Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği, gemiye verilen iznin Türkiye'den Libya'ya değil Etiyopya'ya mal taşınmasına ilişkin olduğunu, Ankara'nın Birleşmiş Milletler kararlarına titizlikle riayet ettiğini vurguladı.
'TEHLİKELİ' YÜKÜNÜN OLDUĞU BEYAN EDİLDİ
Açıklamada edinilen ilk bulgulara göre, bahsi geçen gemi için 23 Kasım 2017 tarihinde Mersin Limanından hareketle Cibuti Limanına gideceği yönünde bildirimde bulunulduğu ve Mersin Limanında 29 dolu konteynerde 419 bin 360 kilo "tehlikeli" yükünün olduğunun beyan edildiği kaydedildi.
'BELGELER, LİBYA'YA GÖNDERİLMEK ÜZERE YOLA ÇIKMADIĞINI GÖSTERİYOR'
Büyükelçilik açıklamasında, ön bilginin, ihracatın usulüne uygun yapıldığını ve malzemenin, Türkiye'den ayrılışında Libya'ya gönderilmek üzere yola çıkmadığını gösterir nitelikte olduğu vurgulanarak, konunun ayrıntılı şekilde incelendiği, Yunanistan makamlarından gemide ele geçen belgeler, mürettebat ifadeleri ve diğer tüm tamamlayıcı belge ve bilgilerin ivedilikle Türk makamlarına iletilmesinin talep edildiği kaydedildi.
'TÜRKİYE AMBARGOYA TİTİZLİKLE RİAYET ETMEKTEDİR'
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
YUNAN BASININDA 'SÜVEYŞ KANALI' İDDİASI
Diğer taraftan Yunan basınında çıkan haberlere göre, gemi Türkiye'den ayrıldıktan sonra ilk etapta Etiyopya rotasındayken Süveyş Kanalı'ndan geçmek istedi. Ancak geçiş ücreti ödenemediği için kanala giremedi. Gemilerin sahibi durumundaki Yunan armatör, kargoyu boşaltacak liman bulamayınca Libya'nın Misrata kentinden gelen teklifi değerlendirmek istedi. Fakat mal sahibi şirket öneriyi reddetti. Armatör ile mal sahibi şirket arasında yaşanan karmaşa sırasında da gemi Libya'ya gittiği şüphesiyle Yunan sahil güvenliği tarafından durduruldu. Ardından Yunan makamları gemiyi alıkoydu.