Türkiye'nin her zaman çözüm için çalıştığını söyleyen Davutoğlu, "Dürüsttük, çünkü Suriye'yle ilgili hiçbir gizli planımız yoktu. Başdanışman olarak Suriye'ye 62 kez gittim. Asla etnik ya da mezhepsel bir ajandamız olmadı. Arap Baharı başladığında da 7 ay boyunca (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad'ı halka karşı orduyu kullanmaması için ikna etmeye çalıştık. Ama bizi dinlemedi ve diplomasiyi reddetti" şeklinde konuştu.
Afrin operasyonunun Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için yapıldığını ifade eden Davutoğlu, "ABD'nin işgaliyle Irak'ın kuzeyinde oluşan boşluk sonrası PKK Irak'ta, Kandil'de kendine yer edindi. Türkiye Suriye'de böyle bir yapılanmaya göz yumamaz. PKK nerede olursa olsun, Türkiye meşru müdafa hakkını kullanacaktır" dedi.
ABD'nin YPG politikasına da değinen Davutoğlu, "ABD, IŞİD'e karşı YPG'ye ihtiyacımız var diyerek Türk halkını asla ikna edemez. Bu tamamen geçersiz bir argümandır. Aramızdaki güveni yeniden tesis etmek için için Amerikalılar FETÖ'ye karşı derhal harekete geçmeli, PKK'yla dolaylı ve doğrudan tüm ilişkileri kesmelidir" ifadelerini kullandı.
'İSRAİL UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ AFRİN'İ ETKİLEMEZ, ÖSO DA SURİYE HALKININ PARÇASI'
Hiçbir ülke sınır boylarına hangi nitelikte olursa olsun, ister DEAŞ gibi ister PKK ya da YPG gibi yapılarda olduğu gibi bir tehdit oluşturacak şekilde sınır bölgemize yerleşmeye kalkarsa bugün cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin talimatlarıyla TSK gerekli tedbirleri alır, almaktadır. Burada silahlı kuvvetlerimize destek olan ÖSO da Suriye halkının bir parçasıdır. Aralarında hiçbir yabancı unsur yoktur. Bu konuda yürütülen spekülasyonlar da doğru değil."
