İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
- Sizlerin enerjisi bizleri de yeniliyor. Gençlik yıllarımda her siyasi görüşten arkadaşlarım vardı.
- 94'te İstanbullu bu kardeşinizi 40 yaşında İstanbul'a belediye başkanı yaptı.
- Sevdalısı olduğum İstanbul için çöp dağlarından İstanbul'u kurtarmam gerekliydi.
'4 AY YATTIKTAN SONRA HALKIN ARASINA KATILDIM'
- Cezaevine bir şiirden dolayı girdim ve cezaevinde 4 ay yattıktan sonra çıktım halkımın arasına katıldım. Çıktıktan sonra halkıma sordum 'tamam mı devam mı' diye? Halkım devam dedi ve AK Parti'yi kurduk.
- Bunu neden anlatıyorum, kurduğunuz arkadaşlıkları unutmayın.
- Siz kendinize güvenmezseniz, siz kendinize inanmazsınız kimse size güvenmez.
- Şimdi seçilme yaşını 18'e indirdik ve parlamentonun yolunu size açtık.
Gençlerimiz 15 Temmuz'da Ulubatlı Hasan'dan gelen selamı alarak, tankların, silahların, uçakların, helikopterlerin karşısına aslanlar gibi dikildiklerinde, ecdatlarına layık olduklarını ispatlamışlardır. Hem erkeğiyle hem bayanıyla… Tankların altına girdiler mi? Girdiler. Yıldılar mı? Yılmadılar. Niye? Dedi ki 'Ben Nene Hatun'un torunuyum.' Ne dediler? (Ben Fatih'in torunuyum)"
'ADIMA SADECE CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KONUŞUR'
- Bu gençlik erkeği ile kızı ile Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyan gençliktir. Dünyayı bilmek, tanımak, takip etmek çok önemli, ana dilinizin yanında, farklı bir dil öğrenmeyi amaç edineceksiniz.
- Sosyal medyada zaman zaman gereksiz tartışmaların yaşandığına şahit oluyorum. Son günlerde şahsım ve partim üzerinden yine böyle malayani bir tartışma başlatıldı.
Benim adıma, sevgili gençler Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü konuşur. Dolayısıyla başka kimse benim adıma söz sahibi değildir, konuşamaz. Kim konuşuyorsa, onlar fitne üretiyor. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Sosyal medyada sakın bu oyunlara gelmeyin. Çünkü biz 80 milyonun gönlünü kazanmanın gayreti içerisindeyiz. Bunu başaracağız.
Bugün bizimle yürümeyenler, yarın bizimle beraber yürüyebilirler. Öyle mi? Onları da kazanmaya çalışacağız. Kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik, hor, hakir görmedik.