Kılıçdaroğlu'nun avukatı: Eleştirilerin hakaret olarak algılanması, diktatör tarafından yönetilen ülkelerde olur

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarından Hüseyin Aydın, sosyal medyadan yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin 'Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması'nda müvekkiline hakaret ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Aydın'ın suç duyurusununda ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu hakkında, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla soruşturma başlattı. Erdoğan'ın avukatı Aydın, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu mesajı paylaştı:

"Dünkü açıklamaları nedeniyle Kılıçdaroğlu hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın hukukunu, yargı eliyle korumaya yönelik çabalarımız tavizsiz bir şekilde devam edecektir."

'HAKARET YOK'

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olarak, Kılıçdaroğlu'na yönelik başlatılan soruşturmayı değerlendirdi.

"Genel Başkanımızın söylediği sözlerin hiçbirinde hakaret bulunmamaktadır" diyen Çelik, "Genel Başkanımızın, AKP Genel Başkanı ile ilgili söyledikleri gerçek midir? Gerçektir. Servet içinde yüzen tanımlaması yanlış mıdır? 15 yılda 145 milyar doları faize vermiş bir hükümet gerçekliği doğru mudur? Bundan kaynaklı olarak faizci tanımlaması yapılabilir mi? Dilekçede, 'sahtekar' yazılmış. Doğru değil. Genel Başkan Reza Zarrab'tan bahsediyor. Zarrab'ın yapmış olduğu dolandırıcılığı kendileri söylemeye başladı. Peki, kimler Zarrab'a sahip çıktı? Kim dosyanın üstünü kapattı? Reza Zarrab'la resimleri çektiren, Kemal Kılıçdaroğlu değildi. AKP Genel Başkanı, defalarca Reza Zarrab'la bir arada olmaktan mutluluk duyarcasına görüntü verdi. Bu eleştiriler, doğru olgulara dayalı. Ne şekilde hakaret olacak? Bunu anlamak doğru değil" ifadesini kullandı.

'DİKTATÖR…'

Çelik, 'diktatör' vurgusu yaparak, şunları söyledi:

"Gerçekliği olan eleştirilerin hakaret olarak algılanması, ancak diktatör tarafından yönetilen ülkelerde olur. Yargı sistemi hiçbir şekilde bağımsız olmayan ülkelerde olur. Bunun yansımaları Türkiye'de görülüyor."

AVUKAT ÇELİK ANAYASA'NIN 39. VE 83. MADDELERİNİ HATIRLATTI

"Bu suç duyurusundan hiçbir şekilde sonuç elde edemeyecekler" görüşünü savunan avukat Çelik, anayasanın 39. ve 83. maddelerine atıf yaparak, Kılıçdaroğlu'nun 'sorumsuz' olduğunu ileri sürdü.

Çelik, şöyle konuştu: "Anayasanın 39. maddesini okumalarını tavsiye ediyorum. Yine 83. maddeyi de okumalarını tavsiye ederim. 39. madde 'ispat hakkı' der. Yani anayasa, bu tür davalarda bize ispat hakkını veriyor. Biz ispat hakkını kullanacağız. Anayasanın 83. maddesi de, 'Bir milletvekili, TBMM çatısı altında, herhangi bir şekilde yaptığı düşünce açıklamasından kaynaklı olarak sorumlu tutulamaz' der. Bakın bu dokunulmazlık değildir, sorumsuzluk söz konusudur. Asla ve asla ceza soruşturması söz konusu olamaz. Genel Başkanımız, suç duyurusuna konu olan açıklamalarını, TBMM'de yapmadı. Ama aynı 83. madde; 'TBMM çatısı altında yapılan konuşmalar, daha sonra farklı yerlerde de yapılırsa yine sorumsuzluk kapsamında görülür' der."

'HİÇBİR DÜZLEMDE FETÖ'CÜLERLE YAN YANA GELMEMİŞTİR'

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, CHP liderini FETÖ'yle ilişkilendirilebileceğine yönelik iddialara yanıt verdi. "Sayın Genel Başkanımız hiçbir zaman ve hiçbir düzlemde FETÖ'cülerle yan yana gelmemiştir" değerlendirmesini yapan Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"FETÖ lafının geçtiği her yerde, AKP'liler aynaya baksın. FETÖ'yle yaptıkları tüm değerlendirmeler, aynaya bakarak yapılmış değerlendirmelerdir. Bütün havuz medyası, algı yaratmaya çalışıyor. FETÖ üzerinden Kılıçdaroğlu'yla ilgili yapılacak herhangi bir girişimin hukuksal anlamda altyapısı olmayacaktır. Sayın Genel Başkanımız, hiçbir zaman ve hiçbir düzlemde, FETÖ'cülerle yan yana gelmemiştir."