‘Putin, açıkça ABD-IŞİD işbirliğine işaret etti'

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, her yıl sonunda düzenlenen büyük basın toplantısını gerçekleştirdi. İç politikadan savunmaya, dış politikadan ekonomiye kadar her alanda kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Putin'in konuşmasındaki ilgi çekici hususlardan birisi, Rusya Lideri'nin Suriye'deki militanların Irak'a geçtiği bilgisini verdikleri ABD'nin bu bilgi karşısında herhangi bir tepki vermediği yönündeki açıklaması oldu. Putin ABD'yi "Irak'a militanların geçtiği ve militanların geçiş noktalarının bilgisini Amerikalı partnerlerimize söylüyoruz. Fakat hiçbir tepki yok. Bunun nedeni şu: Bu militanları (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad'a karşı savaşmaları için kullanabileceklerini düşünüyorlar. Bu belki yolların en basiti fakat aynı zamanda en tehlikelisi" ifadeleriyle sert bir şekilde eleştirdi. Putin'in sözleriniyse İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Sputnik'e değerlendirdi.

Suriye'deki normalleşme sürecindeki en büyük rolün, Suriye konusunda önemli inisiyatif almış olan Rusya Devlet Başkanı Putin'e ait olduğunu ve normalleşme sürecinde Türkiye ve İran'ın da katkılarının yadsınamayacağına işaret eden Caşın "Sürecin bu noktaya gelişi, Soçi'de bir araya gelen üç devlet başkanının çabalarının sonucu. Ancak Suriye'deki savaştaki kırılma noktası askeri alanda. Suriye'de Rusya'ya bağlı kuvvetlerin çok önemli rol oynadığı ve IŞİD karşıtı koalisyona bağlı hava kuvvetlerinin de DAEŞ (IŞİD) üzerinde yeteri kadar rol oynamadığı ortada. Nitekim Sayın Putin en son Şam ve Ankara ziyaretlerinde, Suriye'deki silahlı mücadelenin büyük ölçüde sona erdiğini ve siyasal normalleşme sürecine geçildiğini ifade etmişti" şeklinde konuştu.

Putin'in IŞİD militanların Irak'a geçtiği bilgisini paylaştıklarını ifade ettiği ABD'nin hiç bir önlem almadığı yönündeki açıklamasını değerlendiren Caşın "Bana göre Sayın Putin'in burada ifade etmek istediği ABD'nin DAEŞ'le ortak çalıştığı. Bu örgüt militanlarının belli noktalara, yani Suriye ve Irak'taki misyonları bittiği için Sina veya başka noktalara bir deport olduğu yönünde bir istihbarata olduğunu düşünüyorum. Bu sözler ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın eki ABD başkanı Barack Obama'ya ilişkin eleştirilerini de destekler nitelikte. Nitekim Trump,DAEŞ'in ABD ve İsrail ortaklığının sonucu olarak yaratıldığını söylemişti" dedi.

Peki, Putin'in belirttiği bu durum ne anlama geliyor? Caşın "Sayın Putin'in açıklaması, devlet destekli terörün, Soğuk Savaş'tan sonra da devam ettiğine, özellikle Ortadoğu gibi vekalet savaşlarının sürdüğü bölgelerde büyük devletlerin bu silahlı örgütleri kendi çıkarları doğrultusunda kanalize ettiklerine ve maalesef bu eylemleri dolayısıyla masum insanların hayatlarını kaybetmelerine yol açtıklarına işaret ediyor. Bütün bunlar hem insan haklarına hem demokrasiye hem uluslararası hukuka hem de devletlerin egemenliklerine aykırı" diye konuştu.

‘ERDOĞAN VE PUTİN 2017'NİN EN ÖNEMLİ SİYASAL GÜÇLERİ OLARAK ÖN PLANA ÇIKTI'

Sürecin devamında da Rusya, Türkiye ve İran'a önemli rol düştüğüne işaret eden Caşın "Zannediyorum ABD Başkanı Trump, gerek Sayın Putin'le Vietnam'da yaptığı konuşmada gerekse farklı ortamlarda bu konuyu gündeme getirdi. Peki bu sorunun çözümü ne olabilir? Bana kalırsa, Rus askerlerinin Suriye'den çekilmesiyle başlayan normalleşme sürecinin akabinde Şubat ayında Soçi'de gerçekleşmesi beklenen Astana zirvesinin çözümde önemi büyük. Barışçıl çözümün üç devlet tarafından kotarılması ve bunu takiben Suriye'de anayasal sürece geçileceğini düşünüyorum. Amerika, bu noktada ikna edilecektir. Putin'in gerçekleştirdiği son ziyaretlerden de anlaşıldığı üzere öncelikli olarak Sayın Putin ve daha sonra Sayın Erdoğan 2017'nin en önemli siyasal güçleri olarak ön plana çıktı" ifadelerini kullandı.