Muhalefet: Trump ile görüşmede somut bir gelişme kaydedilemedi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Trump görüşmesinin Türkiye-ABD ilişkilerinde bir dönüm noktası olacağının söylenmesine karşın PYD'ye silah yardımı, Gülen'in iadesi gibi konularda somut bir gelişme olmadığını vurgularken MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, görüşmeden dışarı yansıyanlardan anlaşıldığı kadarıyla tartışmalı meselelerde somut bir ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekti.

'PYD KONUSUNDA BİR GELİŞME SAĞLANABİLECEĞİ YÖNÜNDE BİR İMAJ YARATILDI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile Beyaz Saray'ta yaptığı görüşmeyi Sputnik'e değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Bu ziyarette hem Türkiye hem de ABD açısından bazı şeyleri görmüş olduk. Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmede PYD/YPG konusunda bir gelişme sağlayabileceği yönünde bir imaj yaratıldı ve bu ziyaretin bir dönüm noktası olacağı söylendi. Ama görüşmede PYD/YPG konusunda, Gülen konusunda, Zarrab ve de Halk Bankası Genel Müdürü konusunda somut bir gelişme olmadı" dedi.

'ŞU AN BİR UZLAŞMA YAKALANAMADIĞI GÖRÜLÜYOR'

Türkiye-ABD ilişkilerinde bir kopma yaşanmasının mümkün olmadığını da ifade eden Yılmaz, "Bu konuda bir tereddüt yok, ilişkilerdeki sallantıya rağmen bir kopma mümkün değil. Ama sıkıntılı bir dönem. Özellikle Suriye bağlantılı gelişmeler iki ülkenin sorunlar yaşamasına yol açıyor. Bunu ileride nasıl, hangi yolla telafi edecekler, iki ülkenin de buna odaklanması gerekiyor. Türkiye, ABD için bölgede önemli bir ülke. ABD'nin bölgede küresel bir güç olarak kullandığı nüfuz da ister istemez Türkiye'nin kararlarını ve pozisyonunu etkiliyor. Şu ana kadar herhangi bir ara yol ya da somut bir uzlaşma yakalanamadığı görülüyor. Umuyoruz bir ortak çalışma alanı yaratılmış olur" diye konuştu.

'ÇOK SOMUT BİR ŞEY GÖRÜNMÜYOR'

Sputnik'e konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal da Erdoğan'ın Çin ziyareti sonrası yaptığı "ABD ile ilişkilerde nihai kararı vereceğiz, PYD nedeniyle ilişkilere gölge düşecekse başımızın çaresine bakarız" açıklamasını anımsatarak "Biz de kendisini bu konuda desteklemiştik. Hatta dün Sayın Genel Başkanımız, ‘Türkiye'nin hak ve çıkarlarını savunmak üzere ABD'ye gidecek olan Sayın Cumhurbaşkanı'nın yanındayız, bu şekilde bir acziyete düşmemesi ve milletimizin, devletimizin tezlerini savunması şartıyla yanındayız' demişti. Tabii içeride ne görüşüldüğünü şu andaki açıklamalardan göremiyoruz. Daha sonra heyetler arası görüşmelerde ne konuşulduğunu bilemiyoruz. Ama yansıdığı kadarıyla çok fazla somut bir şey görünmüyor. Karşılıklı olarak dilek ve temenniler var. Sayın Cumhurbaşkanı da stratejik ortaklığa uygun hareket edilmesi gerektiği ve PYD/YPG konusunda mutabakata uygun davranılması gerektiğini söyledi. Ama bu konuda ABD tarafından çok açık bir şekilde herhangi bir açıklama yok. PYD/YPG'ye ağır silah verilmesiyle ilgili herhangi bir düzeltme görülmüyor. İnşallah içeride birtakım şeyler görüşülüp kendilerine PYD'nin PKK ile ilişkisi konusunda bilgiler, belgeler sunulmuştur" diye konuştu.

'BIRAKIN STRATEJİK ORTAKLIĞI, NORMAL BİR İLİŞKİ YÜRÜTMEK MÜMKÜN DEĞİL'

ABD'nin PYD'ye verdiği desteği sürdürmesi durumunda ilişkilerin eskisi gibi yürüyemeyeceğini söyleyen Günal, şöyle konuştu:

"Eğer ABD yetkilileri bir tercih yaparlarsa burada iki yol olduğunu dün Genel Başkanımız da söyledi. Ya PKK'yla ilişkiyi tercih edecekler ya da müttefik olarak Türkiye ile işbirliği içine girip bizim hassasiyetlerimizi dikkate alarak bu terör koridorunun temizlenmesi için bizimle işbirliği yapacak. Aksi takdirde bırakın stratejik ortaklığı normal bir ilişki anlayışı çerçevesinde bunu sürdürmek mümkün değil. İnşallah bu hassasiyetlerimiz anlaşılmıştır, bunlar dikkate alınır. Bizim söyleyeceğimiz tek şey, devletin, milletin çıkarları konusunda konjonktüre bakmadan hükümetin, devletin yanında olduk. Yine aynı şekilde bunu milli bir mesele olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın daha önce yaptığı açıklamalarda hassasiyetimizi dile getirmiştir, inşallah bu kararlılık sürdürülür. Buna rağmen ABD, bizim hassasiyetlerimizi dikkate almazsa o zaman bu terör koridorunu temizlemeyle ilgili uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak buraya müdahale etme hakları vardır. İnşallah o noktaya gelmeden çözülür."

'PYD POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLMEDİĞİ SÜRECE ABD İLE GERÇEK MANADA MÜTTEFİKLİK İLİŞKİSİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEKTİR'

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin de yaptığı yazılı açıklamada Erdoğan'ın Trump'la görüşmesinin ana gündem maddesinin PYD'ye silah yardımı olmasının "müttefiklik hukukuna uygun olmadığını" ifade ederek "Sözde müttefikimiz, Suriye'nin kuzeyinde PYD-PKK'nın devletleşmesini sağlayacak ve enerji kaynaklarını Akdeniz'e çıkaracak bir koridor inşa etme projesinden vazgeçmiş gibi gözükmemektedir. Türkiye'nin kaygılarını ortadan kaldıracak adımlar atılmadığı sürece, ilişkilerin müttefiklik seviyesinde sürdürülmesi güçleşecektir. Bu durumdan Türkiye kadar ABD de zarar görecektir. Trump'la yapılan görüşmede iki ülkenin ilişkileri ve bölgemizdeki politikalar hakkında nokta ya da virgülden ziyade bolca ünlem işareti kullanıldığı ve önümüzdeki günlerin de böyle geçeceği ortadadır. Partimiz Türkiye'nin ABD ile ipleri koparmasını gerçekçi bulmamaktadır. Tıpkı diğer küresel aktörler gibi ABD ile de ilişkilerin sürdürülmesi Türkiye gibi stratejik bir kavşak noktasındaki ülke için neredeyse zorunluluktur. İlişkiler sürse bile, Türkiye'nin bütünlüğünü tehdit edecek Suriye'de bir PKK devleti kurma politikasında ısrar edilmesi halinde, eninde sonunda Türkiye kendi başına bu meseleye nokta koymak zorunda kalacaktır. Trump görüşmede hangi sözleri vermiş olursa olsun, asıl önemli olan atacakları somut adımlardır. Suriye'de PKK devleti için koridor kurulması ve PYD'ye silah verilmesi gibi politikalardan vazgeçilmediği sürece Türkiye'nin ABD ile gerçek manada müttefiklik ilişkisinden söz edilemeyecektir. PKK, YPG, DAEŞ ve Fetö gibi terör örgütlerine karşı ortak tavır alınmadığı takdirde, Türkiye'nin kendi başına sınır ötesi terörle mücadele meşruiyeti olacaktır. ABD'nin Türkiye'nin güvenliğini ve istikrarını yakından ilgilendiren meselelerle ilgili tutumu, Türk-ABD ilişkilerinin kaderini belirleyecektir" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE, ABD VE AB ODAKLI POLİTİKALARA MAHKUM OLAMAYACAK KADAR STRATEJİK ZENGİNLİĞE SAHİP'

Türkiye'nin, AB ve ABD odaklı politikalara mahkûm olmayacak bir stratejik zenginliğe sahip olduğunu ifade eden Çetin, "Türkiye'nin potansiyel gücünün bilinci içerisinde dış ilişkilerimizin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu nedenle Türkiye bugüne kadar ihmal ettiği başta Türk Dünyası olmak üzere bütün Asya ve Afrika ile ilişkilerini yönetecek Türk Dünyası Bakanlığı ve Asya ve Afrika'dan Sorumlu Bakanlıklar kurmalı, ilişkilerini geliştirmelidir. Türkiye'yi hava savunma sistemlerinden dahi mahrum bırakan batılı müttefiklerimize olan bağımlılığımız biran önce sona erdirilmelidir. Türkiye milli savunma sanayini geliştirmek ve bağımlılıktan kurtulmak mecburiyetindedir" dedi.