Yargıtay 'Dubai hayali' istismarının cezasını az buldu

Ankara'da 2007-2008 yıllarında gazetelere iş ilanı veren bir kişi, ilanda yer alan irtibat numarasını arayanlara, ‘Dubai'de çalıştırılmak üzere ağır vasıta şoförü arandığını’ söyleyip, başvuruda bulunmak isteyenlerden sürücü belgesi fotokopisi, fotoğraf ve bir miktar para talep etti.

İstenilen belgeleri gönderen, talep edilen paraları ise verilen banka hesaplarına yatıranlar, kendilerine uzun süre dönüş olmaması, gönderdikleri belgelerin adres yanlışlığı nedeniyle geri gönderilmesi üzerine dolandırıldıklarını anlayarak suç duyurusunda bulundu.

Hakkında dava açılan sanığa, mahkeme tarafından basit dolandırıcılıktan hapis cezası verildi. Temyiz başvurusu üzerine ise dosya Yargıtay 15. Ceza Dairesi'ne geldi.

Daire, suçun nitelikli dolandırıcılık kapsamına girdiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararını bozdu.

Kararında, sanığın müştekilerle yüz yüze gelmediğine ve eylemin gazete ilanı verilerek gerçekleştiğine işaret eden Daire, mahkeme kararını "Türk Ceza Kanununun 158/1-g maddesinde düzenlenen basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek basit dolandırıcılıktan hüküm kurulduğu" gerekçesiyle bozdu.

Türk Ceza Kanununun basit dolandırıcılığı düzenleyen 157. maddesi, "Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir" hükmünü içeriyor.

Aynı kanunun, nitelikli dolandırıcılıkla ilgili hükümleri içeren 158. maddesinde ise suçun basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle yapılması halinde 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilebileceği öngörülüyor.