Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Şeb-i Arus İstanbul 2015' töreninde konuştu.
"Suriye'de IŞİD bahanesiyle yürütülen güç mücadelesi, at izinin it izine karıştığı trajik bir oyuna, bir tiyatroya dönüştü" görüşünü savunan Erdoğan, "Bombalar bambaşka hesaplar için atılıyor. Ama bunların patladığı yerde dökülen kanlar, kararan hayatlar var" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Suriye'de 400 bin masum insan katlediliyor. 12 milyon masum insan evinden, yurdundan ediliyor. 'Müslümanım' diyen birileri hâlâ zalimin yanında yer almayı, zulmü teşvik etmeyi sürdürüyor. İslam'a ait söylem, sembollerle, Müslümanlara karşı tarihin en büyük savaşlarından birini yürüten IŞİD gibi örgütler bahane edilerek, Müslümanlara darbe üstüne darbe vuruluyor.
İSİM VERMEDEN RUSYA'YI ELEŞTİRDİ
Hemen yanı başımızda Suriye'yi bombalayan bir ülkenin operasyonlarına bakıyoruz. Yüzde 10 oranında IŞİD'i, yüzde 90 oranında içinde Türkmen kardeşlerimizin de olduğu ülkedeki rejimin muhalifi diğer grupları, yani Müslümanları hedef aldığını görüyoruz. Lütfen artık kimse kimseyi kandırmasın.
Suriye'de IŞİD bahanesiyle yürütülen güç mücadelesi, at izinin it izine karıştığı trajik bir oyuna, bir tiyatroya dönüştü. Herkes rol yapıyor. Herkes rol çalmanın peşinde koşuyor. Ama ölen insanlar gerçek. Ölen bebekler, çocuklar, ölen kadınlar, ölen ak sakallı ihtiyarlar gerçek. Yıkılan evler, okullar, ibadethaneler, tarihi eserler gerçek. Bombalar bambaşka hesaplar için atılıyor. Ama bunların patladığı yerde dökülen kanlar, kararan hayatlar var.
‘PKK VE YPG'NİN FARKI YOK'
Ülkemizde PKK, güneyimizde PYD ve YPG, bütün bunlar birbiriyle aynıdır, birbirinden farkları yoktur. Terörün dini, milleti, ırkı, vatanı yoktur. Terör terördür, hepsi kötüdür ve ne acıdır ki şu anda bölgedeki bu terör örgütleri örtülü veya açık olarak aynı yerlerden, aynı kaynaklardan besleniyor. Bölgemizde güya terörle mücadele için yığılan silahlar, terör örgütlerinin elinde birer ölüm makinesine dönüşmüş durumda. Bu mesele Türkiye'nin, bizimle birlikte tüm bölge halklarının, kardeşlerimizin bekası meselesi haline dönüşmüştür.
