CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: Hollanda'ya yaptırım demek AB'ye yaptırım demektir

Muhalefetin seçimlerde daha da fazla çalışması gerektiğini vurgulayan Yılmaz "Yeteri kadar muhalefet yapsaydık iktidar olurduk" açıklamasında bulundu.

'BÖYLE BİR DİPLOMATİK SKANDAL GÖRMEDİM'

Yılmaz AB ülkeleriyle yaşanan diplomatik krizin referandum sürecinde iç siyasette kullanıldığına işaret etti. Diplomatik kriz, referandumda ‘evet' oylarının artması için bir strateji olarak mı kullanılıyor sorusunu yanıtlayan Yılmaz "Bu çok büyük bir kriz. Bakanların sınırdışı edilmesi, yapılan gözaltılar alışık olduğumuz bir durum değil. Yirmi yıllık dışişleri tecrübemde hiçbir zaman böyle bir skandal görmedim. Bu Türkiye'nin itibarı için son derece sarsıcı bir durum. Muhalefet ve iktidar hangi konuda farklı düşünürse düşünsün bir gerçek var. Hollanda'nın yaptığı hiçbir zaman kabul edilemez. Bu diplomatik teamüllerine aykırı" değerlendirmesini yaparak CHP'nin de Hollanda'yı kınadığını söyledi.

'BAŞKONSOLOSLUK AK PARTİ'NİN SEÇİM OFİSİ DEĞİL'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, AK Partili bakanların Türkiye başkonsolosluklarında referandum kampanyası yapmalarına da değindi. Yılmaz "Sayın bakan açıklama yaptı ben orada vatandaşlarımıza Cumhurbaşkanlığı sistemini anlatmaya gidiyordum dedi. Bir kere başkonsolosluk AKP'nin seçim ofisi değildir. Ben CHP Başkan Yardımcısı olarak başkonsolosluğa gidip ‘hayır' kampanyası yapmak istesem bana izin verirler mi? Devletin başkonsolosluğunda referandum kampanyası yapamazsınız. Taraf olunan bir konuda, tarafsız olan başkonsolosluğu kullanamazsınız" diyerek yurtdışında kampanya yapılmasını sert bir dille eleştirdi.

'MAĞDUR OLAN AK PARTİ DEĞİL, ORADA YAŞAYAN TÜRKLER'

Ülkeler arası diplomatik gerilimin en çok halka zarar verdiğini vurgulayan CHP'li Yılmaz "AK Parti'nin uyguladığı siyaset oradaki Türklerin barışçıl yaşam isteğine zarar veriyor. Hükümet kendisini mağdur göstererek yaşananları dramatize edip öfkeyi ‘evet' oylarına devşirmek istiyor. Ancak ikili ilişkilerin gerilmesi halinde mağdur olan AK Parti değil, oradaki Türkler oluyor. Halk, bakana bunu yapan bana ne yapar mantığıyla bakıyor" açıklamasını yaptı.

'AB ÜLKELERİNDE AK PARTİ'YE KARŞI MUTABAKAT VAR'

Avrupalı liderlerin bir araya gelerek AK Partili bakanların referandum kampanyası konusunda ortak kararlar aldığını vurgulayan Yılmaz " AB liderleri, burada miting yaptırmayalım. AK Parti yurtdışındaki Türkleri arka bahçesi, oy deposu olarak görüyor. Avrupa'da örtülü bir mutabakat var. Bu mutabakat AK Parti'nin dış politikayı yürütmesinden kaynaklanan bir alerjinin sonucu. Bunun maliyetini de oradaki Türkler ve Türkiye halkı çekiyor" dedi.

Yılmaz, Hollanda'ya karşı olası yaptırımlara da değindi. "Hollanda demek 28 AB üyesi ülke demektir" diyen Yılmaz "Türkiye'nin Hollanda'ya ambargo uygulaması halinde diğer AB ülkeleri de Türkiye'ye karşı ambargo uygular. Turizm, ihracat, ithalat ve daha birçok sektör olumsuz etkileniyor. Tek koz mülteci anlaşması kaldı. Ama o da iptal edilse bile Avrupa mülteci akınına uğramayacak çünkü ülkeler tedbirlerini aldılar. Büyükelçinin gelmeme konusu var. Bir süre gelmez ama emin olun referandumdan sonra gelir" değerlendirmesini yaptı.

'AK PARTİ HOLLANDA'DA GÖRDÜĞÜ MUAMELEYİ TÜRKİYE'DEKİ MUHALİFLERE UYGULUYOR'

Hollanda'nın yaptıklarını kınayan Yılmaz "AK Partili bakana yapılan muameleyi biz de kınıyoruz. Ama hükümet şu an içerideki muhalefete de aynı muameleyi yapıyor. Onlar orada hükümeti terörle yaftalıyorlar. Hükümet de bizi referandum sürecinde terörle yaftalıyor. Yani ikiyüzlülük var" eleştirisinde bulundu.

'İNŞALLAH MUHALEFET DÖNEMİNE SON VERECEĞİZ'

CHP'nin yeterli muhalefet yapmadığına dair gelen eleştirileri yanıtlayan Yılmaz "Her yapılan mutlaka yeterli değildir. Daha fazla çalışmamız gerekiyor. Zaten yeterli muhalefet yapsaydık şu an iktidar olurduk. Artık asılıyoruz. İnşallah bu defa bu işi halledeceğiz" dedi.