NTV Dış Haberler Müdürü Ahmet Yeşiltepe'nin sorularını yanıtlayan Bozkır, dış politika gündemini değerlendirdi.
Tahran Zirvesi'nin sonuçları, İdlib sorununun çözümü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ateşkes çağrısı, Türkiye'nin Suriye'den yeni göç dalgasına karşı aldığı önlemler, ABD'nin Suriye'deki varlığı, Türkiye-ABD krizi ve AB ile yakınlaşma konularındaki sorulara yanıt veren Bozkır'ın açıklamaları şöyle:
'Tahran Zirvesi'ni ve sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye olarak biz, sivil halkla terör örgütlerini ayıralım, liderlerinin kentten çıkmasını sağlayalım ve olası bir operasyonla göç dalgası yaratmayalım diyoruz. Sivil halkla, teröristleri ayıklamak mümkün. Bunların hepsi konuşuldu ve bir mutabakat var. İdlib'e operasyonlar var ama daha çok terör örgütlerini olduğu bölgelere yapılıyor. Şehrin ana yapısına bir saldırı olmadan büyük bir göç dalgası olmaz. Kısmi bir anlayışla topyekün bir harekattan söz etmek mümün değil, Tahran Zirvesi'nin olumlu sonuçlarından biri bu."
Hafta sonu Rusya ve Fransa basınında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ateşkes talebinin, "Türkiye'nin cihadi-selefi örgütlerin hamisi ve sözcüsü olduğu" yönündeki algıyı güçlendirdiği yazıldı. Uzun süredir Türkiye'ye yapıştırılmak istenen bu etiketten nasıl kurtulacağız?
Şimdi DEAŞ bitti ama ABD, kongreden aldığı yetki DEAŞ'la mücadele için olduğundan dolayı bunu söyleyemez. Ama DEAŞ öldü, bunu kabullendikten sonra iş kolaylaşır. Afrin ABD'nin aklını başına getirdi. Fırat'ın batısında PYD ile değil Türkiye ile işbirliği yapmaya karar verdi. ABD, yeni yönetimi 'ben Suriye'de niye yokum' diyor; yoksun çünkü olman gereken zamanda olmadın. Şimdi 'ben buraya PYD ile geleyim' diyor ama doğrusu, Türkiye ile konuş ve Suriye'de de toprak niyetin yoksa bunu yaparsın."
ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarında 4 Kasım'dan itibaren ikinci aşamaya geçilecek. Türkiye bu aşamada ne yapacak, nerede olacak?
ABD'de öngörülemez bir başkan var, geriye adım atmayacak gibi. Rahip Brunson, FETÖ, S-400 ve F-35 krizlerinin yanında bu zaviyeden de baktığımızda Türk-Amerikan ilişkilerinde yakın gelecek nasıl olacak?
AB ile atılım sürecini ileriye taşımak amacıyla kurulan reform eylem grubu üç yıl sonra ilk kez toplandı. Amaç, ilişkileri yeniden canlandıracak yol haritasını belirlemek. Peki, ne oldu da Türkiye yüzünü yeniden AB'ye çevirdi?
Biz AB sürecini kesmiyoruz ve bundan nemalanıyoruz. Gümrük Birliği olmasa ticareti bu kadar büyütemezdik. Stratejik ortaklık Fransa ile olur, imtiyazlı ortaklık Almanya ile olur ama Avrupa Birliği'yle ikisi de olmaz. Yaklaşık 60 senedir bu yola baş koyduk, emek verdik. Şimdi üyelik olmasın da 'stratejik-imtiyazlı' ortaklık olsun deniyor. Biz buna teşekkür ediyoruz ve üyelik müzakerelerine devam edeceğiz diyoruz."