Koruma polisiyle birlikte saat 14.00 sıralarında Sirkeci’de bir kafeye giden Vuralhan’ın yanına bir süre sonra Yüksel Karababa oturdu. Vuralhan, Karababa’yla özel konuşacağını söyleyerek koruması B.Y.’nin masadan ayrılmasını istedi. Vuralhan ve Karababa konuşurken aralarında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Karababa yanında getirdiği bıçağı çıkartarak iki kez Vuralhan’ın boğazına sapladı. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Vuralhan yaşamını yitirdi.
Polis gelene kadar masadan kalkmayan saldırgan, olay yerine gelen ekipler tarafından gözaltına alındı. Yüksel Karababa sorgulanmak üzere Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği’ne götürüldü. Oalyın görgü tanığı Ziya Bayır, “İkili konuşmaya başladı. Sonra tartışma çıktı. Adam elindeki bıçağı iki defa boğazına sapladı. Sonra bıçağı masaya bırakıp polisi arayın” dedi.
Görgü tanığı Mümin Suna ise şunları anlattı:
“Adam çok sakindi. Bağırmasın diye ağzını kapatmış. Gürültüye çıktım. ‘Ne yaptın sen’ dedim. O da ‘yarın gazeteleri okuyunca iyi olmuş’ diyeceksiniz diyerek yerine oturdu” dedi.
Diğer bir tanık İlhan Çevik, “Büyük bir soğukkanlılıkla bıçağını masaya koymuştu. Telefonla ilk önce eşini aradı ve helallik istedi. Sonra bize, ‘40 ailenin canını yaktı, üzülmeyin’ dedi. Sonra memur arkadaşlar geldi, hiçbir şekilde kaçmadı. Elini kelepçeye uzattı ve teslim oldu” dedi.
Hastane morgundan cenazeyi teslim alan aracın şoförü, Ercan Vuralhan’ın hiç yakını bulunmadığı için tabutu taşıyamadı. Şoför, “Yardımcı olalım sevaptır” diyerek çevredekilerden yardım istedi. Birkaç vatandaş tabutu araca yüklemeye yardım etti.
Birçok suça adı karışıp ortadan kaybolan eski bakan, ‘Dolandırıcılık, hileli iflas ve Çek Kanunu’na muhalefet’ suçlarından uzun süre arandı. Bu sürede Florya’daki TBMM misafirhanesinde kalan Vuralhan, tesadüfen Bakırköy’de 2001’de gözaltına alındı, sonra bırakıldı. 2005’te tekrar yakalanan Vuralhan Kartal Cezaevi’ne konuldu.
