Murat Herdem, "Sabiha Gökçen'deki ikinci pistte büyük çatlak" başlığıyla yayımlanan yazısında "İstanbul Havalimanı'ndaki iki erteleme ne kadar önemliyse Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pistinin yıllardır bitirilememesi de en az o kadar önemlidir. Ancak ne yazık ki Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 10 yıldır kaplumbağa hızıyla ilerleyen ikinci pist meselesi neredeyse hiç konuşulmuyor. 2008 yılında niyet olarak ortaya çıkan pist projesi, 2014 yılında ihalesi yapılarak hayata geçirilse de yapım süreci en az ihale öncesi kadar ağır aksak ilerliyor" dedi.
— İddia o ki, bu tünellerin yapım işini üstlenen YSE Yapı firması tünellerin inşasını tamamlıyor ama üzerinin toprakla örtülmesi konusunda Makyol firmasından yardım istiyor. Kendilerinde bu teknik olmadığı için Makyol'dan bir nevi ricacı oluyorlar ve onlar da kabul ediyor. Ancak tünelin üzerinin toprakla örtülmesi sırasında, tünelin her iki tarafına eşit ağırlıkta toprak konularak örtülmesi gerekirken tek bir tarafa ağırlık binince tünelde çatlaklar meydana geliyor. Makyol, tünellerde oluşan çatlakların sorumluluğunu üstlenmiyor, YSE ise "Siz yaptınız sorumluluk sizin" diye diretiyor.
— Üstelik Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na bağlı Heaş'ın pist ihalesi için yetersiz olduğu ileri sürülerek ihale işi bu işlerin deneyimlisi DHMİ'ye bırakılmışken, ister istemez aklıma şu soru geliyor: 'Acaba Sabiha Gökçen Havalimanı'nda Pegasus yerine ağırlıklı olarak THY'nin operasyonları olsaydı o pist bu kadar gecikir miydi?' Ya da şöyle soralım: 'Acaba Sabiha Gökçen'deki ikinci pistin bitmesi birilerinin işine gelmiyor da, bilerek mi gündemden uzak tutup işi ağırdan alıyorlar?'
