazla kişinin gözaltına alındığı protestolar, Hong Kong'un son 10 yılda ilk defa ekonomik durgunluk yaşamasına yol açtı.
