15 Temmuz başarısız kanlı kalkışmasının 2’nci sene-i devriyesine yaklaştığımız bu günlerde Türkiye halen darbenin Gülen’den sonra iki numaralı sanığı TSK mahrem imamı Adil Öksüz’ü derdest edememenin sıkıntılarını yaşıyor. Adil Öksüzün terörist başı Gülen’in ABD’ye kaçtıktan sonra Türkiye imamlığına getirilen Mustafa Özcan tarafından Hava Kuvvetleri imamlığına getirildiği 2015 yılında ise TSK imamı yapıldığı bazı itirafçıların ifadelerinde yer alıyor. FETÖ ve FETÖ muhibbi iç ve dış güçler Adil Öksüz üzerinden FETÖ ile mücadeleyi başarıyla yürüten istihbarat ve güvenlik birimlerini etkisizleştirmek davayı sulandırmak ceza evlerindeki ve firari FETÖ’cülere moral vermek amacıyla çeşitli psikolojik harp söylemlerini ve algı operasyonlarını devreye sokmaya devam ediyorlar.
Adil Öksüz MİT Ajanı şu anda devletin elinde ve itirafçı oldu. Kontrollü darbe gibi Asparagas söylemler yerini bu kez Adil Öksüz’ün 24 Haziran seçimleri öncesinde yurt dışında yakalanarak Türkiye’ye getirileceği İyi Parti Genel Başkanı Akşener ve bazı CHP’lilere Adil Öksüz üzerinden iftira atılacağına yönelik psikolojik harp söylemlerine bırakmış görünüyor.
ADİL ÖKSÜZ MİT AJANI MI?
Diğer taraftan Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna yönelik Kılıçdaroğlu’nun iddiası ise Hem MİT tarafından hem de devlet yetkilileri tarafından yalanlanmıştı. Bu durum mahkeme kararıyla da desteklenmişti. Zira Kılıçdaroğlu’nun bu konuda elinde belge olduğu iddiası da Yazar Zübeyir Kındıra’nın ‘’Şeytan’ın imamları’’ kitabındaki ‘’AngaJe Formu‘’ yazan doküman üzerinden iddia ediliyordu. Evet MİT’te ‘Angaje Formu’ düzenleniyor ama bu doküman sahte. FETÖ’cüler tarafından 3 ayrı belgeden montajlanarak oluşturulmuş. MİT’le ilgisi olmadığı halde Adil Öksüz’ün ismi bu sahte hazırlanmış belgenin üzerine yazılmış. Kitaplara giren sahte dokümana göre Adil Öksüz, MİT içinde İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığı’na (İKK) bağlı çalışan “Timsah” kod adlı bir ajan. Dokümanın altında Şube Müdürü olarak M. D. ve İKK Başkan vekili olarak S. A.’nın ismi ve imzaları var.
MİT’in kanun hükmündeki kararname ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması, Batılı ülke gizli servisleriyle boy ölçüşecek şekilde lojistik ve örtülü bütçelerle desteklenmesi, iç ve dış tehdidlere karşı devrim niteliğindeki kanun tüzük ve talimatlarla donatılarak hukuki alt yapısının güçlendirilmesi ve bu anlamda dış operasyon yetkisi ve desteği sağlanması sayesinde MİT 19 ülkede 83 FETÖ firarisini derdest ederek Türkiye’ye getirmiş yargıya teslim etmişti. Bu durum Türkiye’de haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen FETÖ elebaşı Gülen başta olmak üzere 10 binlerce FETÖ firarisini aşırı rahatsız etmiş, kendilerine de operasyon yapılacağı korkusu içinde yaşamaya başlamışlardı. FETÖ elebaşı Gülen’in MİT’ korkusuyla Pensilvanya’da her gün değişik oda ve bölümlerde kaldığı röportajlara konu olmuştu. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta içinde grup toplantısında Adil Öksüz ile ilgili açıklamaları her halde firari FETÖ’cüleri daha da tedirgin etmişti. ’’Adil Öksüz haininin nasıl serbest bırakıldığını, bu işte kimlerin parmağı olduğunu unutmuş değiliz. Bu şahsın izini sürüyoruz. Takipteyiz. Bazı bağlantılar kurulmuş vaziyette; hangi ülkede olduğunu söylemem uygun olmaz. Temennim odur ki aldığımız istihbarat doğru çıkarsa onunla ilgili (Adil Öksüz) adımı da attığımız gibi gerçekleştireceğiz.‘’
Anlaşılan, 15 Temmuz Kalkışmasının planlayıcısı ve uygulayıcısı Adil Öksüz’ü MİT’in paketleyip Türkiye’ye getirmesi kuvvetle muhtemel görünüyor. Darısı başta FETÖ elebaşı Gülen olmak üzere diğer hainlerin başına!
Adil Öksüz veya diğer FETÖ’cülerin yakalanmasından endişe edenler için söyleyebileceğimiz tek şey ‘Korkunun ecele faydası yok.’
