Peki Amerikan istihbarat başkanının bu ifadeleri ne anlama geliyor? Böyle bir ortamda Türkiye ile ABD’nin Suriye’de güvenli bölgenin kurulması konusunda anlaşmaları mümkün mü? Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar, şu değerlendirmelerde bulundu:
Tabi güvenli bölge ile ilgili konu sürekli konuşuluyor. Ama bununla ilgili sızan teknik bir detay yok. Sadece bazı pazarlıkların yapıldığı açıklanıyor. ABD, 20 millik (32-33 km’lik) bir hattan bahsediyor. Ancak bu hat ile ilgili ABD’nin ortaya koymuş olduğu güvenlik yapılanmasıyla Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu güvenlik yapılanması birbirinden çok farklı. Şu anda güvenli bölgenin nasıl tesis edileceği ve kimin inisiyatifinde olacağı belirsiz. Ama bunlar çok önemli konular. Dolayısıyla şu an için güvenli bölgenin ihdası ile ilgili iki ülkenin planlarının örtüşmediğini düşünüyorum. Belli ki müzakereler devam ediyor. Peki müzakereler bir yere gelir mi? Gelme ihtimali var, ama çok zor.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Dan Coats, Türkiye’nin 'ihtiraslarından' bahsediyor. Amerikalılarda şöyle bir algı var: Türkiye’nin bölgede ideolojik bir yaklaşımı var. Amerikalılar aslında şunu söylemeye çalışıyor: Güvenli bölgeyle ilgili Selefi-Vehhabi çizgisiyle “Müslüman Kardeşler” çizgisi arasında bir rekabet var. Ama ben Türkiye açısından böyle bir tanımlamayı kabul etmiyorum. Türkiye benim nazarımda laik ve seküler bir devlet. Yani devletin kuruluş kimyası öyle. Ama maalesef Amerikalılar Türkiye’nin laik devlet yapısını görmezden geliyorlar.
