‘Moskova Suriye’de Ankara’ya imkânlar sunan pencere bırakıyor’

Mamedov, Sputnik'e verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki çarşamba gerçekleştireceği Moskova ziyaretinden neler beklenebileceği konusunda tahminlerde bulundu.

Rusya'nın ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki anlaşmaların netleşmesini beklediğini söyleyen Mamedov, sözlerine şöyle devam etti:

"Moskova Suriye Kürtleri ile Şam arasındaki yoğun görüşmeleri destekledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin Suriye'den ayrılmasından sonra her türlü Amerikan askeri altyapının, ayrıca araç ve silahların Suriye hükümetinin, silahlı kuvvetlerinin ve idari makamların kontrolüne geçmesi gerektiğini belirtti. Lavrov ayrıca Rusya'nın Şam ve Kürtlerin arasında anlaşma sağlanmasına ihtiyaç olduğunu düşünerek hareket ettiğini net bir şekilde belirtti ve bu yöndeki görüşmeler yapılıyor. Bununla birlikte Kürtlerin çıkarları, ikamet ettikleri yerlerde dikkate alınmalı."

Moskova'nın tampon bölge konusunda belirlenmiş bir başlangıç pozisyonu ile görüşmelere hazırlandığını kaydeden Mamedov, "Lavrov, Rusya'nın ‘güvenlik bölgesi' konusunu görüşmeye hazır olduğunu vurguladı. Bu, Moskova'nın Ankara'ya imkânlar sunan pencere bıraktığı ve Fırat'ın kuzeyinde Kürtlere karşı kapsamlı bir Türk harekâtına gerek görmediği anlamına geliyor, böylece Erdoğan'ın Suriye'de operasyon başlatma gerekliliği konusunda Putin'i ikna etmesi kolay olmayacak. ABD'nin Suriye'den ayrılmasına, ABD'de Trump idaresindeki bazı kişilerle Türkiye arasında bir takım sorunlar eşik ediyor. Fakat sonuçta Türkler, Trump idaresi ile etkileşime girmek için yaklaşım buldu. Ancak Putin olmadan Trump ile yapılabilecek her türlü anlaşma geçersiz olacak, Türkiye, anlaşmalara dayanarak Suriye topraklarında bulunacağı her türlü eylem için Moskova'dan yeşil ışık almalı" diye konuştu.

Suriye'nin Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde karmaşık bir konu olmaya devam ettiğini aktaran Mamedov, fakat stratejik ortaklığın Suriye ile ilgili yaklaşımlardaki pürüzlerin ortadan kalkmasını sağladığını kaydetti:

"Türkiye ve Rusya'nın elinde, bu iki ülkenin stratejik işbirliği çizgisinden devam etmesini sağlayan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ve Türk Akımı doğalgaz boru hattı gibi projeler var. Bu açıdan Rusya ve Türkiye birbirine bağlı olduğu için, farklı görüşlere sahip olmalarına rağmen tüm sıkıntı ve sorunlar konusunda mutabık kalmaya ve birbirine kulak vermeye çalışıyor. Ne Rusya, ne de Türkiye gerginlik istiyor ve anlaşmaya çalışıyor, 2015'te böyle bir şey söz konusu değildi. Bu örnekle, bölgesel güçlerin dünya politikasındaki rollerinin büyüdüğünü görüyoruz."

Çeviren: Erkan Kurtuluş