Trump-Kim aşkına Pompeo yorumu: İlişkiler önemlidir

ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, haziranda Singapur'da gerçekleştirdikleri tarihi zirveden 8 ay sonra çarşamba-perşembe Vietnam'da ikinci kez buluşacak. Trump'ın nükleer savaşın eşiğinden döndüğü Kim'le ilk zirveden izlenimini "Birbirimize aşık olduk" diye aktarması hafızalara kazınırken, ikinci zirvenin nelere gebe olduğu merak konusu. 

Fox News kanalında Chris Wallace'ın programında Vietnam zirvesiyle ilgili öngörülerde bulunan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya, Trump'ın Kim'le birbirlerine aşık olduklarına dair sözünün ne anlama geldiği soruldu. Trump'ın Kim'den beklentilerinin gerçekçi olmadığına dair uzman görüşlerini de değerlendirmesi istendi.

Trump'ın Singapur zirvesinin ardından 'Artık Kuzey Kore'den kaynaklanan nükleer tehdit kalmadı' diye tweetlediğini ve Kim'le ilişkisinin ne kadar güçlü olduğundan sürekli söz ettiğini hatırlatan Wallace, Trump'ın bu ilişkiye dair sarf ettiği sözlerin bir klibini yayımladı.

Trump'ın ağustos ayı sonundaki bir mitingde söyledikleri de içindeydi: "Acımasızdım, ama o da öyleydi. Biz dönüp dolaşıp aynı noktaya döndük ve sonra birbirimize aşık olduk. O bana güzel mektuplar yazdı. Harikalardı. Biz aşık olduk."

Wallace dönüp Pompeo'ya "Başkan bunu niye söylüyor" diye sordu.

"İlişkiler önemlidir, Chris" diyen ABD Dışişleri Bakanı şöyle devam etti:

"İster nükleer silahlardan arındırmanın büyük sratejisi ya da daha basit konular olsun, yaşamımızdaki her şeyi etkilerler. İlişkiler kesinlikle önemlidir, gerçek liderlerin etkin şekilde ilişki kurabilmesi önemlidir."

"Ben bunu geride kalan haftalar ve aylarda gözlemledim, aralarında mesajlaşmalarını izledim, iki liderin oluşturduğu mesajların ekibimiz tarafından anlaşılmasını izledim."

İlişki uzmanı kesilen CIA Başkanlığı'ndan Dışişlerine geçmiş eski asker, CNN'den Jake Tapper'a verdiği mülakatta ise patronunun ne dediğinden bihabermiş gibi davrandı.

Trump'ın Kuzey Kore'den nükleer tehdidin sona erdiği gibi bir değerlendirme hiç yapmadığını öne süren Pompeo, Tapper tarafından "Böyle dediği bir tweet attı" diye uyarılınca şu karşılığı verdi:

"Demek istediği, Singapur'da gösterilen çabalar, verilen taahhütler sonucunda Amerikan halkına yönerlik tehdidin önemli ölçüde azaldığıydı. ABD Başkanı ve Dışişleri Bakanı'nın görevi Amerikan halkını güvende tutmaktır. Bunu başarmayı amaçlıyoruz."

İkna olmayan Tapper "Ben Trump'ın dediğini bire bir alıntıladım" diye altını çizdikten sonra konuyu değiştirdi. 

Bu hassas bir konu, zira Trump'ın Kuzey Kore ile ilgili ABD'li istihbaratçılara "Sizin ne dediğiniz umurumda değil. Ben (Rusya Devlet Başkanı) Putin'e inanıyorum" dediği iddia edilmişti.

ABD'nin istihbarat servisi başkanlarının Trump'ın çizdiği pembe tabloyu reddetmesinin son örneği, Ulusal İstihbarat Direktörü Dan Coats'un ocak ayının sonunda Senato'ya verdiği brifingde geldi:

"Bizim değerlendirmemiz, Kuzey Kore'nin kitle imha silahı kabiliyetlerini elinde tutmak isteyeceği, nükleer silahlardan ve üretim kabiliyetlerinden tümüyle vazgeçmeyeceği, zira liderlerinin rejimin hayatta kalması için nükleer silahlara kritik önem atfettiği yönünde. Değerlendirmemizi tam nükleer silahsızlanmayla uyuşmayan bazı faaliyetlerle ilgili gözlemlerimiz destekliyor."

Coats, İran'ın nükleer silah peşinde olmadığı ve anlaşmaya uyduğu değerlendirmesini de aktardı.

Buna karşılık ABD'li istihbarat yöneticilerinin naif oldukları, okula geri dönmeleri gerektiğini söyleyen Trump, Kim'e kavuşacak olmanın heyecanıyla pazar günü iki tweet attı.

"Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile zirve için yarın sabah erkenden gideceğim Vietnam'ın başkenti Hanoi'de, her ikimiz de, Singapur'daki ilk zirvede kaydedilen ilerlemenin devamını bekliyoruz. Nükleer silahlardan arınma?"

"Kim, ülkesinin nükleer silahlar olmadan hızla dünyanın büyük ekonomik güçlerinden birine dönüşebileceğinin herkesten daha iyi farkında. Ülkenin konumu, halkı (ve kendisi) ile birlikte hızlı büyüme için diğer tüm uluslardan daha fazla potansiyeli var."

​